YÜZBİNLERCE AĞAÇ KURUMASIN

Milyonlarca ağaç dikeceklerdi, yurt genelinde.

70 milyon ağaç tam olarak hedefleriydi.

Birkaç yılda değil, yıllar içinde toprağa verilecekti 70 milyon ağaç.

Yıllar içinde de olsa bu sayıda ağacın TORKU marifetiyle dikilebilir olması, hayal değil, hayal ötesi bir durumda aslında.

Enteresandır ama buna inananlar oldu, hayali bile kabil olmayan bahsi geçen atmasyona sebepsizce. Ayrıca türlü sebeplerle de.

Yalandan ölen olmadığına göre, “70 milyon ağaç dikeceğiz” diyenler mi ölecekti sanki?

Önemli adam ve büyük yönetici olmanın bir yolu da, zor ve imkansız olanları sallamak değil miydi sonra?

Salla, sallayabildiğin kadar.  Nitekim öyle de yaptılar. Yapılabilirliğine, yönetilebilirliğini, sonrasına bakmadan.

70 milyon hedefi tutturulamadı.

Zaten imkansızdı tutması.

70 milyon ağaç olmasa da davul-zurna-folklor ekibi eşliğinde yüzbinlerce ağaç dikildi, bu işin fikir babası TORKU yönetiminin, iradeleriyle. Milyarlarca da reklam harcaması yapıldı, yurt içinde ve yurt dışında olmak üzere.

Kimlerin parasıydı, nerden bulundu, nasıl harcandı tüm bu süreçlerde harcanan büyük paralar? Olayın bu kısmı tam bir muamma.

Konya-Ankara, Konya-Karaman, Konya-Aksaray arası yol boylarında yüzbinlerce ağaç dikilmiş olabilir.

Konya’nın ilçeleri, kasaba ve köyleri arasında da birkaç yüz bin ağaç dikilmiş olmalı.

Özel orman alanları da  (koruluklar) oluşturuldu bazı bölgelerde, vasıflı-vasıfsız orman ağaçlarının dikilmesiyle. Onlardan bazıları  tarihin birinde gezdirilmişti bize.  Konya-Ankara yolu ve yine İsmil yolu üzerinde bulunan özel alana gidince çok şaşırmıştık hakikaten.

Doğada ormanı aratmayan cinsten yerlerdi o alanlar. İçlerinde onlarca çeşit hayvan bulunuyordu. Tavuklar, keçiler, koyunlar, tavşanlar, tilkiler, köpekler, kurtlar, aslanlar, kaplanlar, midilliler, yılanlar bile vardı bize gösterilen hayvanlar arasında. Bal üretimi de yapılıyordu bahsettiğimiz yerlerde çok fazla miktarlarda.

Ne oldu tüm o ağaçlar, tüm özel alanlar şimdi?

Sorunun cevabı basit, bakılmadığı ve sulanmadığı için kuruyor.

Özel alanlardaki hayvanlardan açlık ve susuzluktan çoktan ölmüş olmalı.

Bir öngörü, öngörülebilirlik bu kadar basit ve sığ mı olur?

Öyleymiş meğer.

YÜZBİNLERCE AĞAÇ KURUMASIN

Ne yazık ki, bu felaketin mimarı olan devrin yöneticilerince kurumun imkanları ve en önemlisi yüzbinlerce ağaç öngörüsüzlük sonucu katledildi.  O ağaçlara bugün bakılamıyor, sulanamıyor ve bu sebeplerden ağaçlar kuruyor.

Çumra’dan günlük gelip giden bir dosta “Yol boyunda özel alanlardaki ağaçlarda mı sulanamıyor” diye sorduğumda, cevabı “Hayır, hiç görmedim oldu” Sorduğum yer, Kaşınhanı’dan önceki yerlerdi. Şehrin çeperi sayılan bir alan bile sulanamıyorsa, gerisini düşünmeye gerek olmamalı.

O AĞAÇLAR SULANABİLİR Mİ?

Pekala sulanabilir.

Yeter ki ağaç sevgisi/sevdası olan bir yetkili çıksın ortaya ve desin ki “Yüzbinlerce ağacın kurumaması için, seferberlik başlatıyoruz”

Vali bey bu işe rahatlıkla öncülük yapabilir.

Büyükşehir Belediye Başkanı öncülük yapabilir.

Merkez ilçe belediye başkanları başta olmak üzere, ağaçlandırmanın geçtiği alanlardaki ilçe belediye başkanları öncülük yapabilir.

Konya-Kadınhanı arasında bulunan TORKU ağaçlandırma sahası Selçuklu Belediyesi, Kadınhanı-Ilgın arasında bulunan ağaçlar Kadınhanı Belediyesi, Kadınhanı-Ilgın arasında bulunan ağaçlar Ilgın Belediyesi tarafından bakılıp sulanabilir.

Konya-Cihanbeyli sınırı arasındaki ağaçlar bir belediye tarafından ,Cihanbeyli-Kulu arası Cihanbeyli Belediyesi tarafından, Kulu-Ankara arası  ağaçlar  Kulu belediye tarafından bakılıp sulanabilir.

Benzer çalışmaların Konya-Ereğli, Konya-Çumra-Karaman istikametinde bulunan belediyeler tarafından yapılması halinde yüz binlerce ağacın kurumasının önüne geçilebilir.

Daha başka formüllerde geliştirebilir, ağaçları kurutmamak adına.

Yetkililer, yüzbinlerce ağacın kurumasının önüne rahatlıkla geçebilir.

Kurutmayalım.