15 TEMMUZDAN BİR YIL SONRA
13 Temmuz 2017, Perşembe 12:35Güzel ülkemde yıllar önce başlamıştı ayak oyunları.
Birileri yüzünü göstermeden iftira, dedikodu, tuzak ve kumpaslarla saldırıyordu birilerine.
Hedeftekiler kendilerinden olmayan, boyun eğmeyecek ve engel olabilecekler...
Bize de kurşun sıkmaya başladılar, mevzilendik karşılık verdik belirsiz, görünmeyen hainlere. Peki kimdi bunlar?
Analiz edince çok sürmedi anlamamız, adını o zaman koyduk: FETÖ...
Baktık ki emniyet, yargı ve orduda kritik noktalardalar ve karşılık versek de sekiyor kurşunlar.
Sürgün olmadan ayrıldık ve memleketin başka kulvarında devam ettik işimize.
Anlattık bunları her yerde, ‘ya olur mu hiç, Müslüman, alnı secde görmüş insanlar onlar, zarar gelir mi?’ dediler, susmadık...
Bir gün darbe yapacaklar dediğimizde sene 2014’tü, güldüler, söylemeye devam ettik...
Ve beklenen oldu... ama hamdolsun Mevla’ya başaramadılar.
Herkes anladı neyin ne olduğunu,
Akademisyen FETÖ cü kendi silahını sıkıyor diğer akademisyenleri harcıyordu,
FETÖ cü polis delil, FETÖ cü hukukçu suç uyduruyor masumları tutsak ediyordu,
Kısaca her FETÖ cü kendi silahını kullanıyordu...ama ne yazık ki millettin bunu görmesi askerin silah kullanması ile olmuştu.
Kandırılmış insanlar ordusu kurşun yağdırdı kendi vatandaşına...
Allah’a hamdolsun ki aziz milletim uyandı ve gerekeni yaptı.
Tam bir yıl geçti aradan, ders çıkardık acıdan ve birliğimiz, dirliğimiz arttı.
Yolumuzdan şaşmamak ve doğru anlamak adına 15 Temmuzun yıldönümünde diyorum ki:
-Bu millet darbeler sayfasını artık kapatmıştır, iradesini kimseye bırakmayacaktır.
-Darbe istedikleri gibi sonuçlanmadığı için ‘kontrollü darbe’ diyenler şehitlerin ruhunu incitmektedirler.
- Bir iş verirken partili-cemaatçi değil de liyakatli insanları tercih etmek gerekir.
- Mevki ve makamlara birilerini getirirken ya da insanları benzer konular için değerlendirirken vatansever, ahlaklı, çalışkan olması gibi objektif kriterleri kullanırsak daha az yanılırız.
-Suçlular pişman olup, itiraf edip, köleleştirildikleri sistemden çıkarak millete dönmelidirler. Unutmamalıdırlar ki kitabımız Kur’an, peygamberimiz Hz. Muhammed, kıblemiz Kâbe’dir.
-Unutmamalıyız ki Allah musibetlerle ders verir, anlamazsak, düşünmezsek, unutursak ders tekrar edebilir...
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.