Allah'ın varlığı ve kudreti (1)
30 Mayıs 2016, Pazartesi 08:48Değerli okurlar! Çok kutsi ve mübarek bir ayın içerisinde bulunmaktayız. Cenâb-ıAllah'ın lütuf ve ihsanının, rahmet ve merhametinin taştığı, melaikeyi kiramın müminlere rahmet saçtığı, ruhların berzah âleminde kucaklaştığı, şeytanın inananlardan bucak bucak kaçtığı, nefsi emmarenin hastalanıp, his ve duyguların berraklaştığı, velhâsıl müminlerin melekleştiği, hatta onlardan da üstün olabildikleri kutsi bir ayı idrak etmekteyiz.
Fakat ne yazık ki, bu mana deryasına dalamayan, bu nimetlerden nasibini alamayan, bu manevi zevk ve heyecanı tadamayan, bir ay bile olsa nefsine yular takıp sıkamayan, etrafına ibret nazarıyla bakıp bütün varlığını borçlu olduğu yaratanını tanıyamayan, O'nun varlığını, birliğini kudret ve azametini inkâr eden gafiller ile de karşılaşıyoruz. Bu münasebetle bu yazımızda Allah inancı üzerinde durup sizlere deliller arz etmeye çalışacağım.
Cenâb-ı Allah şöyle buyurur: "Kudretimize inanmayanlara, ufuklarda ve kendi cisim ve nefislerindeki azametimizi bildirecek, kudretimize delâlet eden ayetlerimizi mutlaka göndereceğiz. Ta ki bu kitabın (ve dinin) hak olduğu belire."([1])
Allahü Zülcelâl'in işaret buyurduğu ufuklardan yani fezadan birkaç misal sunalım. Peygamber Efendimiz şöyle buyurur:
"Ey Eba Zer. Yedi kat gök ile yedi kat yer, Kürsüye nispeten bir çölün ortasına atılmış bir kapı veya yüzük halkasından fazla bir şey değildir. Arşın Kürsüye nazaranbüyüklüğü ise o çölün o halkaya nazaran büyüklüğü derecesindedir. "([2])
Peygamberimiz arkadaşları ile otururken derinden bir ses duyulur. "Bu ne olabilir Ya Rasûlullah" diye sorarlar. O: "Allah düşmanlarından biri yetmiş sene önce cehenneme atılmış idi, yeni düşütü de onun sesi"([3]) buyurur. Yakın tarihe kadar, yani uzayla ilgili detaylı bilgiler ortaya çıkmadan, bu da bazı kişiler nazarında belki istihza konusu idi. Ama bugün meteorların milyonlarca yıl yol aldıktan, uzayın boşluğunda dolaştıktan sonra bazılarının dünyaya düştüğü görülüyor. Meteor yağmuru dediğimiz bu olaylar zaman zaman dünyaya korkulu anlar da yaşatır. Şu haberleri okuyunca insanların korkmakta ne kadar haklı oldukları ortaya çıkıyor: "Avustralya’ya yumurta kadar gök taşı düştü. Çok küçük bir parça olmasına rağmen 4 metre derinliğinde, 14 metre çapında bir çukur açtı..."([4])
Cenâb-ı Allah şöyle buyurur: "Güneş kendisi için belirlenen yerde (yörüngede) akar gider. İste bu Aziz ve Celil olan Allah'ın takdiridir. Ay için de bir takım menziller (yörüngeler) tayin ettik. Nihayet o eğri hurma dalı gibi (olan yörüngesinde) geri döner. Ne güneş aya yetişebilir. Ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzerler." ([5])
İlim erbabının bu ayetlerden ilham alarak yaptığı çalışmalar neticesi, dünyanın 12 çeşit hareket yaptığını, kendi ekseni etrafında saatte 1670 km. hızla döndüğünü, güneş yörüngesinde ise 107.000 km. hızla gittiğini, güneş sisteminin Andre Medea galaksisi yörüngesindeki hızının ise saatte 720.000 km. olduğunu Meteoroloji eski genel müdürü Taşkın Tuna Uzay ve Dünya isimli eserinde, dünya uzay otoritelerinin eserlerinden de iktibaslar yaparak anlatır. Kur'an-ı Kerimde Zâriyat Sûresinde; "Semayı biz bina ettik, onu genişleten de biziz" ([6]) buyurulduğu üzere semanın her saniye binlerce km. genişlediği ortaya çıkıyor. İlme ve ilim erbabına nüve teşkil eden, örnek olan bir çok âyet ve hadisi görmeyip, senedi ve sıhhat derecesi çok zayıf olan yani Allah Resûlü'nün söylediği ihtimali çok zayıf olan, söylendiyse bile mecaz manası hiç göz ününe alınmayıp "Dünya öküzün üzerindedir" sözünü ele alarak İslâm ve Müslümanlarla dalga geçmek hiçbir insaf ölçüsüne sığmaz. Yine böyle istihza olsun diye Yahya Kemal’e: "Dünyanın altında öküz varmış, onun üstünde dururmuş" doğru mu? Diye sorarlar. O da onlarla dalga geçmiş ve "Vallahi dünyanın altını bilmem ama, üstünde çok öküzler var" demiş.
Dipnotlar:
1- Fussılet Sûresi, 53.
2- Tecrîd-i Sarîh Tercümesi, c. 2, s. 271.
3- Tergîb ve Terhîb Tercümesi, Hikmet Yay. yıl 1984, c. 1, s. 237.
4- Milliyet Gazetesi, 11. 12. 1999.
5- Yasin Sûresi, 38, 39, 40.
6- Zâriyat Sûresi, 47.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.