YILDA 3-4 HARMAN

CUMA günü akşam saatlerini yakın arayan Ak Parti İl Başkanı Hasan Angı pancarın ton fiyatının Tarım Bakanı tarafından bin 400 lira olarak açıklandığını söyledi.

Hasan bey üretim kotasını tamamlayan üreticilere ilaveten 50 lirada kota tamamlama priminin verileceğini söyledi. Üreticilerin merakla beklediği pancarın ton fiyatı bin 450 liraya yükselmiş oldu. Kota tamamlama primi pancarda kaçakları önleme amaçlı alınmış olmalı. Kota fazlası pancar özel fabrikalara gidiyor çünkü. Kotasını tamamlayamayan  üreticisi yok denecek kadar az. Bir çok yerde kota fazlası bile var.

Bin 450 lira nasıl bir fiyat?

Fikrimizi söyleyelim.

Bu fiyat üretici kazanır.

Önceki fiyat bin 100 liraydı.

Cuma günü tarım bakanı tarafından açıklanana fiyat ise bin 450 lira. Bir önceki yıla göre fiyat artış oranı yüzde 245.

Buna rağmen gene de istismar edilecek pancar üreticisi.

CUMA günü bizi arayanlardan biride Altınekinli bir ahbabımızdı.

Kendisi o gün bizim bu köşede çıkan “Pancarda fiyat/üretim” başlıklı yazımızı okumuş.

Kendisinin herhangi bir partiyle falan ilgisi yok.

Şöyle dedi “Ali Riza bey bugünkü yazınızı okudum. Seni şunu söylemek için aradım. Biz para kazanıyoruz. Bizimkilerde kazanıyor, köylü para kazanıyor. Eskiden bir harmanımız vardı şimdi yılda 3-4 harmanımız oluyor. Kazanamıyoruz diyen köylü yalan söylüyor. Kazanamıyorlarsa köyde olsun, şehirde olsun bunca malı mülkü kim veriyor, nasıl alıyorlar? Bizim köylerde şehirde hem de birkaç tane evi olmayan, aynı hanede birkaç tane atı/ arabası olmayan insan kalmadı. Yazlıklar, kışlıklar var. Çocuklarını büyük şehirde özel okullarda okutan aileler bile var. Bizim sorunumuz kazanılan parayı kullanma sorunu.”

Elçiye zeval olmaz.

 Altınekinli ahbabımıza köyü ve üretimi iyi bilen birisi olarak elçilik yaptık, haddimiz  olup/olmadığına bakmadan.

Ayrıca  bizim kişisel düşüncemizde, tarımsal faaliyetlere elverişli  bölgelerdeki köylülerin kazandığı yönündedir.

Yılda 3-4 harmanda hasat edilen ürünlere baktım.

Geçmişte harman denilince belli başlı tahıl ürünleri akla gelirdi.

En başta da buğday ve arpa gibi ürünler.

Sonra çavdar, yulaf ve tirtikale.

Sulu tarıma geçilmesiyle birlikte tarımsal ürünler çeşitlendi ve harman sayısı da artmaya başladı.

Ne kadar çok sulu tarım o kadar çeşit anlayacağınız.

Bunun için topraklarımızın çok büyük kısmının sulanması gerekiyor.

Tarımda sulama politikalarına önem/öncelik verilmesi gerekiyor.

Geleneksel tahıl ürünleri üretimi dışında, köylüye “yılda 3-4 harman” dedirten ve kazandıran ürünlere gelince.

En başta Şeker Pancarı,

Sonra yağlık ve çitlemelik ayçiçeği,

Fasulye,

Nohut,

Mercimek,

Mısır,

Patates,

Havuç,

Kabak çekirdeği.

Bu aralar yeni ürün kabak çekirdeğinin kilosu 60-65 liradan alıcı buluyor.

“Yılda 3-4 harman” abartılı bir söz değil.