ZEKATINIZA, FİTRENİZE, FİDYENİZE VE KURBANINIZA SAHİP ÇIKIN!

Başlık, sizi ne demek istiyor diye düşündürebilir. Hiçbir beyin arkası ideolojiye sahip değilim. Ben nihayeti bir kulum. Kimseye akıl vermek haddime değil. Ama bir uyarı yapmak hakkım olsa diye düşünüyorum.

Bana Şah damarımdan daha yakın bir Rabbim var. Hz. Muhammed’in ümmeti olmaktan gurur duyarım. Ve en önemlisi rabbimin gönderdiği, uymamız gereken, anlamamız gereken yüce kitabımız Kur’an var.

Kur’an da kul olarak ne yapmamız gerektiği yazar. Hal böyle iken farklı davranışlar, bazı ibadetleri angarya saymak niye?

Zekatını kime vereceğiniz, fitrenizi kime vereceğiniz, fidyenizi kime vereceğiniz, kurbanınızı ne yapacağınız kitabımızda yazıldığı gibi, sünnetlerde de belirtilmiş.

Etrafımızda bu kadar fakir varken, bu ibadetlerinizi neden kurumlara, cemaatlere, tarikatlara, derneklere, ve vakıflara yönlendirirsiniz. Sanki angarya gibi.

Fakiri, fukarayı bulmak göreviniz, siz bulamazsanız arkadaşlarınızdan yardım isteyiniz.

Efendim zekatınızı, fitrenizi, fidyenizi bu kurumlara verirseniz kabul olmaz demem diyemem. Ve hatta bazı ibadetlerimizi uygun yapmazsak ileri gidip kabul olmaz diyen hoca görüntülülerden nefret ederim. Siz kimsiniz? Kabul makamı benim yaradanımdır.

Benim söylemek istediğim şöyle yaparsanız daha iyi olur demekten öteye geçmez, geçemez. Bu iş sizin bileceğiniz iştir.

Kime verileceğiniz halde en alakasıza verirseniz sıkıntı olur. Şimdi müsaadenizle birkaç örnek vereyim.

Fitre ramazan bayram namazından önce verilmelidir, gecikirse mekruh olur. Evet. Siz arife akşamı herhangi bir kuruma, derneğe, vakfa, kursa hesap numarasıyla veya “SMS” le bağışladınız. Yerine ulaştı mı fitreniz? Hayır hem de kocaman ir hayır.

Efendim bende fitrenize talibim şu numaraya bir SMS gönderin fitrenizi alalım. Biz şöyle yardım ederiz, şöyle uçarız falan diyenlere Müslüman ne kadar itibar etmeli…

Allah akına bu dernekler, kurslar, kurumlar, cemaatler, vakıflar dünyanın öbür ucundaki Müslümanlara yardım ediyordu ya… Şu corona virüslü günlerde, devletin topladığı dahil kime kaç kuruş yardım etmişler.

Bırakın dünyanın öbür ucunu, burnunuzun dibindeki, ülkemdeki Müslümanlara yardım etmeyen bu kuruluşlara ne kadar güveneceksiniz?

Bu kurum, kurs, vakıf, dernek, cemaatlerde parayla görev yapan, maaşlı kişiler var. Bunların maaşını devlet vermiyor. Ya kim veriyor? Hele bir dernek var başkanının, yönetim kurulunun aldığı maaş dudak uçuklatıyor. Bazı vakıfların bir sürü arabası var. Kim aldı bu arabaları? Bunların masraflarını kim öder? Haa çok zenginsiniz, kafanıza da yatıyor. Bağış yapın o zaman.

Beyler ben burada her şeyi açık yazamıyorum. Müslüman zeki olmalıdır.

Bir hain örgüt vardı. Devletin her yerini ele geçirmeye ve de devleti ele geçirmeye çalışan FETÖ örgütünden bahsediyorum.

Nasıl büyüdü bu örgüt. Zekatını fitresini, fidyesini, kurbanını bu örgüte verenler sizin durumunuz ne olacak? Efendim biz iyi biliyorduk. Hayır. Siz Allah’ın emrini yerine getirip, fakiri fukarayı bulacaksınız ibadet o kadar kolay değil. Ben verdim kurtuldum, vebali onlara diyemezsiniz.

Kurban geliyor göreceğiz yine… Hepsi bekliyor. Yahu bu fetö bırakın diğer yardımlarınızı, kurban derileriyle ihya oldu. lütfen yoğurdu üfleyiniz. Ya kim gidip kurban alacak demeyiniz. Fakiri bulup, kurbanını aldırıp, ayarlı veriniz.

Devletimize de bir çift sözüm var. İş adamlarının vergisini, algısını nefesini takip ediyorsunuz. Vakıfların, derneklerin, kursların, kurumların menkul ve gayrimenkullerine bir göz atmıyor musunuz? Atıyorsanız bizde bilelim. Bunların para toplamalarına ne diyeceğiz.

Sonuç; Ben derim ki ey Müslümanlar, lütfen ibadetlerinizi usulüne uygun yapınız. En makbulü neyse onu gerçekleştiriniz. Kurum, kurs, dernek, vakıf, cemaat, tarikat lütfen kendi yağınızda kavrulunuz. Yardımlarınızı üyelerinizden alınız.

65 YAŞ ÜSTÜ İNSANLAR NE OLACAK?

Biz bu virüsün ağırlıklı yükünü 65 yaş üstüne yıktık. Bir aydan fazladır içerdeler. 65 yaş ve üstününde belirli saatlerde olsa dışarı çıkma haberleri geliyor. İnşallah bu yazı yayınlandığı günlerde bir sevindirici haber alırız.

Geçen bir yazı okudum üzüldüm. Annem Alzaimer hastası. Epeydir yürütemiyorum. Yürümeyi unutursa diye korkuyorum diyor. Haklı. Devletimiz Bilim Kurulu vasıtasıyla bir çare bulur diye düşünüyorum. Hepimiz zor günlerden geçtiğimizin farkındayız. Biraz 65 yaş ve üstünü unuttuk gibi geldi. Hayırlısı olsun inşallah.

İNATLA VİRÜS KURALLARINA UYMAYANLAR…

Adamın maske takmak hoşuna gitmiyor Eyvallah, O zaman çalışmayacaksın kardeşim.

Özellikle vatandaşların bakkal gibi kullandıkları küçük marketler. Orada çalışanlar kurallara uyun. Hijyene ve maskeye dikkat edin.

Yaka yolunda küçük bir fırına girmek için, benden önceki müşterinin çıkmasını bekliyorum. Çıkıyor ben giriyorum. Ben konuşurken affınıza sığınacağım, eşeğin de affına sığınacağım, bir eşek içeri bodoslama dalıp, hemen talebini söylüyor. Nezaket, görgü de yok ayıda. Hayvandan hayvana geçiyoruz ya olsun. İkaz ediyorum. Fırıncı da ikaz ediyor. Maskesi de yok. Dışarı çıkıyor öküz…

Biz ne zaman insan olacağız ya!

YASAĞI GEVŞETMEYİN!

Yasaklı günlerde, ramazanda olunca, vakit geçirmek için yer arayan Konyalı dışarı çıkıyor ve yasağın hoşgörüsünü suiistimal edip, fırın önünde sıraya giriyor.

Maske yok, sosyal mesafe yok. O zaman yasağın anlamı kalmıyor.

Fırın arabalarına biraz destek verin, sadece arabalar dolaşıp satsınlar.

Bakkallar, manavlar, tatlıcılar 23 ve 24 Nisan’da 09:00-14:00 arası açık olacak. Orası açık olunca herkes dolacak. Niye açıyorsunuz? Kaç gün önce 4 gün yasaklı olduğumuzu biliyoruz. Devletim siz bize acımayın. Siz doğru olanı yapın.

İnşallah bu virüsten en kısa sürede kurtulacağız. Ayrı deyişle bitireceğiz. Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın.

Kurallara uyalım. Kalın sağlıcakla.