YIKILMAYI AYI BİLE SEVMEZMİŞ…
12 Ocak 2021, Salı 08:29Bu sözü Artvin-Şavsat’lı ama Konya’da doğmuş büyümüş rahmetli büyüğüm Abdülbaki SARAÇ’tan duymuştum.
1960’lı yıllarda mahallemize sık sık ayı oynatıcılar gelirdi. Ayı eğitilmiş, burnuna zincire bağlı bir halka geçirilmiş, sahibinin elinde bir tef ve büyük bir sopa. Zincir ayı oynatıcının elinde.
Ayı oynatıcı “Bu fasulye yedi buçuk lira, hem oynasın hem kaynasın” türküsünü söyler ve zavallı ayı oynardı. Ayrıca hamamda kadınların nasıl bayıldığını ayıya sorar ve ayı da mizansen gerçekleştirirdi.
Bazen de ayı oynatıcı seyircilerden birini yüzükoyun yatırır ve sırtını ayıya çiğnetip, kulunçlarını kırdırırdı. Ve son olarak da ayı oynatıcı ayı ile güreşirdi. Tabi ayı oynatıcı galip gelirdi. Ayı yenilirdi. Biz ayının yenilmesine ayı yıkıldı derdik. İşte ayı yıkılmayı, kaybetmeyi yaptığı davranışlarla sevmediğini belli edermiş.
Konuyu nereye getireceğiz. Tabii TRUMP’a. Tabii kaybetmeyi Trump’ta sevmedi. Seçimleri kaybetmemek için her türlü hileli yola başvurdu. Ama ne çare.
Özgürlüğe ve demokrasiye örnek gösterilen A.B.D. seçimlerde bir başkanın iktidarda kalmak için, her yol mubah anlayışıyla davranıp, taraftarlarını sokağa döküp, Beyaz Saray’a baskın düzenleyip, can kayıplarına sebep olmuş bir zavallıdır.
Sahte oy taleplerinin ses kayıtları medyaya düştü.
Dünya çok kötü bir örnekle karşılaştı. Gerçekten Trump dünya özgürlük ve demokrasisi için çok kötü örnek oldu. Trup yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır.
DEMOKRASİ NEDİR?
Yeniden tanıma ihtiyaç duyuluyor. Daha öncede yazdım, klasik tanımı halkın kendi kendini idare etmesidir. Yani kendini idare edecekleri seçmesidir denilebilir.
Buna göre yeni ve ilave edilecek en önemli tanım HAZIM dır. Demokrasi hazım rejimidir. Kazandığınız zaman sevindiğiniz gibi kaybettiğiniz zaman hazmedeceksiniz. Ne olursa olsun ben iktidarda kalayım demeyeceksiniz.
Muhalif fikirlere hoşgörülü olacaksınız. Özgürlüklerden yana tavır koyacaksınız. Bu özgürlükler asla sınırsız olmayacak. Sizin özgürlüğünüz başkasının özgürlüğünü tehdit etmeyecek.
Hoşunuza gitmese bile doğrudan yana tavır koyacaksınız.
Birde idare edenlerin üslubu, dili çok önemli kırıcı olmayacaksınız. Menfaat ve iktidarda kalmak için asla yalan söylemeyeceksiniz.
Geçen akşam bir haber programına kısa süre takıldım. Meslektaşım asker Mete YARAR’ın tespitine kulak misafiri oldum. Diyordu ki Mete YARAR, Gerçekler var ama sahipsiz. Kimse gerçeği sahiplenmiyor diyor. Yalan ortada, o kadar çok ki herkes sahipleniyor. Zavallı sahipsiz gerçekler. Güzel bir tespit…
DEMOKRASİDEN NASİBİNİ ALMAYANLAR
Size birkaç devlet örneği vereceğim. Irak ve Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, Suriye ve Hafız ESAD, Libya ve KADDAFİ…
Bütün bu devlet başkanları ölmüş, öldürülmüş. Şimdi ülkelerin haline bir bakın. Irak, Suriye, Kaddafi yoklar, ülkeleri bölünmüş, teröre teslim olmuş, süper güçlerin maşası olmuş. Halk bitkin, bıkmış, can ve mal güvenlikleri yok. Bunlar zamanında demokrasi yok, tek adayla seçimlere girilmiş. Ve sonuç…
Daha beterleri var. Sudan, Yemen, Nijerya gibi zavallı ülkeler. Bunlarda başka ülkelerin esiri olmuş, bölünmüş. Suudi Arabistan bile Yemene müdahale eder olmuş. Dinde krallık yok ama bir aşiret gelmiş Suudi Arabistan’ın başına çöreklenmiş. Altın tuvaletleri bile var.
İran denen bir devlet var. Geçtiğimiz hafta, Avrupa’da yaşayan bir rejim muhalifini bir oyunla Türkiye’ye getirip gizli servisi vasıtasıyla İran’a kaçırıyorlar.
Hatırlayınız KAŞIKÇI cinayetini oda Türkiye’de Suudi Şeyhi tarafından ortadan kaldırılıyor.
Yıllar önce Adapazarı’nda Çeçen direnişçi Rusya tarafından ortadan kaldırılıyor.
Haa! Rusya’yı unuttum. Putin muhaliflerine göz dağı veriyor adeta tek aday seçimlere giriyor. Muhalif gazetecileri zehirliyor, karşıtlarına yaşam hakkı vermiyor. Sorsanız Putin’de demokrat.
Bütün bunlar, ülkeleri idare edenlerin, koltuğu, tahtı bırakmamak için her yolu denemeleri, en iyi ben idare ederim zihniyetini zorla kabul ettirmelerinin görüntüsüdür.
Trump’ın yaptıkları, demokratik olmayan ama demokrasi yanlısı gibi gözükenlerin elini güçlendirmiştir.
A.B.D. dışında yapılacak seçimlerde neler neler göreceğiz. Bildiğimiz tek şey olan o ülkenin halkına olacak.
EL VE VİCDAN…
A.B.D. deki bu seçimler bazı klasik deyişleri akıllara getiriyor veya benim aklıma geliyor.
Bir olayda haklıysanız, hak arıyorsanız karşınızdakilere söyleyeceğiniz “Elinizi Vicdanınıza koyun” deyişidir.
Vicdan kelimesine hep takılırım. İnsanda vicdanı, din ve eğitim yaratır. O olmazsa insan olmazsınız. Elinizi vicdanınıza koyabilmek için, eliniz ve vicdanınızın olması gerekir. Vicdanınız var ama uygulamaya geçmiyorsa, sabit duruyorsa, paranız var ama harcamayıp aç geziyorsunuz demektir. Elinizi vicdanınıza koyabilmek için de elinizin hareketli olması gerekir. Vicdanımızı göstermek için insanlar kalbini tutar. Ancak vicdan, beyin işidir. Kalp bu beynin ifade ettiği vicdanlı kanı bütün organlara ulaştırır.
Sonuç: İnsanlar, Allah’ın yarattığı bu canlılar, her şeyin en güzeline layık olmalıdır. Bunların gerçekleşmesi içinde Adalet olmalıdır.
Dünyada devam eden terör, savaşlar, iktidar hırsları insanların canına mal olmaktadır. İnsan canı ne kadar kutsaldır. Şimdilerde de virüs insan canı almaktadır.
Özgürce, huzur ve refah içinde yaşamak her insanın hakkıdır. Sağlık içinde, Yaradan’ın nimetlerinden faydalanmak güzel bir yaşama sahip olmak dileğiyle esen kalın.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.