(3) Haremlik-Selâmlık
25 Ağustos 2017, Cuma 07:14Haremlik-selâmlık, Müslümanların sosyal anlayışlarından biridir. Birçok olumsuzlukların önüne geçebilmek için bugün Müslüman olmayan devletlerde bile uygulamaya sokulmaktadır.
Japonya’da Başkent Tokyo’da 20-30 yaş arası kadınların yüzde 64’ü Tren, metro ve istasyonlarda elle tacize uğradığı, yapılan anket ve araştırmalar neticesi ortaya çıkmıştır. Bundan dolayı, Tokyo’da yalnız kadınların binebileceği vagonlar bulunuyor ve tacizcilere 7 yıla kadar hapis veya 50 bin yen (485 $) para cezası veriliyor.(1)
Meksika hükümeti cinsel tacizlerin önüne geçebilmek için metroda kadın ve erkeklerin ayrı ayrı vagonlara binmelerine karar verdi ve çok müspet netice aldı.(2) Bir din devleti olan İsrail’de de aynı uygulama vardır ve sâdece kadınların binebileceği vagonlar, trenler ve otobüsler devrededir. Yahûdiler Kudüsteki “Ağlama Duvarı”nda bile haremlik-selâmlık uyguluyor ve karşı cinsler ayrı ayrı yerlerde dua edip ağlarlar ve Tevrat okurlar.(3)
Almanya’nın Münih kentinde adı Fraueubank isminde, yalnız hanım müşterilere hizmet veren ve sâdece hanımların çalıştığı bir banka açıldı.(4)
Bizde ise Konya’da Halil Ürün belediye başkanı iken Belediye otobüslerinde böyle bir uygulama başlatmak istedi de, kıyâmet koptu, yer yerinden oynadı, basın çıldırdı, enteller kudurdu ve uygulama terk edildi.
Bugün zorunluluktan icraata konulan bu uygulamayı ecdâdımız asırlar önce dinî ve örfî bir zaruret olarak uygulamaya sokmuştur. Ama her hususta olduğu gibi, son zamanlarda bu hususta da ifrata kaçılmış, akla, mantığa hattâ dine bile ters düşen uygulamalar da olmuştur. Meselâ: Erkeğin eşini adı ile çağırması ayıp sayılmış. Anne ve babanın yanında kişinin eşini adı ile çağırması, evlatlarını sevip okşaması büyük bir suç telâkki edilmiş. Yanında karısı olan subaylara askerler kanun gereği selâm vermemişler.
Nüfus sayımlarında “Hükümet karılarımızın ismini öğrenecek” hanımlarını yazdırmamışlar, hattâ Arnavutluk gibi bazı yerlerde sırf bu yüzden isyanlar çıkmıştır.(5) Kadın hastaları doktorlar eldivenle veya bir bezin üstünden muayene edebilmişler. Hayatta hiç birbirini görmeyen insanları “görücü usulü” denen yöntemle evermişler. Düğün davetiyelerine kadın ismi yazılamamış. Kadınlar kendi yazdıkları veya yaptıkları eserlere isimlerini yazıp imzalarını atamamışlar.(6)
Nikâhı kıyılacak genç kızı nikâh kıyacak görevlinin yanına getirmeyip, vekâletini alarak kıydırmışlar. Bazı bölgelerde kızlar küçücük yaşlarda cebren istemedikleri kişilerle töre gereği evlendirilmişler, bazı yerlerde de sanki bir mal gibi onların hiç duygularına önem vermeden başlık parası ile satılmışlar. Tabi bunlar örfe de, töreye de dine de uygun olmayan uygulamalardır.
Ama normal şartlar da uygulanan haremlik-selâmlık her hususta huzur ve saâdet kaynağıdır. Bunu birçok Batılı ilim ve fikir adamı da kabul ve takdir etmektedir. Çünkü kendi cemiyetlerinde kadının ma’rûz kaldığı taciz, tecavüz, şiddet, terör ve öldürme, yaralama olaylarını bilip, Osmanlıda bunların nerdeyse hiç bilinmediğini, nâdir olaylardan olduğunu okuyanlar, görüp müşahede edenler bu hususa hayran oluyor ve bunu bir kadın hürriyetini kısıtlama olarak değil, kadınların huzur ve emniyeti olarak telâkki ediyorlar.
Elizabeth Carevan şöyle diyor: “İstanbul kadar kadınların emin ve hür oldukları başka bir memleket yoktur.”(7) İngiliz elçisinin hanımı Lady Montagu de “Türkiye Mektupları” isimli kitabında “Osmanlı hanımlarının Avrupa’daki kadınlardan daha hür ve mutlu olduklarını” yazar.(8)
Dipnotlar:
1-Milliyet Gazetesi, 24. 11. 2004.
2-ATV 20 haber bülteni, 06. 07. 2001.
3-Ferhat Koç, “Medeniyet Coğrafyamıza Seyahat”, Düşün Yay. İst. 2012, s. 340.
4-Melih Aşık,Milliyet 27. 11. 2004.
5-A. Ragıp Akyavaş, “Asitane-ll”, TDV Yay. Ankara 2000, c. 2, s. 3.
6-A. Ragıp Akyavaş, “Üstad-ı Hayat-2”, TDV Yay, Ankara 2005, c, 2, s. 154.
7-Mostar Dergisi, Mayıs 2008, sayı 391. s. 42.
8-Lady Montagu, “Türkiye Mektupları”, Tercüman 1001 Temel Eser. s. 132.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.