9 RAKAMI VE TUĞ
02 Ekim 2020, Cuma 10:05Atalarımızın gök ile olan ilişkileri ve bu ilişkinin günümüze kadar süregelen yansımalarının bilimsel kanıtlarla yerine oturtulup hak ettiği değeri bulmasını düşünenlerdenim. O nedenle sizlere tarihimizde sahip olduğumuz astronomi bilgilerinden ve 9 rakamı ile Tuğ anlayışının bununla bağlantısından bahsetmek istiyorum.
Tuğ; Türklerde bayrak gibi bir devlet ve hâkimiyet işareti olup dinî merasimlerle ilgisi bulunup sonradan hâkimiyet alâmeti olarak kullanılmıştır. Tuğ, eski Türklerle Çinlilerde kutsal sayılan ve Kotas adı verilen, birçok Asya milletlerinde "yak" diye tanınan Tibet öküzünün kuyruğundan yapılırdı.
Dokuz sayısı, Türkler ‘in destanlarında da çokça geçer: dokuz ağaç, dokuz boy, dokuz dallı ağaç, dokuz dev, , dokuz felek, Dokuz Oğuz gibi. Türk kültüründe 9; “Türk ve Altay mitolojisinde, halk kültüründe, halk inancında ve Şamanizm’inde kutlu rakamdır.”
İslam’dan önceki ve sonraki Türk devletlerinde hâkimiyet alâmeti olarak tuğ ve nevbet’in (davulun) önemli olduğunu bilmekteyiz. Bu, hükümdarların olduğu kadar büyük memurların da hâkimiyet sembolüdür. Harzemşahlar’da yeni tayin edilen bir kadıya bile hil'at giydirilir ve tuğ verilirdi. Selçuklularda, Memluklerde, Timur Devletinde, Akkoyunlularda ve Osmanlılarda da tuğun önemli bir yeri vardır. Memlukler tuğa, "Çalış" demiştir. Anadolu Selçuklu sultanı tarafından Osman Gâzi’ye bağımsızlık alâmeti olarak alem, mehter ve tuğ gönderilmiştir.
Âdem atamızın, yeryüzüne gelene kadar daha önce uğradığı gezegenleri; bu gezegenlerde Şeytan ile verdiği hâkimiyet mücadelesini ve nihayetinde hâkimiyet kurduğu 9 gezegene TUĞ dikerek, hâkimiyetini sembolleştirdiği rivayet edilmektedir. Âdem atamız yeryüzüne inene kadar uğradığı diğer konaklarda, Şeytan ile girdiği hâkimiyet mücadelesinin dokuzundan galip çıkmış ve hâkim olduğu bu yerlerin her birine TUĞ dikmiştir. Bu tuğlar, daha sonra cihan hâkimiyetine ulaşacak olan Osmanlı Türk Devleti’ne de sembol olacak; padişahlar hükümdarlığının sembolü olarak 9 TUĞ’u kullanacaktır.
Türklerin kutsallık atfettiği, hayvanların her birinin isminin, gök haritasında yer alan 88 takımyıldızından 9’uyla aynı olduğu bilinmektedir.
Latince ve Türkçe isimleri ile bu takımyıldızlar şunlar:
1-Ejderha( Draco) Takım Yıldızı
2-Kurt(Lupus)-Burada Canis Major, yani Büyük Köpek Takım Yıldızını da örnek gösterebiliriz.
3-Tuğrul Kuşu ( Anka Kuşu)( Phoenix) Takım Yıldızı
4-Kartal( Aquila) Takım Yıldızı
5-At(Kanatlı At) (Pegasus) Takım Yıldızı (Andromeda Takım Yıldızına yakınlığı önemlidir.)
6-Geyik( Astrolojide geyiğin Venüs gezegeni ile ilişkili olduğunu görüyoruz. Venüs aynı zamanda, Türk mitolojisinde UMAY ANA figürüne de karşılık bulmaktadır. Umay Ana ise, mitolojide anlatıldığına göre hayvan olarak dişi geyik kullanırdı.
7-Oğlak( Capricornus ) Takım Yıldızı
8- Boğa ( Taurus) Takım Yıldızı (Aldebaran Yıldızı)
9-Pars (Ak-Pars) Takım Yıldızı
Türk mitolojisinde dünyayı yaratan Kara Han, dünyanın tam merkezine “dokuz dallı çam ağacı” dikmiştir.
• Altaylara göre insanın iskeletinde; baş, bel, diz, topuk, ayak bileği, omuz, dirsek, avuç ve el bileği olmak üzere dokuz ek vardır.
• Şamanların davulunda Tanrı Ülgen’in kızının dokuz ve bir anlatışta da üç resmi vardır.
• Şamanların giydikleri “manyak” adındaki hırkanın sağ kolunda dört, sol kolunda beş olmak üzere toplam dokuz çıngırak bulunmaktadır.
- Türk destanlarına göre Dokuzoğuz’lardan büyük bir soy türemiştir.
• Yakutlara göre gök tanrıları dokuzdur.
• Türk destanlarına göre Oğuz’un verdiği şölende dokuz ile ilgili olarak 900 at, 9000koyun kesilmiş ve 90 havuzda kımız yapılmıştır.
• Altay Türklerinin bir kıyamet tasvirinde denizin dibinde dokuz çatallı karataş vardır ki, kıyamet zamanında bu taş dokuz yerinden ayrılacak, demirden ve koyu sarı renkte atlara binmiş dokuz savaşçı etrafa saldıracaktır.
• Ölen kişi için yapılacak esas tören için çadır hazırlanır. Bu çadırın bir çıkış yeri, bir de giriş yeri vardır. Giriş yeri bu dünyayı, çıkış yeri de öteki dünyayı sembolize etmektedir. Şaman, çadırın önüne gelerek, giriş yerine dokuz kez vurur ve böylece zararlı cinleri ürkütmüş olur.
• Hastalık tedavisi için şaman davulu üzerine su iyelerini temsil eden iki balık tasvir edilir. Balıkların iç hastalıklarını iyileştirdiğine inanılır. Eğer kam kötü ruhlardan daha güçlüyse onları dağ ruhlarının hanının yaşadığı dokuz denizin sonuna kadar sürebilir. Eğer kam zayıfsa, yolun yarısından döner ve balık hastayı yeniden alt eder.
- Dede Korkut Kitabı’nda, Deli Dumrul doğduğunda babası dokuz buğra öldürür.
- “Dokuz” kelimesinin Eski Türkçedeki söylenişi tokuz’dur. Eski Türk boylarının kimilerinin adlarında dokuz sözcüğü geçer. Örnek Tokuz Oğuz (Dokuz Oğuz), Tokuz Ogur (Dokuz Ogur), Tokuz Tatar (Dokuz Tatar)…
Bu konu hakkında sayfalarca yazmak mümkündür elbette. Burada bilmemiz ve unutmamamız gereken nokta şu olmalıdır; Türk milleti köklü bir geçmişe sahip olduğu kadar bilimde de köklü bir maziye sahiptir. 9 rakamı ve gezegenlerle ilişkili oluşturulan inanç yapısı bunun sadece küçük bir örneğidir.
Tarihimize ve değerlerimize sahip çıkalım ve bunu devam ettirecek eğitim politikaları üretelim.
“Türk milleti Atalarını tanıdıkça, daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır!” M.K.ATATÜRK
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.