ARTIK HAYAT PAHALILIĞI KONUSUNDA HEP REİS’TEN YANAYIM

Allah var seçimlere kadar bende hayatın pahalı, hatta hayatın çok pahalı olduğundan kendi çapımda şikayetçi idim.

Benim pahalı dediklerim de öyle ne sıfır bir otomobil ne üç artı bir daire fiyatları idi.

Ben sadece peynir, et, yumurta gibi insan olarak benim ve çocuklarımın, torunlarımın doğal ihtiyaç maddelerindeki pahalılıktan söz ediyordum.

Onlardan şikayetçi idim.

Çok büyük hata etmişim.

Çok büyük yanılmışım. 

Ve gerçekten de bu hayat pahalı dediğimiz konunun Konya’da da Türkiye genelinde de AK Parti’yi ya da AK Parti’yi destekleyen MHP’den HÜDAPAR’ a kadar gönül vermiş insanlarımızı zorlar sanıyordum.

…………………

Aman ha bu dediğimi vekil seçimleri ile Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile bir tutmayın.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Reis yine kazanacaktı.

Ondan yüzde yüz emindim.

Çünkü Reis’in bu seçimi kazanması için bir şeyler yapmasına gerek yoktu.

Reis mitinglerde açıklamalarında aslında bana kalırsa fazla bile şeyler söyledi fazlaca vaatlerde bulundu.

Çünkü Reisin kazanması için karşısında Kılıçdaroğlu gibi bir rakip olması yetiyor, artıyordu bile.

……………..

Benim hayat pahalılığı ile AK Parti’yi MHP’yi zorlar mı dediğim konu gerçekten sadece insan olarak yememiz gereken ürünler konusunda hayat pahalılığı idi.

Bizim insanımız için İHA’ ların, SİHA ’ların, Karadeniz doğalgazının, petrolün, uzay mekiğinin filan bir anlam taşımadığını biliyordum.

Görüyordum.   

……………

Ama yanılmışım.

Nerede yanılıyordum?

Ya da neden yanıldım?

Sandığa gidinceye kadar benim gibi et süt yumurtadan şikâyetçi olan tanıdıklarımın sandığın başına gidinceye kadar ağladıktan sonra orada mutlu olduklarını görüyordum.

Ya da orada mutlu olmuşlar.

Onu hissetmişler.

Öyle anlatıyorlar çünkü.

…………..

O zaman neymiş?

Sadece benim gibi avaller benim gibiymiş.

Milletin ağlaması filan yalanmış.

Çünkü bu millette öyle bir para pul varmış ki kendi salaklığımı mallığımı yeniden fark ediyordum.

…………….

Vallahi ölüm var.

Vallahi Allah var.

Öte yanda da kocaman bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti.

……………….

Şimdi anlıyorum ki benim gibi geri zekalı, beyni sulanmış, ihtiyar bunak (! ) yasal ve helal olacağım diye direnmenin hiçbir anlamı yokmuş.

Ha ben bu saatten sonra değişebilir miyim?

Mümkün değil.

Bana soksan geçmiyor artık.

Çocukları da bu kafada yanlış yetiştirmişiz(!)

Şimdi önümde tek hedefim torunlar.

Onları günümüze göre yetiştirmek için şimdi düğmeye basıyorum artık.

…………..

Bu millet hiç fakir fukara değil.

Bir dostum aradı.

Yerli bir araba alacakmış.

Tabii ki sıfır.

2 bininci sırada imiş.

Yanlış okumadınız.

2000.

2000. sıra.

……………

Bizim Konya’da 2 bin kişi yerli sıfır bir araba almak için sıra bekliyormuş.

O yabancı lüks otomobillerden hiç bahsetmiyorum.

O kesim ise zaten bir traktör dolusu parayı bağlamış aylardır gelecek arabası için meliyor.

Bu araba için Ali Koç’a ulaşan Konyalıyı biliyorum.        

…………..

Sonra dün bir yerden geçiyoruz.

Öğle saatleri.

Üç kafe yan yana

İki tanesinde birkaç masa dolu.

Üçüncü kafe dünya markası olan.

Vallahi bir tek boş masa yok.

Yani en pahalı kafe dünya markası ürünleri olan kafede boş masa yok.

…………………

Eeeeee o zaman kimse bana bu şehirde artık yokluk yoksulluk edebiyatı yapmasın.

Değerli okurlarımız siz siz olan ne olur bana hayat pahalı filan diye yazmayın.

Sizin yazdıklarınızı köşeme taşırım.

Çünkü bu benim görevim.

Bu benim vebalim.

Ama asla size de inanmam artık.

……………….

Hayat sudan ucuz.

Durun, durun SU demişken dün AGAH Beyin şu su yorumunu sizlerle paylaşmak istiyorum;

“Uğur Bey, uzun süredir yazılarınızı okuyorum ve sizi takip ediyorum.

Siz şunun farkında değilsiniz;

Köşenizde yazdığınız o güç ve para sahibi insanlardan siz daha değerlisiniz ve daha önemlisiniz

ANCAK onlardan övgüyle yağla bağla bahsettiğinizde kendi değerinizi bir bir düşürüyorsunuz.

Su değer biçilmez bir nimettir ancak değeri pazarda 2 ₺, markette 3₺, otelde 5 ₺, tatil mekanlarında 10 ₺’dir.

Yani suyun değeri bulunduğu ortama göre değişiyor.

Size tavsiye haddimize değil sadece bir görüş; üzüm üzüme baka baka kararır misali değersiz insanları değerliymiş gibi yazıp kendi var olan üstün değerinizi düşürmeyin inşallah.

Selametle kalın.”

…………………..

Tam AGAH beyin bu ince mesajından kendime ders çıkarmaya hatta utanmaya başlıyordum ki OĞUZ OĞUZ Beyin şu mesajı düştü;

“Yahu değer nedir?

Güldürmeyin insanı Allah aşkına.

Pavyonda su 100 TL diye pavyona mı düşelim?

Öz saygımızı ve kıymetimizi düşürmeden yeri gelip hadsize haddine bildirmek, yerine göre de mütevazi olup, ben bir hiç'im demek çok mu zor...

Ne kaybeder insan?

Makamı ne olur?

…………..

Memlekette SU işi bile ne hallere gelip nerelere gidiyor değil mi?

…………….

O zaman biz tekrar ekmek simit meselesine dönelim.

Yemin ediyorum simit 10 TL olmalı.

Ekmek 20 TL olmalı.

Çünkü bu millette inanılmaz para var.

Mesela iki üç gündür pazartesiden bu yana KUM SAATİ ve All SPORTS dergilerimiz için sanayilerde turluyoruz.

Koca koca dev iş adamları ile oturup kalkıyoruz.

Sadece onları dinliyoruz.

Bu dünya çok farklı bir dünya,

Bu insanların Reis’ten çok acil beklentileri var.

………….

Mesela şu dolar avro hemen yükselmeli, gerçek seviyesini bulmalı.

İnsanlarımız için krediler hemen süratle açılmalı.

Bankalar para transferlerinde insanları sıkmamalı.

Bunları imza altına almamalı.

Birde zenginlik vergisi (!) diye bir şey mi ne gelecekmiş.

Tam anlamadım ama iş dünyası bundan da çok rahatsız.

……………

Bence de vergi gelecekse bizim gibi emeklilere, işçi memura gelmeli.

Süratle benzine mazota ÖTV yüklemesi yapılmalı.

Hemen hızlı sigara başta olmak üzere tüketim maddelerinin ÖTV’leri yükseltilmeli.

………..

Biz çekeriz.

Bize yükleyin.

Ama iş dünyası böyle bir sıkıntıya endişeye gelmemeli.

Çünkü onlar bizleri çalıştırıyorlar.

Onlar üzülürse bizler ya da bizim gibi çalışmak zorunda olanlar kapı önünde kalırlar.

……………..

Sıfır bir otomobil değil, ikinci, hatta on ikinci bir el otomobil de değil şöyle hayal ettiğim bir bisiklet vardı.

Emeklilikte şuna bir bineyim diyordum.

Organizeden gelirken o hayalimi de bir daha gün yüzü görmemek üzere gömdüm.

………….

Tekrar küçük dünyamda kendi çizgilerime dönüyorum.

HASTANE YOK İSE HAPİSHANE YOK İSE BU FANİ DÜNYANIN CENNETİNDE PEYNİR EKMEĞE ŞÜKREDEREK DÜNYANIN DA EN ŞANSLI İNSANI OLARAK KEYİFLE YAŞAYACAĞIM.

İnşallah Yüce Rabbim bir de hayırlı bir ölüm nasip ederse değmeyin keyfime.

Bir fani bir garip şu ahir zamanda Cenab-ı Allah’tan başka ne isteyebilir ki?

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Niyet ettiklerim olmuyorsa ya hakkım değildir ya da hakkımda hayırlı değildir

NE ZAMAN ADAM OLURUZ? 

Aksaray kavşağında araç sürücüleri kavşak kuralına uydukları zaman daha iyi ADAM oluruz.