“ALLAH RIZASI İÇİN ARABANA BİN BİZE BİR ÇAY İÇMEYE GEL”

Dün saat 10.38’te bu şehrin çok güçlü bir iş adamı arıyordu.

Abimiz selam verdikten sonra direkt kelime kelime şöyle diyordu:

Kelime kelime diyorum çünkü bu abimiz bizi pek aramaz.

Dedik ya iş dünyasında belki de şehrin 1 numarasıdır.

Ve çok sıkı aile boyu sımsıkı AK Partilidirler.

Bazen partiyi ya da hizmetleri eleştirdiğim zaman bana çok kızdıklarını dolaylı olarak kuşlar getirirler söylerler.

O nedeniyle abimizin selam faslından bu yana dediklerini hemen not almaya başlamıştım;

“Abi şu anda DR. ALİ KEMAL BELVİRANLI KADIN DOĞUM VE ÇOCUK HASTALIKLARI HASTANESİ önündeyim.

Kamyon.

Tır.

Otobüs. Kamyonet.

Uğur Bey trafik yürümüyor biliyor musunuz?

Bu durum 1. Organize sanayinin köşesinden Ereğli Yolu kavşağına kadar böyle.

Allah rızası için arabanıza binin ve benim fabrikaya bir çay içmeye gelin.

İnsanlar isyan ediyorlar.

Size yemin ederim İstanbul’da TEM’de böyle trafik olmaz.

Ha olursa trafik durmaz.

Yavaş da olsa akar.

Bizim Konya’nın çevre yolu ne oldu?

Bu yolu kim yapacak?

Para mı yok?

Yoksa Konya’nın sahibi mi yok?

Yollarda tırların, otobüslerin, ağır tonajlı araçların görülmesi tekerlerinin dönmesi iyiye işarettir.

Bunlar ekonominin işlediğini gösterir.

Ama bizim çevre yolu niye yapılmaz?

Yapılıyorsa da ne zaman yapılır biter?”

……………..

Abimizi sabırla sonuna kadar dinledim.

Çay davetine gelemeyeceğimi çünkü bir randevumun olduğunu belirttim.

Ama bir gün önce ikindi saatlerinde Aksaray yolunda bir yere gitmek için o bölgeden geçtiğimi ve durumu bildiğimi izah ettim.

Sonra;

“Abicim niye bu kadar öfkelisiniz ki?

Bizim paramız da var pulumuzda var.

Hiçbir çalışma durmuş ya da yapılmıyor değil ki.

Yapılıyor.

Ama siz hemen olsun bitsin diye istiyorsunuz galiba.

Büyükşehir’de yaşıyoruz(!).

Büyükşehir’de yaşamanın da bedeli var demişti bana vakti zamanında büyüklerim(!)

Siz de ana yoldan gideceğinize alternatif yolları deneyin.

Çevreyolu da bitecek.

Borsanın oradaki bu yolun kilitlenmesine vesile olan üst geçitte yenilecek demiştim ki abimiz sinirlendi;

“Ne zaman Uğur Bey ne zaman?

Bunları yapmaya görmeye kimsenin ömrü yetmez.”

………..

Ben tekrar alttan almaya devam ediyorum.

“Abi lütfen bir CHP’li gibi tepki veriyorsunuz.

Sizi asla bir CHP’li gibi görmüyorum.

Oyunuzu da aile boyu fabrika çalışanları ile birlikte AK Parti’ye verdiniz.

Doğru da yaptınız.

Önümüzde bir seçim var.

Yine aynı yerdeyiz.

Ama bugün sizi öfkelendiren bu kadar sinirlendiren ne? 

Biliyorsunuz ben CHP’li filan değilim.

Ama söz konusu yolları CHP mi yapacak?

Yarınki yazımda CHP bu yolları niye yapmıyorsun diye yazmamı mı istiyorsunuz?”

…………..

Abim durdu.

Beni anladı.

“Uğur abi sizin göreviniz sorunları yazmak.

Sizi onun için aradım.

O zaman öğle yemeğine bekliyorum”

……………..

Değerli iş adamımıza teşekkür ettim.

Öğle yemeğine de akşam yemeğine de gelemeyeceğimi ilettim.

Ve ısrarla üzerine basa basa ALLAH RIZASI İÇİN dediği için dediklerini yazacağımı söyledim.

Abim teşekkür ederken şu notu düşmeyi ihmal etmedi.

“Tabii bunu sadece ben istemiyorum.

İsmimi yazmasanız iyi olur.

Çünkü bu tüm Konya’nın bir sorunu”

……………

Elbette abimizin ismini yazmayacağım.

Çünkü şu görüntü ile bir tek kötü hatta muhalif var o da malum UĞUR ÖZTEKE…

Sanki o yol benim evimin ya da gazetemin yolu yaaa.

Yüce Rabbimden duam o yıl hiç yürümesin.

Hiç teker dönemez olsun.

O zaman sorunları yaşayanlar sorunları direkt muhataplarına iletsinler.

İletsinler ki bizde hep şamar oğlanı olmaktan kurtulmuş olalım.

…………….

O ZAMAN TRAFİK

VE SORUNLARIMIZ İLE

DEVAM EDELİM Mİ?

Madem konu şehrin trafiği.

Madem sizlerden gelenlerle güne başladık.

İzninizle aynı parkurdan devam edelim.

Bir okurumuz önce şunları yazıyor.

Ardından da buna benzer çok sayıda fotoğrafı bize gönderiyordu;

“Meram Yaka’dan Necmettin Erbakan Üniversitesine dönen yolun 50 m ilerisindeki kavşakta her gün en az 2-3 yaralanmalı kazanın olduğu bu kavşak için hiçbir tedbir alınamıyor.

Yol boyunca onlarca kreşin de olduğu bu yolda günün her saatinde yoğunluk olmaktadır.

Necmettin Erbakan Üniversitesinin araç ve yürüyüş yolu yoğunluğu ve Tıp fakültesine geçiş yolu olması ve Ömer Halisdemir İmam Hatip Okulunun yolu olması buradaki trafiği son derece yoğunlaştırmaktadır.

Burada maddi hasarlı kazaların dışında can kaybının olmaması için.

Canların yanmaması için açıl tedbir alınmalı”

……………

BELEDİYEYE DE BİR ŞEY

DİYEMİYORUM

ÇÜNKÜ ARTIK

BİZ PİS BİR

MİLLET OLDUK!

Evet yine AK Partili milliyetçi muhafazakar çok sevdiğim bir abim benden büyük olduğunu tahmin ediyorum sıkıntısını fotoğraflarla şöyle dile getiriyordu;

“Günaydın üstadım Konya basınının yegane ombudsmanı ve kamu denetçisi olarak size minnettarım.

Gödene Kapalı pazar yeri pazarcı esnafı ve Gödene semt sakinlerinin pazar günleri kullandığı, ihtiyaç giderdiği ve abdest aldığı bir yer.

Ancak kadın-erkek tuvaletleri ve mescitlere uzun zamandır bakım ve temizlik yapılmamış, kir ve toz içinde.

WC'lere girilemez durumda.

Lavabo ve sifonlar tamir gerektiriyor, lavabo ve wclerde hiç aydınlatma yok.

Ayrıca kağıt yok ve sıvı sabunluk ise hiç yapılmamış.

WC sifonları çalışmıyor, sökük veya levyesi çıkmış dolayısıyla pis ve susuz kalmış.

Erkekler tuvaletinin bir köşesinde örümcekler bir metre ağ örmüş, lavabo evye ters dönmüş, altı sökülmüş ve çıkmış, düşmek üzere.

Kadın mescidinin halısı toplanmış, içerisi bakımsız, pencereler toz toprak.

Her iki mescide de ayakkabılık konması gerek.

Koridor ve merdivenler kirden renk değiştirmiş.”

………….

Bugünlük bu kadar.

Birde şunu belirteyim mi?

Zaman zaman okurlarımızdan gelenleri dile getirirken ısrarla ve inatla AK PARTİLİ diyorum.

Çünkü hem reise kız hem başkanlara kız hem milletvekillerine kız.

Onların eksiklerini noksanlarını ya da yapamadıklarını beceremediklerini söyle.

Sonra da git oy ver.

Pazar günü oy ver.

Pazartesi günü şikayet et.

Bize anlat anlat.

Sonra da “Yarın seçim olsa yine veririm” de.

Abi o zaman bize niye ağlarsınız ki?

Yani şunu demek istiyorum.

Vallahi bize şehrin sorunlarını sıkıntılarını dile getirenler hep AK Partililer.

MHP’liler bile değil.

Bir tek CHP’li İYİ Partili vık demiyorlar.

Onlar hallerinden çok mutlular, memnunlar.

Diyecek olsalar zaten onların yerine temsilcilerinin demesi lazım.

Onlarda kışın “KIŞ UYKUSUNDA”, yazın da “TATİLDİLER” 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bahane kıl gibidir. Herkeste bulunur. Ama çare akıl gibidir, az kişide bulunur.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Alt ya da üst geçide girerken son anda direksiyonu kıvırarak değil, dönüş yönüne yaklaşırken o yolun şeridine girerek ilerlediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.