AMERİKA’DA TİTANİK GİBİ BATACAKTIR (1)
13 Ocak 2021, Çarşamba 09:32Demokrasi havarisi batı ve savunucularının gerçek yüzü ve niyetlerini şu son Amerikan olayları ile bir kez daha gördük. Havarileriyle beyaz saraya işaret gönderen Trump, devletinin bilhassa İslam toplumlarına getirmek için uğraştığı, uğruna çeşitli bahanelerle yakın doğu’da milyonların hayatına mal olan işgalci resitalleriyle çektikleri dikkatin sonucu itibariyle kanla devam ederken bu seferde aynı kanlı sahnenin gerçek Hollywood yüzünü bu sefer kendi ülkelerinde yaşattılar. Bu bir Amerikan baharımıdır? Hayır. Biraz erken olur aslında böyle bir değerlendirme. Lakin hafife alınır bir yanı da yok elbet.
İkinci kez bir Amerikan kongresinin işgale uğraması ve çatışmalar yaşanması, dünya ya demokrasi pozları veren çarıklı kovboy hırsızların bir gün kendi savunduklarıyla imtihan olabilecekleri herhalde akıllarına bile gelmemiştir.
Demek oluyor ki; 1776 yılından beri var olagelenle, bugün Avrupa’daki canlı katillerinin de bir gün kendi medeniyet sandıkları demir yığını teknolojilerinin sonlarını görebilecekleri bu olaylarla tescillendi.
Emeperyalizm bazılarına dışarıdan çok şirin görünür.Sırtı sıvazlananlar hele de menfaat gayyasına el uzatmışlarsa azıcık aşları için belli köşe başına getirildikleri zaman bunların yapmayacağı kötülük etmeyeceği düşmanlık kalmaz.
Nitekim günümüzde emperyalizmin kuşatması altında kafa yapılarını teslimiyetçi ruha teslim eden gafiller bu şirinelerinin vazife başı icrasını her ne pahasına devam ettirme telaşında iken,niye bundan vazgeçmezler diye sorasım geliyor kendime? Lakin bu pişkinlerin vatan millet Sakarya edebiyatı yaptıkları gerçekten bu ülkeye aşık olmadıkları ortaya çıkıyor.Narkozlanmış bu güruh içlerindeki zehirin etkisiyle kendi toplumlarına öyle bir şahmeran haline gelmişler ki;bıraktıkları eser celladına aşık mankurtlar olmuştur.
Emperyalizmin sultası ve adam avcılığı böyle bir olay işte. Öyle bir dava peşinde gidiyorlar ki,her ülkedeki elçileri ile işlerini ray da yürüyen katar gibi sürekli hareket ettirebiliyorlar.Nasıl bir işletim sistemi ki bu insanlık dışı anlayış,halen narkozun etkisinde kalmış ayıkmamış zihinlere Hasan Sabbah gibi girmeye devam ediyorlar.
Batının islamafobi düşmanlığının baş aktörü ve temsilcisi ABD bunca yaptığı kötülük ve zulmün hesabını daha ödemedi. İşte b u olaylar aslında bunların da bir habercisi. En basit sudan sebeplerle ülkeleri, insanları, toplumları sürgünlere gönderen ortadan kaldıran sömüren emperyalizmin hantal ağababası insanlık dışı mahlûkları şimdi kendi dertlerine düştüler ki, savundukları ve uğruna insan öldürdükleri titanik demokrasi gemileri artık su almaya başladı. Ve Amerika da titanik gibi batacaktır. Benim anlamadığım mesele nedir biliyor musunuz? Beni yok etmek için çırpınan emperyalizme benim kurtarıcım diye bakmam. İşte asıl mesele bu. Ha ne diyorlardı bunun adına hatırladım.Stockholm Sendromu.Yani celladına aşık olmak aptallığı.
Beni yok etmek uğraşan bu kadar hilekar ve düzenbaz birine ben hangi akılla teslim olabilirim?Böyle bir mantık akıl olabilir mi? Tek seçenek olarak batasıcaların sözde insanlık dışı uygarlıklarını kurtarıcı niyetiyle sarılıp ona el pençe divan olmak ne kadar doğru bir davranış olabilir?Yani bu uygarlığı tek seçenek olarak görme gafletinden ne zaman uyanacağız?Biz ne yapmışlar ki biz bunların gölgesinde kalmayı tercih ediyoruz.Daha 250 yıllık geçmişi olan kovboyların tarihi binlerce yıllık olan bizim geçmişimizle kıyas yapılamayacak derece de olmamasına rağmen nasıl oluyor da bu sığır çobanları bizlere modern,medeniyet sahibi olarak lanse ediliyor?Evet bu ruhu bize kazandıranların bizim gönül hanemize girdikleri tek yer sığındıkları ve saklandıkları gizlendikleri tek alan eğitim formasyonu oluyor.Bunun başka izahı olamaz.
Bize kendimiz olmayı unutturan, kendi değerlerine düşman ettirilen ve batıyı bize şirin kurtarıcı diye gösteren işte bu çakma eğitim sistemidir. Bize asıl değil taklitçi ruhu kazandıran bizi köle onları bize efendi kılan bu eğitim anlayışını acilen terk etmek zorundayız. Bu ülkemizin de bekası için elzemdir. Bu sistemde her kim yetişiyorsa bunların çoğunluğu kendi değerlerine düşman kılındı. Dışarıdaki düşmanın piyonu haline geldi. Vatana millete birçoğu ihanet etti. Hiç bir zaman yerli ve milli olmadılar. Hep batının ağzıyla zurna çaldılar. Benim ülkemde ne başarılmışsa dudak büktüler. Bunların çoğuda bugün yurt dışında besleme alışkanlıklarını ve ülkemize yönelik düşmanlıklarını halen sürdürüyorlar.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.