Af Olunma Gecesi
18 Mayıs 2020, Pazartesi 08:29Mübârek Ramazan ayının en önemli olayı Kadir gecesidir. Kadir Gecesi, gecelerin en feyizlisi ve bereketlisidir. Bu gece çok şerefli ve müstesna bir gecedir. Yüce Allah, bu gecenin fazileti hakkında müstakil bir sure indirmiştir: Bu surede gece ile ilgili olarak şöyle buyurulur:
“Doğrusu biz Kur'an-ı Kadir gecesinde indirmişizdir. Kadir Gecesi'nin ne olduğunu bilir misin? Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır, melekler ve ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler. O gece tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” ( Kadir, 97/1-5.)
Çünkü Allah’ın insanlığa son mesaj olarak gönderdiği Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim, Sevgili Peygamberimize bu ayda inmeye başlamıştır. Konuyla ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de şöyle bildirilmektedir:
“(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır...” (Bakara, 2/185).
İşte Kur'an-ı Kerim gibi insanlık için bir hidayet rehberi olan kitabın, böyle bir gecede inmesi, ona müstesna bir şeref kazandırmıştır. Kur’ân, Kelâmullâh’dır, Kitâbullâh’dır. Allah’a ait olduğu için, “Sözlerin en güzeli”dir.(Zümer, 39/23.) Peygamberimizin ifadesiyle, “Sözlerin en doğrusu, Allah’ın kelâmı; hâl ve tavrın en güzeli ise Muhammed’in hâl ve tavrıdır.” (Nesâî, Îdeyn, 22.)
İbn Abbas (r.a.) dan şöyle rivayet edilmiştir: "Resulullah (s.a.v.) insanların en cömerdi idi. Onun bu cömertliği Ramazan ay'ı girip de kendisiyle Cebrail (a.s.) karşılaştığı zaman daha da artardı. Cebrail (a.s.) Ramazan ay'ı çıkıncaya kadar her gece Resulullah (s.a.v.) ile buluşup, Resulullah (s.a.v.) Kur'an'ı arzeder (okur) du. Ramazanda camilerimizde ve evlerimizde okunan mukabele ve Kur’an hatimleri Cebrail ile Peygamberimiz arasında yapılan mukabele uygulamasının bir devamıdır.
Hadis-i şeriften Ramazan ayında Kur'an-ı Kerim'i hatmetmenin sünnet olduğu anlaşıldığı gibi, gücü yetenlerin çokça sadaka vermeleri, hayır ve hasenatta bulunmalarının da sevap olduğu anlaşılmaktadır. Enes (r.a)'dan rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) 'e; "Hangi sadaka daha faziletlidir?" diye sorulunca, "Ramazan ayında verilen sadaka" buyurmuştur (Tirmizi, Zekat, 28).
Mübârek Kadir gecesinin öyle bir anı vardır ki, o anda yapılan ibadet ve dualar kabul olur. Bu önemli anı yakalamak için gecenin bütününü tövbe ve istiğfar ile geçirmek gerekir. O halde gecelerimizi özellikle Ramazan gecelerini iyi değerlendirmemiz gerekir. Özellikle bu gecede Cenâb-ı Hakk tövbelerimizi kabul eder. Bu itibarla çokça tövbe ve istiğfar edelim. Sevgili Peygamberimiz(s.a.v.), bu gecenin değerlendirilmesi ile ilgili olarak:
"Kim Kadir gecesinde (Sevabına) inanarak, ihlâs ile- kâim olursa (O geceyi ibâdet ile ihya ederse) geçmiş günahları yarlığanır. (Gunye 1 /10)buyurmuşlardır.
Bin aydan hayırlı olan bu geceyi ihya etmek, insan için ne büyük bir mazhariyettir, ne büyük mutluluktur. Hazret-i Âişe annemiz soruyorlar:
-Ey Allâh'ın Rasûlü, Kadir gecesini bilirsem, onda nasıl dua edeyim? Efendimiz (cevaben):
"Allâhümme inneke afüvvün tühibbul afve fa'fü annî:
İlâhî, Şüphesiz Sen afv edicisin, afvı seversin, beni de affet."
Kadir gecesinin Ramazanın hangi gecesi olduğu konusunda birçok görüş ileri sürülmüştür. Alimlerin ekserisinin görüşü, Ramazanın yirmi yedinci gecesi olduğu şeklindedir. Hz. Peygamber, “Siz Kadir gecesini Ramazanın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız” buyurulmuştur.(Buharî, Leyletü’l-Kadr, 2, II, 253; Müslim, Sıyam, 40. I,828; Tirmizî, Savm,72. IV,158.) Başka bir hadisinde de,
“Kim kadir gecesini ararsa onu (Ramazanın) son yedi günü içerisinde arasın” buyurulmaktadır. (Buharî, Leyletü’l-Kadr, 2, II, 253; Müslim, Sıyam, 40. I, 822-823.)
Diğer bir faziletli ibadetlerden olan ve Ramazan ay’ının son on gününde itikâfa girmek sünnettir. Hz. Peygamber (s.a.v.) Ramazan'ın son on gününde daha çok ibadet ve taatta bulunurdu. Hz. Âişe validemizden şöyle rivayet edilmiştir:
"Resulullah (s.a.v.) Ramazan ayının son on günü girince elini eteğini toplar, geceyi ihya eder ve ev halkını uyandırırdı" (Buhari, Kadr, V). Yine Hz. Âişe (r.a.) dan şöyle rivayet edilmiştir: "Hz. Peygamber (s.a.v.) Ramazan'ın son on gününde vefatına kadar itikafa girdi. İrtihalinden sonra da zevceleri itikâfa devam ettiler" (Buhari, İtikaf I).
Sonu cehennemden kurtuluş olan bu faziletli ve bereketli günleri çok iyi değerlendirip, ahiret hayatımızı mamur edebilmemiz için bu bir fırsattır. Belki bir sene sonraki Ramazan ayına yetişemeyebiliriz. Bunun idraki içinde olalım. Gönülden Muhabbetlerimle…
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.