AK PARTİ’DE ÖNE ÇIKANLAR

Ak  Parti’nin kaç milletvekili olduğunu bir çok insan bilmiyor.

Bu soru sorulduğunda “Vallahi bilmiyorum.Herhalde çok var” diyen insan sayısı bir hayli fazla.  Aynı soru karşısında “Bilmiyorum. Hiç bir fikrim yok” diyen de var.

Ayrıca  bir  kaç milletvekili  dışında ismi bilinen ya da hatırlanan miletvekili de yok.

Enterasan ama durum  bu.

Maalesef iktidar partisinin milletvekillerini, seçildiği bu şehrin insanları fazla tanımıyor.Onların hakkında herhangi bir fikirleride yok. Mesela önceki görevleri, yaptığı işler ve  halihazırda partideki görevleri hakkında yine bir kaç milletvekili  dışında bilinen ve tanınan yok.

Bu  değerlendirmeye  itiraz edenler olduğu kadar, “peki  neden böyle?” diyenler de var mutlaka.

İtirazcıların, gerekçelerini bilmemiz mümkün değil. Fakat “peki neden böyle?” diyenlerin sorusuna  bir takım cevaplar vermek mümkün.

Şöyle..

Milletvekilleri kim ne derse desin halkın içine giremiyor. Halkın düşüncelerine, beklentilerine ve iletişim tarzına cevap veremiyor. Seçim öncesinde halka gösterilen teveccüh, seçimlerden sonra gösterilmiyor. Belli günlerde   makam araçları ve lüks araçlarla  jet  hızıyla yapılan  ziyaretleri halk yeterli ve samimi bulmuyor. Sonra   seçim  bölgelerine bir çeşit “görev ziyareti” yapan milletvekilleri Ankara’ya dönünce aynı halktan  kaçıyor ve uzaklaşıyor. Bu durumun istisnaları var mı? Çok az da olsa tabi ki var. Onlar da seçim bölgelerinde işi götürdükleri sınırlı sayıda  insanlar olmalı.

Ankara’ya gidip de bir milletvekili ile görüşemeden ve geldiği gibi geri dönen çok sayıda insanın olduğunu biliyoruz. Seçim dönemlerinde   verilen  o özel cep telefonları  falan da yok oluyor bir anda. Cepler kapalı. Meclis’in sabit telefonları ile de onlara ulaşmak ve konuşmak mümkün değil. Bir de  milletvekili tarafından tembihlenen ve uyarılan danışman duvarı var. “Sayın vekilim burda değiller efendim. Size  biz en kısa zamanda dönüş yapalım.” Tabi  dönüş yok. Ne kadar beklersen bekle dönüş olmayacak. Aradığınız ve danışmanının “Sayın vekilim burda değiller efendim” dediği milletvekili de çok büyük ihtimalle o anda  makam odasında oturuyor. Genellikle böyle oluyor, böyle yapıyorlar..İşte bu yüzden bilinmiyorlar, tanınmıyorlar ve ne yazık ki sözlerine de güvenilmiyor.

Peki  ismi  en bilinen ve tanınan kim, kimler?

Tahir Akyürek..

Tahir beyi insanlar ; insanlara yaklaşımından, iş yapma ve insanlara yardımcı olma tarzından değil geçmişte  Konya Büyükşehir Belediye Başkanı olmasından dolayı tanıyor. İletişim ve iş yapma konusunda başkanın karnesine olumlu not verenlerin sayısı az. Başkan bu tarafını  olumlu hale getirebilirse, adı daha  anlamlı ve değerli olacak.

Ahmet Sorgun.. Ahmet  bey de ismi bilinen ve tanınan milletvekillerimizden. Fakat Ahmet beyin de  kendisine ve düşüncelerine  yakın bulduğu  dernek ve vakıflarden meydana gelen dar  bir çevresi var. Bunu aşamıyor ve kapsamı genişletemiyor.

 Daha çok onlarla temas ve iletişim halinde.

Mevcut milletvekillerinden bir de  Leyla Şahin Usta var.

Usta;  halka yardımcı olduğu, halkın  sorunlarıyla ilgilendiği   ve halkla  kaynaştığı için değil daha çok partideki görevinden dolayı biliniyor ve tanınıyor. Keşke  yaptığı görevin gücünü kullanarak bir çok çevreyle iletişimi ve bu arada hizmeti öne çıkartabilse.

İyi değil ama böyle bir gerçek var ortada. Yani  Ak Parti’nin Konya’da  on milletvekili var.Fakat en fazla bilinen, tanınan milletvekili sayısı bir hayli az. Ayrıca  insanlar bir araya geldiği zaman “Hadi adlarını söyleyelim” denildiğinde, 4-5 milletvekilinin adı ancak söylenebiiyor.

Öte yandan milletvekili olmadıkları halde adları  çok bilinen ve tanınan Ak Partiye mensup  siyasetçiler de var.

Mesela; Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum.

Murat Kurum, 31 Mart seçimlerinde Konya’yı mesken  tutmuştu. Nerdeyse Konya’dan hiç ayrılmadığı günler oldu. Gitmediği ilçe, mahalle, köy kalmadı. Yeni bir siyasetçi  ve içinde yer aldığı ilk  seçim olmasından dolayı çok çalıştı ve çok da faydalı oldu. Her yere gitti, geldi.

Mesela; Ayşe Türkmenoğlu..

Ayşe Hanım iki dönem milletvekilliği yaptı. Ak Parti’de milletvekili olduğu dönemlerde önemli görevler yaparken,  halka da  yakın oldu. Bayan olmasına rağmen halkın içinden hiç çıkmadı. Halktan kaçmadı ve halktan uzaklaşmadı.  Partisinin lideri ona çok güvenmiş olmalı ki, devletin gizli kalması  gereken  bilgi ve belgelerine vakıf oldu ve şahitlik yaptı. O gizli bilgi ve belgelere  sahip  olan  güvenilen nadir devlet adamlarından birisi  olarak adını meclis tarihine yazdırdı.       Ayşe  Hanım son yıllarda Külliye’de Başdanışman ve Hukuk Politikaları Kurulu Üyesi.

Külliyede ama çok aktif bir siyasetçi olarak halkın yanında, halkın içinde. Buradan, bu şehirden ne  aklını ne de kalbini  kopardı.

 Külliyedeki görevlerini yaparken, bu şehrin yükünü de kimseyi  ayırt etmeden kaldırmaya çalışıyor.

Sonra, Refik Tuzcuoğlu var.

Refik bey bir dönem Meram Belediye Başkanlığı yaptı. Bugüne kadar Ak  Parti Meram  Belediye Başkanları arasında en başarılı olan başkan oldu. Belediyeyi, varlıklı belediye yaptı.Sonra Kayseri  Büyükşehir Belediyesi’nde, kritik görevlerde bulundu. Kayseri’deki görevlerin ardından Ankara’ya geldi. Başarılarla dolu bir bürokrasi  hayatı  var..Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda  müşteşar muavinliği, İLBANK Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği, Ankara Büyükşehir Belediye’nde  Genel Sekreterlik, Külliyede önemli bir görev. Parti genel merkezinde seçim ve parti çalışmalarıyla ilgili stratejik görevler.  Ayrıca  kendisi   önemli komisyonlarda  dosya ve raporlar hazırlayan  ekibin içinde yer aldı.

Refik Bey bugün  devletin işleyişini yerelde ve merkezde tam  anlamıyla  öğrenen, bilen ve  kavrayan bir insan. Her türlü donanıma sahip. Bunları yaparken ,bulunduğu  her görevde  kendisini Konya’ya ve  buradaki insanlara karşı sorumlu hissetti. O da insanlardan kaçmadı ve uzaklaşmadı.  İnsanların her zaman yanında oldu..Bugün  kendisine verilecek her görevi yapma bilgi,tecrübe ve yeteneğine sahip olan Refik Beyin de aklı ve kalbi de  burda duruyor.

Keşke bu örneklerin sayısını artırabilseydik.