5’İ BİR YERDE
21 Şubat 2020, Cuma 08:34Yer: Tantavi Kültür Merkezi.
Gün yeni başlıyordu.
Saat: 09.30
Arkadaşlarımızla arabadan inerek binaya doğru yürüyoruz.
Etrafta çok sayıda polis,zabıta ve sivil var.
Sonra kırmızı plakalı çok sayıda siyah makam arabalarını görüyoruz.
Başta vali Cüneyit Orhan Toprak olmak üzere,Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş ve Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca’nın makam araçları dikkatimizi çekiyor.
Makam araçlarını görünce, şehrin aslarının orda olduğunu hemen anlıyoruz.
‘Aslar bir arada.
5’i bir yerde’ diye, düşünüyoruz.
Daha sonra İl Emniyet Müdürü,
Merkez İlçe Kaymakamları,
Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri,
Büyükşehir Genel Sekreter Yardımcıları,
Bazı daire müdürlerini görüyoruz.
Sonra aslara asistanlık yapan insanlar gözümüze ilişiyor.
‘ Ortada olağanüstü bir durum var ama ne?’
Zira, konu hakkında önceden bilgilendirilmemiştik.
Gerçi yolda giderken bizim gazetenin Yazı İşleri Müdürü Zekeriya Sağlık, “Mesele düğün konvoyları meselesi” demişti.
Lakin toplantıda şehri yöneten asların lik defa bir araya geldiğini gördüğümüzden dolayı, toplantıya şahsen daha farklı bir anlam yüklediğimizi söylemem lazım
Vali Cüneyit OrhanToprak ve Büyükşehir Belediye BaşkanıUğur İbrahim Altay döneminde daha önce bu hacimde bir toplantı yapıldı mı bilmiyorum. Yapıldıysa da ben hatırlamıyorum. Şayet yapıldıysa bu kadar geniş katılımlı olduğuna da hiç ihtimal vermiyorum.
Aslar bir araya gelmişti.
5’ bir aradaydı.
Ayrıca asların altındaki, aslar da ordaydı.
İnanın ne olacağını, ne söyleneceğini çok merak ettik.
Arkadaşlarla aramızda fısıldaşıp durduk.
Saat tam 09.30’ gösterirken, Tantavi Kültür Merkezi’ne daha önce gelerek başka bir odada aralarında değerlendirme yapan aslar salona giriş yaptı.
En önde Vali Cüneyit Orhan Toprak her zamanki şıklığı, zerafet ve kibarlığı ile herkesle ayrı ayrı tokalıştı ve hal hatır sordu. Vali beyin gülen yüzü, samimiyet ve içtenliği doğrusunu söylemek gerekirse insanı rahatlatıyor. Sanki kendisi yıllardır burda ve bizden birisi. Kibir, gurur ve insanı rahatsız eden tavır ve davranışlar vali beyin yanına hiç uğramamış. Onun şahsında devletin vatandaşlarına gösterdiği sevgi ve şefkati görüyorsunuz.
Vali beyin arkasından yürüyen Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’da doğrsunu söylemek gerekirse son derece şık ve zarifti. Üstünde ona çok yakışan ve vücuduna “cuk” diye oturan güzel bir takım elbisesi vardı. Anlaşıldığı kadarıyla hanımefendi başkanın kıyafet tercihinde ona yardımcı oluyor. Ya değilse hadi 7/24 demeyelim ama günde 20 saat çalışan bir insan değil mağaza mağaza dolaşarak kıyafet seçmek, ayağına çorap almak için bile vakit bulamaz.
Başka dikkatimizi ne çekti?
Başkan elimizi sıkarak önümüzden geçerken bu sefer tebessüm ediyordu.
Elini sıktığı gazetecilere arada bir hal hatır da sordu.
Vallahi ben başkandaki bu değişimden çok mutlu oldum. Çok da sevindim.
Ha.. Şöyle.
2 milyon 300 bin nüfuslu bir ilin Büyükşehir Belediye Başkanı insanlara tebüssüm edecek.Başkan şunu bilmeli: Kendisi tebessüm edince ve gülünce, insanlar da rahatlayacak ve tebüssümedecek.
Dondurulmuş bir yüz ifadesi ve soğuk bakışlar Uğur beye yakışmıyordu.
Biz verdiği pozlarda tebessüm eden ve gülen Uğur başkanı istiyoruz .
Ercan Uslu bey,
Şükrü Koyuncu bey,
Selim Büyükkarakurt bey,
Ahmet Bilgiç bey tebessüm eden, gülen, insanların gözlerinin içine bakan ve elini sıkan başkanı her zaman görmek istiyoruz.Bu konuda taraflara yardımcı olun. Bir de ne olur belediye bürokrasisinin “ötekileştirme” sendromuna fırsat vermeyin.
Diğer aslara gelince..
Hayatının her döneminde ve her gün beyaz gömlek giymeyi tercih eden Meram Belediye Başkanı da çok şıktı. Bizlerle tek tek tokalaştı, kucaklaştı. Her zaman olduğu gibi sözünü ettiğimiz toplantıda da “Bizim Mustafamızdı” Samimi ve doğaldı. Mustafa bey içinden ne geliyorsa karşısındakilere öyle davranan bir başkan. Meram halkı onu bu özelliklerinden dolayı sevdi ve kucakladı. Fabrikadan nasıl çıktıysa başkan bugün de öyle. Kavuş, orijinalliğini ve değerini koruyor. Selçuklu Belediye Başkanı da şıktı. Sadeydi. Pekyatırmacı’nın daha önce de yazdığımız gibi, kamuoyunudaki farklı katmanlarla daha çok iletişime girmesi gerekiyor. Aslında iyi bir insan. Fakat elindeki şemsiyeyi açması lazım. Sokaklardaki farklı siyasi görüşlere sahip insanlar da o şemsiyenin altında yer almak istiyor.
Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca bey. İnanın bana bir insan ancak bu kadar naturel kalabilir. Kılca’yı bir servis ustası bakışıyla anlatacak olursak: Kendisine tornavida,pense, anahtar değmediği rahatlıkla söylenebilir. Yani hiç bir civatası değişmemiş. Fabrikadan nasıl çıktıysa öyle duruyor. İnşaallah hep böyle kalır ve değer kaybına uğramaz.
Daha önce de yazdım: Uğur İbrahim Altay, Mustafa Kavuş, Hasan Kılca, Ahmet Pekyatırmacı Konya’da siyasetin yeni kazanımları ve yeni yüzleri. Bu konumda olan insanların yönetimde hata yapma hakları yok. Hata yapmadıkları ölçüde kalıcı olurlar..
Asları, 5’i bir yerde, dedik ve değerlendirdik
Bu tablo özlediğimiz bir tabloydu.
Vali bey organizasyon sahibinin Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahimk Altay olduğunu söyleyince de daha çok sevindik. Başkanın ve şehrin böyle birlikteliklere ihtiyacı var. “Ortak Akıl”a giden yol, farklı görüşlerin sentezi ile bulunabilir.
Biliyorum.
Sabırsızlanıyor ve Tantavi Kültür Merkezi’nde ne konuşulduğunu merak ediyorsunuz.. Söyleyelim..
Şehri yöneten 5 as toplumu rahatsız eden ; Düğün Konvoylarına en yetkili ağızlardan “HAYIR!” kampanyası başlattı. Ayrıca caddenin bir yerinde düğün konvoyunu durdurup araçların önünde oynayanlara ,sokak düğünlerine,havai fişek atanlara, silah atanlara karşıda “HAYIR!” kampanyası başlatıldı.
En yetkili ağızlar tarafından alınan bu kararlara uymayanlar biz söylemiş olalım “YANDI!”
Başlarına gelecek derdin altından kalkamazlar.
Bir de toplantıda gündeme gelen okullarda düğün yemeklerinin verilmesi ve yemek veren ruhsatsız düğün salonları meselesi vardı.
Vilayet ve yetkili kurumlar bunlarla da mücadele edecek.
Bakalım ruhsatsız düğün salonlarının ruhsatlandırıldığını, okullarda düğün yemeklerinin verilmesinin şarta bağlandığını, vergilendirildiğini görebilecek miyiz?
Mesela: Uygun olmayan yerler kapatılacak mı, faaliyetlerine son verillebilecek mi?
Yeri uygun olduğu halde ruhsatsız olan yerler ruhsatlandırılarak ve mevzuata uygun hale getirilerek, harç vs. alınabilecek mi? Vergiye tabi olmayanlar varsa, vergisel yönden gereği yapılabilecek mi?
Bu şehirde devleti yönetenler, bu konularda irade beyanında bulundu.
Devlete güvenmek ve gerekenin yapılacağına inanmak lazım
Sonuç: Tantavi Kültür Merkezi’nde geride bıraktığımız Pazartesi günü, yeni güne farklı bir şekilde başladığımızı söylemek istiyorum.
Söylenen sözlerin yerine getirilmesi de en büyük arzumuz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.