AHMET BAŞKAN BENİMLE ÇOK FENA OYNUYOR (!)

Bugün yine biraz kendimizden biraz şehirden söz ederek yazımızı yazmaya niyetliyiz.

İnşallah ajandamızdaki notları yazabiliriz.

Son dakika gazına gelmez isek bugün yine kimseyi üzmeye niyetimiz yok.

TRAFİK IŞIKLARI

OLMASAYDI

HALİMİZ NE OLURDU?

Bazen kırmızı ışıkta, ışıkların önündeki uzayan kuyruklarda beklemeye tahammül edemiyoruz.

Ama artık azgınlaşan trafikte birde trafik polisleri olmasa, bir de ceza cepten para gitme kabusu olmasa, hele hele artık sıradanlaşan trafik ışıkları olmasa halimiz nice olurdu ki?

Önceki gün öğle saatlerinde Emniyet tarafından gelip Kule toptancılar kavşağına yaklaşırken ortalığın darman duman olduğunu gördük.

Biraz daha yaklaşınca konu anlaşıldı.

Trafik ışıkları yanmıyordu.

Kırmızı yeşil olmazsa bu millet durur mu? 

Herkese göre yol hakkı geçme hakkı kendinin idi.

Durum böyle olunca da ışıklar gider gitmez kazalar kaçınılmaz hal almış oluyordu.

Kırmızı yeşil olmasa bile insanların kavşağa geldikleri zaman frene basıp 10 saniye beklemeleri bu kadar mı zordu.

Bu iş bu kadar mı ağrımıza gider hale gelmişti?

Bilemiyorum.

İnanın kendimizi tanıyamıyorum.

Haaa bu işte asla karşı tarafı suçlamıyorum.

Bazen bende kendimi tanıyamıyorum ve yaptıklarımdan utanıyorum.

AHMET BAŞKAN SELÇUKLU VE

TELEFERİĞİN YENİ ROTASI

Sık sık yazıp son durumu samimi bir şekilde sizlerle paylaşmaya çalışıyorum.

Burada yazamadıklarımın çok daha fazlasını hem başkanın yüzüne hem de her ortamda yüksek sesle söylüyorum.

Son yerel seçimler tamamlandığı zaman en tanımadığım uzak olduğum isim Selçuklu Belediye Başkanı Sayın Ahmet Pekyatırmacı idi.

Çünkü Başkan Uğur İbrahim Altay’ı 15 yıldır tanıdığımı sanıyordum.

Karatay Belediye Başkanı Sayın Hasan Kılcayı Tahir Başkan zamanından değil kulakları çınlasın Özkafa zamanından beri mercek altında tutuyordum.

Meram Belediye Başkanı Sayın Mustafa Kavuş’u Tahir Beyin zamanından tanıyor biliyordum.

Ama sadece Sayın Pekyatırmacı’yı Uğur Başkan döneminden uzaktan tanıyordum.

O zamanlarda da Başkan kenarda sessiz sedasız duruyordu.

Hatta Ahmet Başkan koltuğa oturduktan bir süre sonra aramızda benim unutamayacağım çok da tatsız bir olayda yaşanmıştı.    

Neyse o zamandan bugüne gel zaman git zaman Ahmet Başkan giyim kuşak tarz imajdan tutun anlattıkları icraatları ile de gerçekten tanıyorum diyenlerin bile tanıyamayacağı bir şekilde kendisini geliştiriyordu.

Ahmet Başkan ile iki gün önce yaklaşık iki saat birlikte olduk.

İşin görüntü haber kısmının ardından sohbet kısmında Ahmet Başkan konuşuyor biz dinliyorduk ama inanın Ahmet Başkanı ağzım açık dinliyordum.

Bakın abartmıyorum.

Ahmet Bey mesele ne diyordu biliyor musunuz?

“Artık bizim şu kadar asfalt döktük bu kadar yol açtık, yok kaldırım yaptık park bahçe yaptık demememiz lazım.

Bizim üreten insanımızdan tutun evde oturan vatandaşımızdan engelliye çocuklarımızdan yaşlılarımıza herkesi üretir eğitilir hale getirmemiz lazım” diyordu.

Hay senin ağzına yiyeyim başkanım.

Yahu bunu ben desem iki tutar bir yırtarsınız.

Neymiş falanca belediye yol yapmış asfalt dökmüş park bahçe yapmış kaldırım döşemiş çöp toplamış.

Allah aşkına bunlar zaten Belediyelerin yapması gereken hizmetler değil mi?

Ama son yıllarda o hale gelmiştik ki park bahçeyi bile Ak Parti Tam Kadro MHP yarım kadro halinde mehter marşlarıyla kurdeleler ile açıyorduk.

Ahmet Başkan bu cümleleri söylerken şeytan “kalk başkanı alnından kel kafasından öp” diyordu.

……….

Neyse Ahmet Başkan Selçuklu ve Konya için de çok güzel müjdeler verdi.

Sayın Başkan Tahir Akyürek’in en büyük hayallerinden birisi olan teleferik işinin de güzergahı dahi belli olmuş. 

Teleferiğin yapılmaması için kırk bahane üretilmiş en sonunda da rantablı değil denmişti.

Ahmet Başkan teleferik işinin güzergahının nasıl zarar etmeyecek hatta kara geçecek şekilde olduğuna rakamlarla şöyle örnekleme yapıyordu,

“Kelebekler vadisine bir yılda 600 bin kişi geliyor.

Hem de parasını ücretini ödeyerek giriyor.

Sonra biz bedava olan Mevlana Türbesini 1 milyon kişi gezdi diye seviniyoruz.

Yok insanlar parasını vererek gezecekler içeriye girecekler.

İşte Gevale kalesinden Sille’ye Sille’den Kelebekler vadisine ve daha de ileri safhalara gidecek teleferik hayalimizin rotasını çizdik.

Bu büyük hayalde gerçekleşecek inşallah.

Mesela Sille’de Seyir tepesinde Gevale’de bizi en çok yasal işlemler yoruyor ve zamanımızı alıyor.

Bunlarında yasal işlemleri izinleri bitmek üzere.

Bundan sonrası çok kolay” diyordu.

…………….

Buraya kadar her şey güzel değil mi?

Ama buradan sonra son derece akıllı zeki vizyonlu adımlar atan Sayın Başkanın bizimle oynamasına gelelim.

Mesela o gün akşam Başkan ve ekibi ısrarla bizleri Selçuklu Sanat Akademisine çağırmıştı.

Kış günü saat 18.30 da.

Kış günü.

Ve üstelik o akşam Fenerbahçe Anadolu Efes maçı varken.

Basın Müdürü Zafer kardeşime de Başkan yardımcısı 40 yıllık dostum Ali Düz’e de girişte sitem etmiştim,

“Yahu gündüzü torbaya koydunuz bir akşamımız var onda da bizi çağırıyorsunuz”

………..

Tabii Başkan gelinceye kadar karnımızın şişini indirmiştik,

Neyse başkan bize sanat müziği koralarından keman piyona çalışmalarına seslendirmelerden tiyatro çalışmalarına kadar her şey grubundan akademi öğrencilerinin çalışmasını gösterince biraz rahatladım.

Yani boşa gelmemiştik.

Söyleseler inanmayacağımız konuları birebir izliyorduk.

Bu arada Ahmet Bey bizi yine yemledi ve o kadar gazetecinin o kadar akademi öğrencisinin arasında piyanoya oturttu ve “Uğur abinin mutlaka bir yeteneğini bulacağız” diyor ve kıs kıs gülüyordu.

Demirden korksak tabanca taşır mıyız?

Bizde müzik yeteneği sıfır değil eksilerde de olsa kaçmadık naz yapmadık ve herif gibi oturduk tuşlardan bir şeyler çıkarmaya çalıştık.

Geçen haftada Başkan aynısını yaptı.

Beyhekim Gelişim ve Teknoloji Akademisini gezerken hat atölyesinde Ahmet Başkan beni gözüne kestirdi ve herkesin içinde beni “Uğur abinin bu alandaki yeteneğine bir bakalım hocam” diyerek elimize kağıdı kalemi tutuşturuverdi.

Artık iyice farkındayım.

Ahmet Başkan “Uğur abinin yeni yeteneği” diye beni gaza getirecek gazetecilikten emekli ettirecek(!)

Vallahi Başkanım benim elimden kör öküz ekmek yemez.

Benden hiçbir şey de olmaz.

Durum ortada.

Ama siz beni ve bizleri şaşırtmaya devam ediyorsunuz.

Allah kalbinize göre versin.

Yolunuz açık olsun inşallah.

ŞEMSETTİN BEŞTAVA

GEÇMİŞ OLSUN DİYORUZ

Geçtiğimiz hafta Konyaspor kongresi ile yeniden hatırlanan Konyaspor aşığı dönemin başarılı Belediye bürokratı dostumuz Şemsettin Beştav dün gözünden küçük bir operasyon geçirmiş.

Kendisine bu vesile ile geçmiş olsun diyerek acil şifalar dileklerimizi iletiyoruz

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Kimileri için bir hiçken başkası için her şeysin. Her şey olmayı umarken bir bakıyorsun ki kocaman bir hiçsin

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Fatih caddesinde hava karardıktan sonra farları yanmayan araçlarla trafikte yol olmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.