ASLINDA BEKLENEN OLDU

Büyükşehir Belediye Başkan adayı kim olabilirdi ya da kim olmalıydı?,Yerel seç imler gündeme gelince farklı isimler konuşuldu. Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmayı düşünen en az 5-6 isim vardı. Bazıları bilinen o isimleri burada tekrar yazıp, suyu bulandırmaya gerek yok.

Bilinen isimlerden birisi hariç (Uğur İbrahim Altay) cesaret gösterip, meydana çıkamadı.Bırakın meydana çıkmayı, aday adayı olduklarını dahi ima edemediler, yerlerinden dahi kımıldayamadılar. Müthiş bir korkaklık gösterdiler. Neden korktular, neden meydana çıkamadılar anlaşılacak gibi değil. Rakipleri korkak olunca baştan beri “ben buradayım” diyen, Uğur İbrahim Altay tek aday olarak kaldı ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterildi. Siyasette tek aday olarak kalmak nadir görülen bir durum. Böyle bir durum Uğur İbrahim Altay’a nasip oldu.

Şimdi oturdukları yerde durumu kritik ediyorlar, “Uğur ibrahim Altay’dan Büyükşehir Belediye Başkanı olur mu?” diye.               

Madem böyle bir kaygın var, sen aday  olaydın.

Yok aday olmadın, duruma müdahil olup bildiklerini gerekli yerlere yüksek sesle söyleseydin. Belge, bilgi koysaydın ortaya. Neden  sustun, neden durdun? Yaşadığın şehre ve mensubu  bulunduğun partiye sorumlulukların vardı, o sorumlulukların gereğini neden yerine getirmedin? Konya gibi büyük bir şehre Büyükşehir Belediye Başkan adayı belirlenirken, en başta etkili  yetkili olanların iş işten geçmeden ortaya çıkması ve konuşması gerekmiyor mu?

Her şey bitti. Şimdi o  Büyükşehir Belediye Başkan adayı.

Selçuklu’da yaptıkları ortada.

Selefinin milletvekil seçilmesinden sonra geldiği Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinde  halkla ilişkilere önem verdi. Onlara yani yaptıklarına bakalım.           

Başkanlığın kapılarını herkese açtı. İnşaallah öyle devam eder. Çünkü o kapılar geçmişte halka kapalıydı ve Konyalı bu durumdan çok rahatsızdı. O rahatsızlığa rağmen geçmişin yönetimi ısrarını sürdürdü ve kapıları halka daha da kapattı. Oysa halkla direk teması olan belediyedeki kapıların başkanlık kapısı dahil  günün her saatinde halka açık olması  gerekir.

Yeni başkan vatandaşın ayağına gitti bunu Selçuklu’da da yapıyordu. İyi gününde, kötü gününde vatandaşın yanında olmaya çalıştı. Bu uygulama insanların çok hoşuna gitti. İlk defa kendileri ile kucaklaşan ve kendilerine tepeden bakmayan bir başkan gördü insanlar karşısında.

Cami cemaati ile iyi ilişkiler kurdu yeni başkan. Cemaatla namaz kıldı.Bağdaş kurdu, oturdu. Sohbetler yaptı. Onlardan birisi gibi davrandı.

Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na gelince personele nasıl davranacağı en çok merak edilen konulardan birisiydi. Personele dokunacağı ve rahatsız edeceği sanılıyordu lakin personele  dokunmadı. Daire başkanları ve müdürler arasında görevden alma ve görev yerlerini değiştirme gibi  işlemlere tevessül etmedi. Böyle bir tasarrufta bulunmadı. Bir kaç kişi hariç herkes önceki işini yapmaya devam etti.  Bu durun personel arasında başkana karşı bir saygı uyandırdı. Yani umulan tedirginlik yerini sükunete bıraktı.

Bugün kesinleşen adaylığa  rağmen, gene de bir şeylar olacağını ve olması gerektiğini düşünenler var. Daha önce nerelerdeydiniz, bu iş bitti. Birileri Ankara’daki görevinden istifa ettirilmiş ve  güya  Konya’da duruma müdahil olması istenmiş. Hadi canım ordan. İş işten geçtikten sonra palavraya gerek yok. Madem yüksek beklentiler içerisindeydiniz, daha önceleri  nerdeydiniz? Bu  saatten sonra adama geçmiş olsun, demezler mi?

Aslına bakacak olursak, beklenen oldu. Uğur İbrahim Altay en başından beri Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olduğunu söyledi ve aday yapıldı. Olay bu kadar basit.