AİDS; ZİNA VE FUHŞUN FATURASIDIR (2)
02 Aralık 2016, Cuma 07:36Ferid Kam seneler önce şöyle demiştir:
Medeniyette çok terakki var
Galiba müntehasını bulacak
Bu terakki devam ederse eğer
Beşeriyet belasını bulacak.
Hakikaten beşeriyet belâsını bulmak üzere. Hayvani zevklerinin zebunu olup bu hususta sınır tanımayan insanlık, bilhassa Avrupa ve Amerika bunun faturasını çok pahalıya ödemekte ve gerçekleri görmüş durumda ama, iş işten geçmiştir.
Resûlullah şöyle buyurur: "Bir toplumda fuhuş baş gösterir, hatta bunu açıklamaktan çekinilmez hale gelinirse, onların arasında kendilerinden önceki milletlerde görülmeyen hastalıklar yayılır."(1)
Doç. Dr. Selçuk Alsan yaptığı araştırmalar neticesinde şunu söylüyor "Bir hayat kadını başta AİDS olmak üzere 23 çeşit hastalık bulaştırır."(2)
Bugüne kadar 17 çeşit AİDS virüsü tespit edildi. Yani grip virüsü gibi, çok çeşitli türleri olduğu için bir ilaç ve aşı geliştirilememiştir. Kanında bu virüsü taşıyan birinin tedavisi değil, hastalığın seyrini biraz yavaşlatmak için yıllık bakımı 38.200 dolardır.
Bu vesileyle Avrupalı geçmişin faturasını çok pahalı ödüyor. Hiç bir şeyden zevk alamıyor. İğne vurduramıyor. Kan alamıyor. Ameliyat olamıyor. Dişçiye gidemiyor. Birbirine dokunmaktan bile korkuyor acaba bana da bulaşacak mı? diye.
Fakat biz Avrupa’yı biraz geriden takip ettiğimiz için onların fuhuştan kaçmaya, tek nikâhla yetinmeye, fahişe ve homoseksüelleri dışlamaya, dine dönmeye başladıkları şu dönemde biz hâlâ bunları teşvik ediyoruz.
Gençleri bu amansız canavarın kollarına atabilmek için ne gerekirse yapıyoruz. En yüksek mercilerimizdeki yetkililerin; "aman zina yapmayın, bu bizim hem dinimize hem de örf ve adetlerimize, milli törelerimize aykırıdır. Nezih ve temiz bir aile yaşantınız olsun" diyemiyorlar da: "Biriyle ilişki kuracağınızda mutlaka yanınızda prezervatif bulundurun. Yanınızda gezdireceğiniz flört yapacağınız turistlerden sakın ha AİDS testi falan istemeyin turizme balta olur, genelev kadınlarını ve sokakta fuhuş yapan kadınları sık sık muayene yaptırın..." tavsiyelerinde bulunuyorlar. Bunu fazla izaha gerek yok. Basın ve yayın organlarına bakıvermek yeterli.
Geçmişte insanlık böyle bazı hususlarda aşırı gidince Allah(c.c.) onları büyük belâlarla ve umumi afetlerle helâk etmiştir. Dünya tarihi bunun örnekleriyle doludur. Ama rivayete göre ahir zaman Peygamberi Hz. Muhammed(s.a.v.) hürmetine O’nun ümmetinin böyle toptan helâk edilmeyeceği hususunda Rabbimiz'in bir lütfu varsa da, bu azgınlık ve nefsani arzulardaki hudut tanımazlık, hayvanları bile hayrete düşüren pervasızlık sebebiyle her halde insanlık pek de huzur ve saâdet bulamayacak.
Düşünerek, tefekkür ederek şöyle dünyaya bir baktığımızda zengin fakir kimsenin, hiçbir millet ve devletin huzuru yok. İnsanlar mutlu değil, güvenleri zedelenmiş, yarınlarından emin değiller. Aile bağları kopmuş, inanç zafiyeti hat safhada. En çok intiharlar, terör, şiddet, sadizm, her türlü mutsuzluk… en zengin devletlerde, her istediğini elde edebilen milletlerde görülüyor, öyleyse ters giden bir şeyler var. Kısacası Avrupa medeniyeti insanlığa huzur ve mutluluk verememiştir.
Dipnotlar:
1- “Tergıb ve Terhıb”, c. 3, s. 286 Mısır.
2- TÜBİTAK Bilim-Teknik dergisi, sayı: 257, s. 24; sayı 264, s. 20; sayı: 265, s. 46.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.