İki gündür kafamda deli deli sorular, Konya olarak bir Konyalı yerel gazeteci olarak kendimi bir kenara itilmiş kakılmış hissetmek ya da bizim aklımızın ermediği büyüklerimizin bildiği başka neler vardır diye sorular?
Konumuz şu;
Ulusal basına iki gün önce şöyle bir haber düştü
15 TEMMUZ'DA ANKARA, İSTANBUL VE İZMİR'DE ULAŞIM ÜCRETSİZ OLACAK
Resmi Gazete'de yayımlanan 8725 sayılı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı karara göre, 15 Temmuz günü Ankara'da Başkentray, İstanbul'da Marmaray, İzmir'de İZBAN ve İstanbul'da Sirkeci-Kazlıçeşme raylı sistem hattı ve Gayrettepe-İstanbul Havalimanı-Arnavutköy Metro hattı seferleri ücretsiz olacak.
15 Temmuz 2024 Pazartesi günü Başkentray, Marmaray, İZBAN, Sirkeci-Kazlıçeşme raylı sistem hattı ve Gayrettepe-İstanbul Havalimanı-Arnavutköy Metro hattı seferleri ücretsiz olacak.”
……………….
Evet Konya bu ülkenin şehri değil mi?
Bu Konya penceresinden bakarsanız böyle.
Peki Türkiye penceresinden bakarsak
Türkiye sadece İstanbul, Ankara ve İzmir mi demek?
Ya da 15 Temmuz hain darbesi sadece İstanbul, Ankara ve İzmir’de mi oldu?
Sadece insanlar bu üç ilde mi sokaklara dökülüp tanka tüfeğe topa canlarını verdiler?
Olay BÜYÜKŞEHİR statüsü ise KONYA BÜYÜKŞEHİR değil mi?
Sayın Cumhurbaşkanımıza bu kararı imzalatanlar
“Efendim bu güzel karar tüm Türkiye’yi kapsasın” demediler.
Diyemediler.
Neden?
…………
İnanın her gün her sabah Konya’da otobüs duraklarında tramvay duraklarında insanların halini gördükçe bu toplu taşıma araçlarına binen insanların maddi konuları çektiklerini düşündükçe kahroluyorum.
Bakın açık ve net bir şey söyleyeyim.
Evet bugün cebimde sürekli sarı basın kartı olduğu için toplu taşımadan ücretsiz faydalanıyorum.
Bu kartla İstanbul’a da Ankara’da da toplu taşımadan vapurdan ücretsiz faydalanıyorum
Bunu kendim için söylemiyorum.
Ama ben 50 yıl şunu yaşadım.
İlkokul birinci sınıf öğrencisi iken öğretmenevlerinden Kayalıpark’a 19 Mayıs ilkokuluna gitmek için o günlerin dolmuşu olan pırpırlara binemezdim.
Çünkü belediye otobüsü ile dolmuş arasında 5 kuruş fark vardı.
Aradan yıllar geçti üniversite öğrencisi oldum.
Yeni Konya Gazetesi o günlerde Mevlana Caddesinde yıkılan iş bankasının arkasında idi.
Eğitim Fakültesi bugünkü yerinde Meram Yeni Yol’da.
Yine belediye otobüsü ile gider geldim ama çok acil durumlardaki o yıllarda otobüsler duraklarda dolu geçerlerdi yemin ediyorum babamın yeşil bisikleti ile okula gider gelirdim.
Bugün cebimde sürekli basın kartım olmasın.
Ve her gün çarşıya gidip gelmem gereksin yine belediye otobüsü ya da tramvaya binerim
Çünkü bu iş cep meselesi
Bu iş para meselesi.
…………..
Bugün toplu taşıma araçlarına binmek zorunda kalan insanlarında durumu benden farklı değil ki?
O zaman niye 15 Temmuz’da ücretsiz ulaşım sadece İstanbul, Ankara ve İzmir’de.
Bunu bilen var mı?
Ben biliyorum.
Mesela benim tahminim.
BU ÜÇ BÜYÜKŞEHİR’DE CHP’Lİ BELEDİYE BAŞKANLARI TARAFINDAN YÖNETİLİYOR DA ONUN İÇİN.
Benim görüşüme katılmayabilirsiniz.
O zaman söyleyin niye?
DESENİZE
DUALAR VE
İSTEKLER
KABUL OLUYOR
Önceki gün benim can abim Fikret abim benzin istasyonundan çektiği şu fotoğrafı bize gönderdi;
Sonra da şunları yazıyordu;
“Elli olsun dedin.
Elliye ellemeye ELLİ gün kaldı.
EL GİBİ ELLİ OLSUN DEDİN.
Keşke başka şey dileseydin.
Kol böreği bile elliyi geçti.”
…………..
Canım abim Allah razı olsun.
Şimdi yeni duam ve isteğim benzin ve mazot 100 TL olsun.
100 TL’nin ne anlamı kaldı ki.
LİMON OLMUŞ
90 TL
TÜİK Sayın Cumhurbaşkanımıza takla atıp parende ile havada 3 dakika kalma adına iyi çalışıyor.
Başkanın basın toplantısı hiç de akılcı ve mantıklı değildi
Yemedik.
Mesela Prof. Dr. Mehmet Arazi hocam sosyal medyada şöyle bir paylaşım yapmış;
“Olan hem üreticiye hem de son tüketiciye oluyor yazık değil mi?
Bir kg limon 100 TL olur mu?
Yıllardır şöyle yapacağız böyle yapacağız vay depoyu bastık vay stokçuları enseledik dendi durdu.
Velhasıl sonuç bu”
Demiş.
Sonra hocamın bunun yazdığı linke girdim.
Türkiye’nin bana göre en başarılı tarım yazarı dostum Ali Ekber Yıldırım bakın bu konuda ne demiş.
Bazı alıntılar.
“YETERLİ LİMONUMUZ VAR AMA KİLOSU 100 LİRACIK
Ali Ekber YILDIRIM
Aynı sezonda limonun dalında 1 lira, manavda markette 100 lira olduğu bir dönem hiç yaşanmadı.
Bundan 9-10 ay önce dalında limonun kilosuna 1 lira bile verilmediği için üretici ağaçlarını kepçeyle sökerken, bugünlerde tüketici manavda, markette limonun kilosunu 100 liraya almak zorunda kalıyor.
“BÖYLESİ ANCAK TÜRKİYE’DE YAŞANIR” dedirten limondaki dramatik durum, tarımda yaşananların da bir özeti. Birçok üründe benzer durum yaşanıyor.
Sezonun başında yani sadece 9-10 ay önce Adana’da, Mersin’de bazı çiftçiler limon hasadını kepçeyle yaptı. Evet, yanlış okumadınız toprak kazıyan kepçeyle hasat yapıldı. Üzeri meyve dolu limon ağaçları kepçeyle kökünden söküldü. Çiftçi yıllarca gözü gibi baktığı ağaçları keyfinden sökmedi. Dalında limona verilen fiyat 1 liranın altındaydı.
Bu fiyat bırakın masrafları, limonu ağaçtan toplama parasını bile karşılamıyordu. Birçok üretici ürünü dalında bırakmak zorunda kaldı.
DALINDA 1 LİRA, MARKETTE 100 LİRA
Çiftçi 1 liraya limon satamazken o günlerde markette, manavda, pazarda kilosu 15-20 liradan satılıyordu. Sonra yavaş yavaş fiyat artmaya başladı. Üreticinin elinde limon kalmayınca fiyatlar daha da hızlı artmaya devam etti. Temmuz ayında limonun marketteki, manavdaki fiyatı kilo başına 100 liraya çıktı. Tek bir tane limon10-15 lira oldu. Tüketici limon alamaz oldu.
Limonda yaşananlar ne ilk ne de son.
Yıllardır Türkiye’de uygulanan yanlış tarım politikasının, örgütlenme ve organizasyon eksikliğinin sonuçları bunlar.
Krizin yaşanacağı belliydi.
Gerekli uyarılar da yapıldı.
Dinleyen olmadı.”
…………….
Ben çayımı evde de gazetede limonlu içerim.
Evde de özellikle sabahları çayımı limonlu, ballı ve taze nane ile içerim.
Geçen hafta sabah kahvaltıda hanım dedi ki,
“Yaşlandın ardık şu limon ve bal işini bir bıraksan.
Çayın fazlası zarar.
Limon ne olacak ki?
Bal şeker yapacak?
İçtiğin zaten çay değil ki?”
…………
Kendi kendime tabii ki içimden “Hatun sabah sabah saracak yer arıyor sus Özteke. Cevap verme”
………….
Kadın milleti durur mu?
İki dakika sonra hatunun dilinin altındaki bakla çıktı.
“Dün limon aldım kilosu 90 TL olmuş.
Yani sizin su gibi sıktığınız bir tek limon 10 TL olmuş”
…………
Bende artık kendimi yenileyeceğim.
Limon ne böyle
Ekşi mi ekşi(!)
Amaaaaan hiç de güzel değil. Değil mi?
NENE HATUN
PARKININ
KÜPESİZ
HAYVANLARI
Önceki gün saat 10 sularında önce Nene Hatun Parkının içerisinde bulunan 1 nolu sağlık ocağına uğradım ardından park içerisinde yürüyerek tanıdığım emlakçı ve kot pantolon tamircisi dostlarım ile oturup çay içip sohbet ettim.
Nene Hatun parkı dizayn edilişi çevresi park sakinleri yeşilliği şırıl şırıl sürekli akan suları ile bana göre vatandaşa ücretsiz olarak açık olan Konya’nın en iyi iki parkından birisidir.
Vakti zamanında bunu yapanlardan o günlerden bugünlere parkı bu hali ile koruyanlardan Allah razı olsun.
Ama dün sabah pırıl pırıl güneş altında şırıl şırıl akan suların eşliğinde yemyeşil bakımlı çimlerin üzerinde bu ve buna benzer görüntüleri gördüm.
Bunlar akşamdan kalan iki ayaklı küpesizlerin işi idi.
A vicdansızlar o çimler nasıl büyütülür?
O çimlerin bakımı suyu nasıl zahmetli olur?
Siz küpesiz iki ayaklılar yediniz yediniz tükürdünüz.
Temizlik görevlileri o çimlerin arasından sizin tükürdüklerinizi nasıl temizleyecekler.
Yediniz, yediniz içtiğiniz su petlerini bile atıp gitmişsiniz.
Esas sizlerin ve sizler gibi olanların uyutulması gerekmez mi?
KÜPELİLER
VE UYUTMA İŞLEMİ
DEYİNCE
Bu satırları yazarken AK partili ve MHP’li vekiller tarafından hazırlanıp Sayın Cumhurbaşkanımızın
masasına konulan sokak köpekleri ile ilgili olarak çalışmalar klasik olarak bu ülkenin insanlarını ikiye böldü.
Bu artık günümüzde çok normal.
Zaten o alçak(!) dış güçler bu milletin böyle ikiye üçe bölünmesini istemiyorlar mıydı?
Onlar amaçlarına ulaştılar.
AK Parti ve MHP cenahı sokak köpeklerinin uyutulması konusunda hemen tek yumruk oldu.
Köpek kedi besleyen AK Partili ve MHP’li tanıdıklarım bile bu konunun sohbetinde
“Amaaaa” … diye başlayan cümlelerle sokak köpeklerinin uyutulmasından yani öldürülmelerinden yana tavırlarını koydular.
Yalnız yine iki gün önce ulusal basına düşen şu haber beni gerçekten şaşırttı.
Belki atlamışsınızdır diye sizlerle paylaşmak isterim.
“SADIK ALBAYRAK'TAN HAYVAN HAKLARI ÇIKIŞI...
“EKOLOJİK DENGEYİ BOZMAK YOBAZLIK”
Sabah’tan bir aykırı ses daha:
Sadık Albayrak'tan hayvan hakları çıkışı...
“Ekolojik dengeyi bozmak yobazlık”
Sokak köpeklerine yönelik hazırlanan yasal düzenleme tartışmalara yol açarken, bir eleştiri de eski bakan BERAT ALBAYRAK'IN BABASI GAZETECİ SADIK ALBAYRAK'tan geldi.
A Haber'e konuşan Albayrak,
"EKOLOJİK DENGEYİ BOZMAK ÇAĞDAŞ YOBAZLIKTIR" dedi.
SABAH GAZETESİ BU AÇIKLAMAYI MANŞETİNE TAŞIDI.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla tehlike arz ettiği gerekçesiyle sokak köpeklerine yönelik, uyutma ve ötenaziyi de kapsayan bir düzenleme taslağı hazırlanıyor.
Hazırlık aşamasında olan yasal düzenleme, AK Partiyi ikiye bölerken bir tepki de Hazine ve Maliye eski Bakanı Berat Albayrak'ın babası gazeteci Sadık Albayrak'tan geldi.
İktidara yakınlığıyla bilinen A Haber'e konuşan Albayrak, Osmanlı döneminde Kanuni Sultan Süleyman'ın hayvanlarla ilgili,
"Ben bunun itlafına izin veremem çünkü yarın, huzur-u ilahiye varınca Süleyman'dan hakkını alır karınca..." dediğini paylaştı.
Albayrak, "Ekolojik dengeyi bozmak çağdaş yobazlıktır" derken bu sözleri Sabah gazetesi "Osmanlı’dan günümüze hayvan hakları! Gazeteci Sadık Albayrak anlattı:
EKOLOJİK DENGEYİ BOZMAK ÇAĞDAŞ YOBAZLIKTIR" ifadeleriyle manşete taşıdı.”
…………..
Bu haber böyle manşetten uzayıp gidiyordu.
Yorumsuz bu konuyu geçmek istiyorum.
………..
Veee değerli abim Recep Demet’in sabah bana gönderdiği şu şiir ile kafayı hep birlikte dağıtalım diyorum.
“ONLU YILLAR…
Onlu yıllar çocukluğu, rengarenk güllerdenmiş.
Hopla zıpla çelik çomak ekmek elden, su göldenmiş
On yaşın heyecanı, sevenlerin coşkusuymuş.
Biraz naz, biraz niyaz, aşıkların tutkusuymuş.
Yirmi yılın saadeti, sağlık sıhhat, afiyetmiş
Biraz hayal biraz meyal, ne hoşça bir safiyetmiş
Otuz yıl hatırına içilen, acı kahvenin telvesiymiş
Biraz acı, biraz keder, yaşamanın cilvesiymiş
Kırk yıllık hatıralar, hayatımın kıymetiymiş
Biraz günah biraz sevap, ömürlerin nimetiymiş
Elli yılda unutulan, gençlikteki serüvenmiş
Bundan sonra huzur bulmak, kendimize güvenmiş
Altmışlı yıllar ağırlaşır hareketler
Sabır, şükürle nice bereketler
Çıkış ne zaman oldu bilmem
İnilene baktım tükenen merdivenmiş
Yetmişi de gördük göresiye,
Gönül sevdikçe sevesiye
Güfte, beste, aruz derken
Gönül, karlar arasında kardelenmiş.”
………………………
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Her sabah dünyaya karşı kendi huzurunuzu koruyarak başlamak, günün en büyük zaferidir.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bayan motor sürücüsü Abdulhamit Caddesinde kendisine kırmızı ışıkta araçların önünden hızla geçmediği zaman daha iyi ADAM oluruz
Yorumlar
Hasan Basri
11-07-2024 15:31Bazi insanlar için hayattan göçüp gitmek bir kurtuluştur bazı insanlarda vardır ki öldükten sonra mezarında bile rahat uyuyamazlar vebal almak kul hakkı yemek bu dünyada günahların en büyüğüdür emeklilerin maaşlarını enflasyonu düşük göstererek bu insanların haklarını çalanlar, onlara sebeb olanlar, görmezlikten gelenler; en büyük kul hakkini yiyenlerdir günde 5 vakit değil 40 vakit namazda kılsalar nafile bu vebalden kurtulamazlar onlara vekillerede soracaklar ilahi huzurda;ey vekil (Gülebilirsiniz) sen ayda yuzbinlerce maaş aldın bedava milletin sirtindan yedin içtin emekliye maaş artışı oldugu zaman görmezlikten geldin bu soru sorulacak bundan vicdanen olmayan bir insan zaten müslüman değildir gerisi boş bir ülkede Adalet olmayınca o toplumlar yok olur gider Tarihte yüzlerce örnek vardır
Oguz Oguz
11-07-2024 11:11Bak bak bak, gazetecilikteki ustalığa bak. Memlekette ekonomik degeri olan beldelerin 85% inin yerel yönetimini kaybetmiş olan, lüks ve şatafat icinde yaşayan AKP li Cumhurbaşkanı ve yerel belediye başkanları daha güzel eleştirilemezdi. Tuik başkanına da fazla yuklenmeyin. Sonuçta o da bir Akp linin damadı...
Şemseddin Beştav
11-07-2024 09:13Uğur kardeşime ve Konyaspor eski yöneticisine yaptığım yorumum yayınlanmasının dördüncü günü.Gazetenizde yorumumu yayınlamadığınız sürece hergün başvuru yapacağım.Gönderdiğim yorumda herhangi bir saldırı aşağılama küfür varsa özür dileme nezaketinide gösteririm.Selam olsun iyi günde kötü günde Konyasporun yanında olanlara
KONYALI HASAN
11-07-2024 09:12Allah rızası için Selim Sultan Mahallesi kanal boyundaki yolu bir tamir edin. Akşam ışıkları yanmayan bozuk yolda gitmek kadar zor bir durum yok. Dalgalanmadan sonra çukurlarda oluşmuş. Karatay belediyemiz bir el atsa yollarımız güzel olsa olmaz mı. Asfaltta değil de sanki arazide gidiyoruz gibi oluyor.
fildişi kuleden
11-07-2024 08:00Güzel..Güvenlikli, bahçesinin duvarları önce tel, üstüne jiletli telle örülü (güya) elit kesimin insanları köpekler konusunda baya hassaslar. Tabi onların evi güvenlikli, çocuklarını zaten servis güvenlikli evin bahçesinden özel kolejin bahçesine bırakıyor. Lakin özellikle kış aylarında açlıktan azgınlaşan saldırganlaşan köpekler yine kış aylarında sabahın karanlığında yürüyerek okula gitmek zorunda olan Elit olmayan kesimin çocuklarına korkulu anlar yaşatıyor, herhalde çokta önemli değil. Evet artık Cemil Meriç'in Bu Ülke kitabında anlattığı fildişi kulelerde yaşamaya başladı zenginler ve böyükler. Halktan ve hayattan habersiz. Oturdukları yerden ahkam kesmeye başladılar. 17.000 lira alan asgari ücretliye hatta 10.000 tl alan emekliye nasıl geçineceğini ne alacağını filanda anlatmaya başlamışlar. Doğru emeklide çaya limon sıkmayıversin, hatta salataya filanda sıkmasın. Ne gerek var,Zaten lüks yaşıyorlar.
REİS LİDERLİK DERSİ VERDİ
11-07-2024 06:57REİS, Nato toplantısında bir yıldız gibi parladı ve tüm dünyaya lider nasıl olurmuş gösterdi. Baydınından Makronuna hepsine ayar verdi. Lider olarak REİSi seçtik, yolumuz REİSin yolu. Limonu, soğanı her zaman bulursunuz ama REİSi bir daha bulamazsınız. Meydanları dolduracağız ve şöyle diyeceğiz: bir olucaz, iri olucaz, diri olucaz, kardeş olucaz.