Af ve Mağfiret Günleri
11 Mayıs 2020, Pazartesi 08:47Mübârek Ramazan Ayı, aynı zamanda kötü alışkanlıklara son verme, nefsi istek ve arzulara gem vurma, iyiden, güzelden yana yeni sayfalar açma fırsatıdır. Deyim yerinde ise insanoğlu, yeniden doğmak için Ramazanı bir fırsat bilmelidir. Ubade b. es-Samit (r.a)'dan: Peygamberimiz (s.a.v.) Ramazan ay'ının yeni girdiği bir gün şöyle buyurdu:
"Size bereket ayı Ramazan geldi. Bu ayda Allah sizi kuşatıp rahmetini indirir. Günahları bağışlayıp, duaları kabul eder. Allah bu ayda sizin hayır hususunda yarışmanıza bakar ve sizinle meleklerine karşı iftihar eder. Allah'a hayır ameller takdim ediniz. Şaki, günahkâr, bu ayda Allahın rahmetinden mahrum olan kimsedir" (Taberani'den naklen et-Tergîb, II, 99).
Mübârek Ramazan Ayı, oruç ile anlam bulur. Oruçlarımız her şeyden önce bir sabır, irade ve merhamet eğitimidir. Aklı başında ve ergenlik çağına girmiş her Müslümanın özlemle yolunu gözlediği, on bir ayın sultanı Ramazan’la birlikte kutsal iklimimize giren oruç, sevabını bizzat Cenâb-ı Hakk’ın takdir edeceği faziletli bir ibadettir.
Oruç, ibadetleri değerli kılan ihlâs özelliğini en çok yansıtan bir ibadettir. Çünkü, bir kişinin oruçlu olup olmadığını ancak Mevlâ ile kendisi bilir. Oruç, Yaratıcı ile kul arasındaki sevginin zirveye ulaştığı, her türlü gösteriş ve riyanın en az karıştığı kalbi bir ibadettir. Çünkü kul, oruçta Rabbi ile başbaşadır. Oruç, niyette Allah rızasını gözetme talimidir. Bir amelin “salih amel” olabilmesinin ilk şartı, Allah için yapılmasıdır. Yani gizli şirk olan riyadan (başkaları görsün diye iş görmekten) sakınmaktır.
Üç ayların başlangıcında, “Ya Rabbi! Bizi Ramazana kavuştur” diyerek yapmış olduğumuz dualarımızın bereketini ve hazzını hamd olsun bugünlerde tam manasıyla yaşıyoruz. Oruç ayı olan Ramazan ayı, bize sayısız nimetlerin kıymetini hatırlatarak, nimetlerin asıl sahibinin Allah olduğunu kavratarak bizi şükre yöneltir. Oruçla terk edilen yemek-içmek lezzeti, birden insanı meleklerle aynı özelliğe kavuşturur. Çünkü oruç bedenin zindeliği ve sağlığı için tam bir altın reçetedir.
Ebû Hureyre (r.a)'dan Resulullah (s.a.v.) 'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Ramazan ay'ı girince göklerin kapısı (başka bir rivayette Cennetin kapıları) açılır, Cehennemin kapıları kapanır, şeytanlar zincire vurulur" (Buhari, Savm, V). Oruç tutanlar nefsin aşırı derecedeki isteklerini durdurmak ve iradelerine sahip olmak için büyük güç kazanırlar. Şeytanların zincire vurulduğu Ramazan Ayında her mümin sahip olduğu inançlı ve ihlâslı bilgilerini kalbine indirip onları hayata geçirmelidir.
İbn Hüzeyme'nin naklettiğine göre Selman (r.a) şöyle anlatmıştır; Resulullah (s.a.v.) bir Şaban ayının son gününde bize şöyle hitab etti:
"Ey insanlar! Yüce ve mübarek bir ay'ın gölgesi üzerinize bastı. O ayda bir gece vardır ki bin aydan daha hayırlıdır. Allah o ayda oruç tutmayı farz kıldı. Geceleyin ibadet yapmayı (teravih) kılmayı nafile kıldı. O ayda bir hayır işleyen kimse diğer aylarda bir farz işlemiş gibi olur. O ayda bir farz işleyen ise diğer aylarda yetmiş farz işleyen gibidir. O, sabır ay'ıdır, sabrın karşılığı ise Cennettir. O, yardımlaşma ay'ıdır. O ayda müminin rızkı bollaştırılır. O ayda kim bir oruçluyu iftar ettirirse bu, günahlarının bağışlanmasına ve Cehennemden kurtulmasına sebep olur. Aynı zamanda oruçlunun sevabı kadar sevap verilir. Oruçlunun sevabından da birşey noksanlaşmaz. " Ashab; "Ya Resulullah! Hepimiz oruçluyu iftar ettirecek bir şey bulamıyoruz" deyince Resulullah (s.a.v.) :
Allah bu sevabı oruçluyu kuru bir hurma ile veya bir yudum su ile ya da bir yudum süt karışığı ile iftar ettirene de verir. O öyle bir aydır ki; evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu da Cehennem ateşinden kurtuluştur. O ayda köle ve hizmetçilerinin yükünü hafifleten kimseyi Allah bağışlar ve Cehennem ateşinden kurtarır" (et-Tergîb, II, 94-95).
Rahmet ve mağfiret ayı olan Ramazana “Kur’an ayı” da denilmektedir. İçinde bulunduğumuz rahmet ortamından daha çok istifade etmek için mukabele ile Kur’an okumaya gayret edelim. Yüce Rabbimiz; Ramazan ay'ı öyle bir aydır ki, insanlara doğru yolu gösteren, hidayeti ve hakkı batıldan ayırmayı açıklayan Kur'an, bu ayda indirildi" (el-Bakara, 2/185) buyurmuştur.
Ramazan, nefislerin terbiye edildiği, yoksulların görüp gözetildiği, Allah’ın af ve mağfiret deryasının adeta coştuğu bir aydır. Bu sebeple çevremizde bulunan yoksul ve yardıma muhtaç kimselere yardım elini uzatalım. Din kardeşlerimizin daha güzel ve huzurlu bir ortamda yaşamaları için azami gayret içinde olalım. Gönülden Muhabbetlerimle…
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.