23 NİSAN VE TBMM’NİN 100. YIL DÖNÜMÜ
24 Nisan 2020, Cuma 09:06ATATÜRK, 100 yıl önce “Allahın lütfuyla Nisan’ın 23’üncü Cuma günü Cuma namazından sonra Ankara’da Büyük Millet Meclisi açılacaktır” demişti. (Kaynak, Atatürk tarafından bizzat kaleme alınan Nutuk kitabı)
Daha önce ilanı yapılan bu tarihte illerden gelen milletvekilleri 1. Meclise yürüme mesafesinde olan Hacıbayram Camiine giderek Cuma namazını kıldıktan sonra, Meclise geldiler. Ankara’daki okullardan getirilen ve önlerinde basit birer sıra bulunan tahta sandalyelere oturdular. Sonra Meclisin kuruluşu Atatürk tarafından bütün dünyaya ilan edildi.
Türkiye’nin yetiştirdiği popüler tarihçi İlber Ortaylı “Gazi Mustafa Kemal Atatürk” adlı eserinde, Atatürk’ü lider ve kumandan olarak değerlendirirken, 23 Nisan 1920’nin önemine özel bir vurgu yapıyor. Kurtuluş Savaşı, çeşitli cephelerde muharebeler ve zor şartlarda kazanılan zaferler. Yanısıra muhalefet. Nereden bakarsanız bakın eşine ve örneğine az rastlanan ve son derece namüsait bir ortam.”İmkansız” görülenin, bir mucize olarak gerçekleşmesi.
İlber Ortaylı hoca TBMM’nin kuruluşundan önce ve kuruluşundan sonraki olayları ayrıntılı bir şekilde, yer, zaman ve tarih kullanarak anlatıyor.Yeni bir devlete giden yolda Atatürk’ün önündeki engelleri ve ona kurulan tuzakları anlatan hoca yeni dönemin büyük kurtarıcının dehasıyla gerçekleştiğinin altını çiziyor.
Aslında Atatürk 23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisini açarken, yeni bir devleti de aklına koymuştu. Fakat önce dahili ve harici engelleri aşmak gerekiyordu. Bu engeller aşıldıktan sonra sıra yeni bir devletin şekline ve ilanına gelecekti. Nitekim öyle de oldu.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na geçmeden önce şunu da söylemek istiyorum..
ATATÜRK tarafından kaleme alınan NUTUK önemli bir eser.
20. Asrın siyasi liderlerinin icraatlarını anlattıkları eserler var. O eserler arasında NUTUK müstesna bir yere sahip. 1. Dünya Savaşı’ndan sonra Anadolu’da büyük bir çöküş yaşandı. Galip devletlerin dayatması ve özellikle Mondros ve Sevr anlaşmaları ile teslim bayrağının çekilmesi, halkın umut ve direnişini tamamen ortadan kaldırdı.
ATATÜRK, bu olumsuz şartlar altında halkı direnişe çağırarak, ayağa kaldırdı ve Türkiye’de radikal bir değişim sürecini başlattı. Her şeyden önce Cumhuriyete geçiş sağlandı. Sonra inkılaplar gerçekleştirildi.Atatürk NUTUK’ta bunları ve daha fazlasını anlatırken, NUTUK büyük kurtarıcının Meclise ve halka sunduğu bir bilanço olarak tarihe geçti. Anlayacağınız büyük kurtarıcı kendisiyle ilgili onca tezviratı boşa çıkardı ve bir yerde de milletine hesap verdi.
NUTUK demişken, Turgut Özal’ın bir itirafından da söz etmeden geçemeyeceğim..
Rahmetli Atatürk konusunda şöyle demişti.. “Ben bu yaşıma kadar, Cumhurbaşkanı oluncaya kadar ATATÜRK hakkında pek olumlu görüşlere sahip değildim. Cumhurbaşkanı olduktan sonra Çankaya’ya çıkınca NUTUK’u okuma fırsatı buldum. Okuduktan sonra Atatürk hakkındaki fikirlerim de değişti. Atatürk’ü sevmeye başladım.”
Bir şey daha: Cumhuriyetin kuruluşuna kapı aralayan 23 Nisan 1920 tarihi yeni ve modern Türkiye’nin temellerinin atıldığı tarihtir. Bu tarihte yasama ve yürütme yetkilerini eline alan Meclis, vatanın mukadderatına fiilen el koyarken, TBMM’nin üstünde bir kuvvet ve iradenin olmadığını dünyaya resmen ve o dönemdeki şartlar altında büyük bir cesaretle ilan etmiştir.
Dün, 23 Nisan’dı.
ATATÜRK’ün çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın, 100. Yılıydı.
Aynı zamanda TBMM’nin kuruluşunun 100. Yılıydı.
Çocuklar, malum salgından dolayı sokağa çıkıp kendi bayramlarını kutlayamadı.
Çocuklar, yine malum salgından dolayı okullarına gidemediği için toplu kutlama törenleri yapılmadı.
Stadyumlar, tören alanları sessiz ve boş kaldı.
İllerde yapılan konserleri göremedik.
İller de günün anısına bandolar göremedik.
Bu yıl daha fazla mahsun kutlandı Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.
Çocukları çok seven Atatürk 23 Nisan’ı Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak ilan etmişti.
Lakin bu sefer çocuklar sokağa sağlık endişelerinden dolayı çıkacak gibi değildi.
Peki çocuklar ne yaptı?
23 Nisan’dan günler önce evlerinin pencere ve balkonlarını bayraklarla ve Atatürk resimleri ile süsledi. Gecede apartmanlarda oturanlardan kimileri pencerelerinin önünde, kimileride balkona çıkarak aileleri ile birlikte bayrak salladı, İstiklal Marşı okudu ve Atatürk’e bağlılıklarını dile getiren şiirler söyledi, eğlendi.
Öte yandan TBMM’deki törenlerde o malum gerekçeyle sönük geçti.
Katılım az oldu.
100. Yıl böyle kutlanmamalıydı.
Gel gör ki, ortaya konulan gerekçe haklılık yanı fazla olan bir gerekçe.
23 Nisan Ulusal ve Egemenlik Bayramımız kutlu olsun.
TBMM’nin açılışının 100. Yıl Dönümü vatanımız ve milletimiz için hayırlara vesile olsun.
Son olarak: Atatürk’ün, ebediyete intikalinin üzerinden 82 yıl geçti. Ama onun fikirleri ve eserleri millet çoğunluğunun kalbinde ve kafasında yaşamaya devam ediyor.
Ne mutlu inkar etmeyenlere.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.