ARTIK “HACI UĞUR İBRAHİM ALTAY BAŞKANIM” YAZACAĞIM

Dün yine gezme, dolaşma, sohbet etme günümüzdü.

Gazeteye geldiğimde ikindin olmuştu.

Altı yok pabuç gibi gezdim.

Ama inanın bu gezmeler bizim çok iyi oluyor.

Her yerin her kesimin nabzını tutma şansını buluyorsunuz.

Üstelik de samimi içten B plansız sohbetlerde yeni yeni pencereler açılıyor.

Bugün izninizle sizlerden gelenler ve duyduklarımız g ördüklerimiz ile yine küçük küçük şehir turu yapacağız.

……………

EVET BU OKUL

ÇOK GÜZEL AMA YETMEZ

Bizim sıkı takipçilerimizden ve zaman zamanda bizi yerden yere vuran OĞUZ OĞUZ rumuzlu okurumuz Milli Eğitim çatısında çok güzel bir noktaya değinmiş.

Bakın OĞUZ OĞUZ rumuzlu okurumuz ne diyordu;

“Bu şehre aidiyeti ve saygıyı, insani değerleri artırmak için acilen kız ve erkek öğrenciler için yatılı pansiyonları olan yeni ve daha kapsamlı bir güzel sanatlar lisesi lâzım.

Erenköy'deki mevcut okul çok güzel ve başarılı, ancak 30 müzik, 30 Resim kadrosu başvuru sayılarına bakınca bence çok çok çok yetersiz kalmakta ve sanata gönül vermiş yetenekli, kabiliyetli çocuklarımız açıkta kalma, sevdiği mesleği yapamama, başka şehirlere taşınma korkusu yaşıyor.

Türkiye'ye örnek olacak, pansiyonları ve alt yapısı ile tüm ülkenin çocuklarını, velilerini ve sanatseverlerini imrendirecek, Müzik, Görsel Sanatlar, Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği, Tiyatro, Spor gibi bölümleri tek çatı altında bulunduran daha kapsamlı bir Güzel Sanatlar Lisesi ihtiyacı şehrimiz için acilen çözülmelidir.

Anladınız siz onu....”

………….

Evet Erenköy’de ki bu lise muhteşem bir lise.

Öğretmenleri öğrencileri çok çok ama çok başarılı.

Her ne kadar Konya basınının ve şehri yönetenlerin gündemine gelmeseler de ulusal değil uluslararası arenada başarılar elde ediyorlar.  

Okurumuzun dikkat çektiği gibi bu okulumuzun kapasitesi kesinlikle artırılmalı.

BU İŞLERİ DEVLET AKLI İLE

DEVLET ELİ İLE TOPARLAMALIYIZ

Bizi bilen bilir. Bilmeyen de kendisini gibi bilir.

Şu Suriyeli, bu Afganlı, hatta şimdilik bizi pek ilgilendirmiyor gibi görünse de yarın bir gün ucu bu şehirde bize de dokunacak Akdeniz şeridini adeta işgal etmekte olan yeni Rus ve Ukraynalılar meselesine kesinlikle siyasi olarak bakmıyorum.

İlk başlarda bu kontrolsüz göçün mü, işgalin mi adına ne diyeyim bilmiyorum niyetimiz ne kadar iyi niyetli olursa olsun uygulama sisteminden rahatsız idim.

Dahası yarınlardan korkuyordum.

Geldiğimiz noktada Konya gibi Türkiye’nin en muhafazakar şehrinde maalesef bu işler bir sorun olmuş durumda.

Nerede ne gibi hatalar yaptık diye yarın konuşulacak.

En basitinden bir örnek vereyim.

Türkçeyi yazmayı konuşmayı bilmeyen Suriyeli, Afgan ya da şu milletten çocukları okullarımızdan tık tık sektirmeden mezun ediyoruz.

Peki bilmiyorsanız öğrenin.

İnanmıyorsanız da tanıdıklarınıza eşinize dostunuza sorun.

Almanya’ya giden işçi bir ailenin evladı olarak giden Türk kökenli çocuk Almancayı bir Alman gibi bilmeden sınıf geçebilir miydi?

Ya Fransa’ya işçi olarak giden bir ailenin evladı Fransız gibi Fransızca bilmeden dersten geçebilir miydi?

Hatta Türk kökenli bu çocuklarımıza Alman tarihini, Fransız tarihini ezberletmemişler miydi?

Evet biz bu insanlara kucak açmalıydık.

Açmalıydık ama böyle açmamalıydık.

İnşallah sıkıntılar şimdilik bu kadar kalır diyelim.

Korkuyorum diyelim ve Karatay’da ki konumuza dönelim.

Evet bu yabancı uyruklular, maalesef bu kağıt hurda toplayıcılar artık Belediyelerimizin şehrin her noktasına koyduğu ATIK kutularına dadandılar.

Biz bu konuyu bu sütunlarda defalarca yazdık.

Hatta fotoğraflarla belgelenmiş halini de yayınladık.

Ama şehri yönetenler sorumlular vebal altındakiler ne yaptılar?

Sadece seyrettiler.

Kirleri çöpün halının altına süpürerek halının üstünü temiz göstermeye devam ettiler.

Gelinen noktada Karatay Belediyesinin çalışanları görevlerini yapmaya çalışmışlar.

Bu ATIK kutularına dadananlara müdahale etmek istemişler.

Geri dönüşüme atılan kağıtları plastikleri oradan alıyorlarmış müdahale etmek istemişler.

Ayrıca bu kağıt toplayıcıları mahalle aralarına çöp evler oluşturuyorlarmış.

Belediye onlara da müdahale ediyor.

Ediyor da ne oluyor?

Belediye görevlileri hastanelik oluncaya kadar dayak yiyorlar.

Belediye görevlilerinin canlarını kaybetmediklerine şükür etmeliyiz bugün için.

Allah muhafaza korkuyorum diyorum yaaa.

İşte bize anlatılanlardan korktuğum için suyu bulandırmamak için bunları da yazamıyorum.

…………

Sonuçta polis bu kişilerin peşinde.

Elbette polis bunları tek tek yakalayacak.

Şimdilik sıkıntı bunların araçları motorları da plakasız.

Hani en işlek cadde ve sokaklarda da bunlar plakasız şekilde ışıksız farsız sinyalsız gezerler yaaa.

Önemli değil.

Polis bunları da yakalar.

Yakalayacaktır.

Ama ondan sonrası da muamma.

Sınırlarımızı aşmadan Devletin kırmızı çizgisine yaklaşmadan noktayı koyalım ve Allah beterinden korusun diye dua edelim.

BAŞKANLAR BOSNA’DA

Evet iki güç gündür bizim Belediye Başkanları Ahmet Pekyatırmacı, Hasan Kılca, Mustafa Kavuş, vekil Ahmet Sorgun’un Bosna’da ki ziyaret fotoğrafları sosyal medyada dolaşıyor.

Derken gidenlerin isim listeleri filan yayılıyor bize de gönderiyorlar.

Bunda garip bir durum göremedim.

Sonuçta Başkanlar Bosna’da ki belediyelerle kardeş şehirlerle kültürel bir faaliyet içerisindeler.

UĞUR BAŞKANA ŞİMDİDEN

ALLAH KABUL ETSİN DİYORUZ

İki hafta önce duymuştum.

Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Uğur İbrahim Altay ve A takımından bazı isimler bu sene hacı oluyorlar.

Kısa dönem gidecekler ve Hacı olarak dönecekler.

Biz bunu dediğimiz gibi nerede ise iki hafta öncesinden duyduk ama duymazdan gelmek istemiştik. 

Dün şehri turladık ya.

Vallahi herkes Uğur Başkanın hacı olacağını duymuş.

O zaman basında da ilk biz yazalım istedik.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Rahat olmak lazım fakat duyarsız değil. Açık sözlü olmak lazım fakat edepsiz değil.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Yollarda birbirimize karşı biraz daha sabırlı ve anlayışlı davranabildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.