2020 YILI BİTERKEN
30 Aralık 2020, Çarşamba 09:22Bir yılı daha geride bırakıyoruz.
Öyle bir yıl ki, silindir gibi geçti insanların üzerinden..
Bir çok şeyi unuttururken, bazı değerleri de hatırlattı.
Unuttuklarımızı hatırlarken, umutlandık da.
İyi bir yıl ummuştuk, 2019’un son demlerinde, tam da bu günlerde.
En başta sağlıklı bir yıl ummuştuk. Sağlık her işin başı.. Avrupa’yı titreten Kanuni Sultan Süleyman bu büyük kudretine rağmen, “Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi” derken, sağlığın ne kadar büyük bir varlık olduğuna vurgu yapıyordu aslında.
Yarın akşam geride bırakacağımız 2020, sağlıklı bir yıl dilekleri karşısında insanların sağlığının başına dikilen büyük bir bela oldu.
Milyonlarca insanımızın fiziki sağlığı mel’un koronavirüsten dolayı bozuldu.
Aynı şekilde milyonlarca insanımızın psikolojisi bozulmuş olmalı.
21 bine yakın insan hayatını kaybetti ülkemizde koronavirüsten. Bu sayıda şimdilik.. Yarınlar da ise ne olacağını bilim insanları tahmin edemiyor..Bilim, bu virüs karşısında acze düştü.. İnsanların yakasından ne zaman düşeceği öngörülemiyor bu illetin. Geçen yıl Mart ayı’nda salgının bir ya da iki yıl hüküm süreceğini öngören bilim insanları, son bir kaç hafta içerisinde ağız değiştirdi.. Süre daha da uzayabilirmiş.. Şayet bu öngörü sahipleri haklı çıkarsa, işte esas felaket, yıkım, kıyım,kırım adına ne derseniz deyin o zaman başlayacak, demektir..Dua edelim, temenni de bulunalım ki böyle düşünen bilim insanları yanılsın.
Salgın süresinin uzaması yeni zorlukları da beraberinde getirir.
Zengin için de zor, fakir için de zor olur.
Hadi diyelim zengin iş yapamasa da, daha önce kazandıklarıyla bir süre idare eder..Lakin çarkların dönmesi, iş hayatının sürmesi gerekiyor. Dükkan kapılarının açık kalması gerekiyor.
Fakir insanlar için de daha da zor şüphesiz salgının uzaması.
Hiç bir işi olmadan sabaha uyanan insanlar ne yapabilir?
Emekli, salgınla birlikte roket gibi fırlayan pahalılık karşısında ne yapabilir?
Dar gelirli ve kıt kanaat geçinen insanlar ne yapabilir?
Sayıları iki milyona dayanan küçük esnaf varlığını nasıl lsürdürebilir?
Resmi kayıtlara göre 10 milyon işsiz insanımız var.. Yakın zamana kadar, iş beğenmemezlik yapanlar şimdiler de ne iş bulsa kapacak. Ama bu sefer de iş kapıları eskiden olduğu kadar açık değil. Herkes normal olarak yarının hesabını yapıyor.. Esasen yapmak da zorunda.. Ya değilse bir ihtimal kendisi de düşecek.
Gözler devlette..
Zenginin gözü de, fakirin gözü de devlette..
Neymiş? Amerika, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, Portekiz, İspanya, İskandinav ülkeleri vatandaşlarına, şu kadar yardım yapmış, yapıyormuş, yapacakmış..
Yani?
Yanisi şu: Türkiye Cumhuriyeti Devleti neden benzer yardımlarda bulunmuyormuş..
El insaf.. Kızacaksınız biliyorum ama yine de söylemeden geçemeyeceği.. Bulunuyor ama yetmesi mümkün değil. Türkiye’yi yukarıda adı geçen ülkelerle ekonomik güç açısından mukayese etmek de pek insaflı olmasa gerek. Çalışmak ,üretmek ve kazanmak zorunda olan bir ülkenin vatandaşlarıyız biz. Bu bize koronavirüs tehlikesi karşısında bilinçli ve sorumla davranmamız gerektiğini gösteriyor. Kurallara uymanın ne kadar hayati önemi sahip olduğunu gösteriyor. Fakat.. Sokaklar tam tersini görüyorsunuz..
Öff.. Çok sıkıcı oldu. En iyisi burayı geçelim..
2020 yılı umutlarımızı tazelemeye çalışırken, yıktı..
Bakın neler oldu?
Aileler, uzaklaştı.
Anneler, babalar çocuklarıyla daha az bir araya gelmek zorunda kaldı.
Bayramlarda çocuklarımızı kucaklayamadık, yanaklarından öpemedik..
Komşularla uzaklaştık.
Arkadaşlarla, dostlarla uzaklıştık.
Sosyal etkinliklerden uzak kaldık.
Caddelerde, sokaklarda dilediğimiz gibi dolaşamadık.
Bir araya gelmekten korktuk..
Haklıydık , korkmaktan.. Önceki yıllara göre iş de yapamadık.
Yakınlarımızın, yakın dostlarımızın hastalandığını duyduk, üzüldük.
Yakınlarımızdan, dostlarımızdan koronüvirüsten dolayı hayatını kaybedenlerin haberini alınca kahrolduk.
Sevdiğimiz insanların annesini, babasını, kardeşini kaybetmesi karşqısında gözlerimizden damlalar düştü. Göremesek de, gidemesek de onların acısı, acımız oldu.
Öte yandan daha başka mahrumiyetler de oldu.
Çocuklar okula gidemedi.
Hayata dair özel planları olanların, planları suya düştü..
Netice itibariyle aksaklıkları ve hasarı çok fazla olan bir yıl oldu ,2020 yılı..
Koronavirüsten ülkemizde an itibariyle 21 bine yakan insanımız hayatını kaybederken, dünyada da 1 milyon 800 bin insan hayatını kaybetti.. Bu virüsün insanı karamsarlığa ve umutsuzluğu düşüren tarafı ise daha ne kadar hüküm süreceğinin öngörülememiş olmasıdır. Tam da bu noktada bilim insanlarının çaresizliği insanı daha da korkutuyor.. Süre, öngörülemediği gibi bu virüse karşı en büyük silahlardan birisi olacağı düşünülen aşı silahı da henüz kullanılabilmiş değil. Bu konuda ülkemizin diğer ülkelere göre aşı tedariki konusunda geride kaldığı görülüyor. Bazı ülkeler farklı ülkelerde geliştirilen aşı konusunda çok seçenekli hareket ederken, aşı temini yoluna giderken, biz Çin’i bekliyoruz.
Her bakımdan kötü ve yıkıcı bir yıl oldu, 2020 yılı..
2021 yılının, 2020’nin devamı olmaması dilek ve dualarımla herkese hayırlı ve sağlıklı yıllar diliyorum.. Umutlarınız, umutlarımız yeni yıl da inşaallah gerçek olur.. Yeni yılın ilk Pazartesi günü buluşmak üzere hoşcakılın, sağlıklı kalın.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.