YURT DIŞINDA YAŞAYAN VATANDAŞLARIMIZA OY HAKKI!

Böyle Kanun Olur mu?

1995 yılında yapılan bir yasa değişikliği ile yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın oy hakkını kullanabilmeleri için gerekli düzenlemelerin yapılması hüküm altına alındı.

2008 de ise Seçim Kanununda yapılan değişiklikler ile yurt dışındaki seçmenlerin ne şekle oy kullanacaklarının esasları belirlendi.

2012 Mayıs tarihli değişikliklerle iş iyice resmileşti. 38 gün süreye kadar uzatılan, yabancı ülkelerde vatandaşlarımızın oy kullanabilmelerine imkan sağlandı.

Ben işin teknik yönüyle ilgilenmiyorum. Ben işin ETİK yönüyle ilgileniyorum. Bu yüzden yabancı ülkedeki vatandaşlarımızın benim ülkem için oy kullanmalarına itirazım var.

Vatandaşlarımız kısa süreliğine yurt dışına gider, gümrük kapısında oy kullanabilir. Buna diyeceğimiz yok.

Vatandaşımız çifte vatandaşlık hakkına sahip, herhangi bir ülkede sürekli yaşıyor, çalışıyor, ikamet ediyor.

Yılda 20-25 gün Türkiye’ye ya geliyor, ya gelmiyor. Yani işi gücü, yabancı ülkede… Askerliğini bile dövizle yapmış (!) Eskide iki ay süre ile Burdur’da özel bir birlikte yaparlardı. Sonra 1 aya indi. Şimdilerde de herhalde hiç askerlik yapmıyorlar. Eskiden dövizle yapılan askerlikte miktar yüksekti. Şimdi yanılmıyorsam yurt dışındaki askerlik çağına gelmiş vatandaşımız bin euro ödeyince her iş bitiyor.

Yani benim ülkemle hiç alakası olmayan, yurt dışında yaşayan erkekse askerliğini bile imtiyazlı yapan bu kişiler, ülkemin idarecilerini belirlemek için oy kullanıyorlar. Yahu bu nasıl adalettir. Başka ülkede yaşayan Türk vatandaşı, kendisiyle ilgisi olmayan Türkiye’deki idareyi belirliyor. Anayasa değişikliği iç oy kullanıyor. Adam yaşadığı ülkenin idaresine ve kanunlarına tabii, ama benim tabii olacağım idareyi ve Anayasa değişikliklerini belirliyor. Diyeceksiniz vatandaş Türkiye’ye günün birinde kesin dönüş yaparsa işte o zaman oy hakkı olmalıdır. Yani bu yasanın adaletle ilgisi yoktur. Bana göre Anayasa’ya aykırı olması gerekir. Bir yerde muhtar seçimi için 6 ay o bölgede ikamet etme zorunluluğu getiriyorsunuz. Benim ülkeme hiç uğramayanlar, benim ülkemin idarecilerini seçiyor. Bu! Bu ülkede yaşayanlara hakarettir. Kim nerede yaşayacaksa bırakın o ülkenin idarecilerini belirlesin.

Bir adım daha ileri gidiyoruz. Gurbetçi vatandaşların yoğun olduğu ülkelerde miting düzenlemeye kalkıyorsunuz. Yahu mitingin düzenini, emniyetini kim sağlayacak? Mitingin yapılacağı diyelim Hollanda, Almanya, İsveç, Avusturya vb. ülkeler sağlayacak. Bu ülkeler sen miting yapacaksın diye niye güvenlik güçlerini kullansın, yer tahsis etsin, niye?... Sonra başlıyoruz koro halinde, ‘Avusturya’dan skandal karar, Hollanda’dan skandal karar’ vb. Vallahi kusura bakmayın skandal falan değil. Adamlar zaten bizi sevmiyorlar. Dolayısı ile bir olay falan çıkar diye hiç riske girmiyorlar.

Yurt dışında 3.5 milyon insanımız yaşıyor. Nerede yaşıyorlarsa o ülkenin idarecilerini seçiyorlar. Hatta bu idareciler, vekiller Türk’te olabiliyorlar. Allah aşkına yaşamadıkları benim ülkemin idarecilerine karışmasınlar. Müsaade edin, kendimizi idare edecekleri biz seçelim. Yurt dışında yer kiralayıp, gurbetçi oylarını almak için masrafa girmeye gerek yok. Gelin bu sevdadan vazgeçin, yasayı değiştirin.

BU ÜSLUP TÜRK MİLLETİNE YAKIŞMIYOR…

Siyasilerin kullandığı üsluba değinmek istiyorum. Başkanlık sistemi ile ilk seçimimize giriyoruz. O da ne! Bütün siyasiler, küfür, hakaret, aşağılama, ötekileştirme, gıybet, iftira, her yolu deniyorlar. Ayıptır vallahi ayıp. Şu kullandığınız cümlelere bir bakın. Konuşmalarınız, kullandığınız kelimeler Türk Milletine yakışmıyor. Millet sizden ağır başlılık, nezaket bekliyor. Yapmayın etmeyin siz bu hakaretleri küfürleri ederseniz seçmen ne yapar? Seçim arifesinde doğacak olaylardan da siyasetçiler sorumlu olacaklardır.

Sayın Bahçeli’yi anlamak mümkün değildir. Adayları ve ona imza verecekleri FETÖ ile suçlamakta neyin nesi?... Eğer adaylardan FETÖ’cü hain varsa devlet derhal gereğini yapmalıdır. Yoksa adayı için imza veren insanları bu şekilde suçlayamazsınız.

Ey siyasetçilerimiz! Sizin karşı ittifaka söylediğiniz sözleri, kişilere söylediğiniz sözleri onlarda size karşı aynıyla cevap verirse ne olur? Ülkeyi, vatandaşı göz göre göre kavgaya ve kaosa sizin üslubunuzun sürükleyeceğini unutmayın. Siz  kazanacak veya kaybetmeyeceksiniz diye millet olarak biz bu söylemleri hak etmiyoruz. Sizleri vatandaş olarak, nezaket ve anlayışa davet ediyoruz. Kalın sağlıcakla…