AY’A GİDİYORUZ DEDİK KUDURDULAR
20 Şubat 2021, Cumartesi 09:39İnanamadılar. Hayal dediler. Yok, olmaz öyle şey dediler. Hani teknoloji falan dediler. Gülümsediler bıyık altından, hatta alaya aldılar. Çünkü kendilerine olan güvenleri kalmamıştı. Başkası yapar biz bakar hala bu kafa da bu anlayışta idiler. Su akar, Türk bakar, biliyorlardı ezberletilmişti bu sloganlar. Biz bir şey yapmak istesek bile beceremezdik. Nasılsa Avrupalılar bunu yapar bizde onların eskilerini kullanmaya mahkûmduk.
Öyle bir haldeyiz ki hala üzerimizde batının psikolojik ruh baskısı var. Her şeyin onlar düşünür, onlar her işin en iyisini bilir planlar biz ancak onların yaptıkları ile işimizi montajlar ve gölgelerinde kalırdık. Kıramadık bu zincirleri, elimizi kolumuzu bağlayan kendimize olan güvenimizi yitiren bu bağımlılık aidiyet halkasını koparamadık bir türlü. Niye peki? Niye olacak yüz elli yıldır kanımıza beynimize ruhumuza sömürü düzenini şırınga edenler içimizi dünyamızı düşünme tarzımızı ve tarihimizi misyonumuzu kültürümüzü ele geçirmişler. Bize egemen olmuşlar. Kültürel emperyalizmin baskı ve montajı ile kafalarımızı beynimiz esir almışlar. Düşünme melekelerimizi kendimize olan güven duyma şeklinde değil de bağımlı olma yolunda edinmemizi eğitim yoluyla bir güzel yoluna koymuşlar.
Bir arkadaş facebook sayfasında Ay ile ilgili Sayın Cumhurbaşkanımızın sözlerini paylaşınca hemen tiye alanlar, dalga geçenler ve başka sorunları öne sürüp bel altından vuranlar ortaya çıktı. Hâlbuki biz dünyaya nizam vermiş bir kültürün evlatları ve tarihimizin kurduğu bunca medeniyetin temsilcileri ve mirasçıları idik. Kendi otomobil markamızı açıklayınca da başta muhalefet olmak üzere pek çokları yine alaycı sözlerle saldırgan tutumlara giriştiler. Takdir edilmesi ve tebrik edilmesi gereken bir davranış iken, kendi içimizde bir şeyi yapmak istediğimizde ilk karşı çıkanların yine muhalif kanattan gelmesi başkalarının eleştirmesine lüzum bırakmadan kimlerin, kimlerin yanında ve kanadının altında olduğunu da gösteriyordu.
“Neymiş Ay'a gidiyormuşuz?
İnanamıyorlar bu sözlere. Çünkü ülkeye tek çivi çakmayanlar bunun hayalini bile kurmaktan acizdir. Sonra başladılar birlikte homurdanmaya.
Diyorum ki;
Karın ağrısı olanların sıkıntılarına aspirin de kar etmez. Sağdan soldan fark etmiyor üstelik karın ağrıları.
Reise karşı besledikleri kuru kin gözlerine çekilmiş mil gibi,
Ne yana baksalar kararmış ruhlarıyla illaki muhalif olacaklar.
Ellerindeki tek sermaye de bu zaten.
#türkiyembüyükdüşünbüyükyaşa.”
…Bende kendi facebook sayfamdan şu küçücük paylaşımı yaptım ve kendimce konuya vurgulama da bulunmuştum. Büyük düşünemeyenlerin havsalasında arızalar dolaşır. Arızalı kafalardan da sağlıklı fikirler çıkması olası değildir. Çünkü alınan eğitimle açılan yaraların tahribatı o kadar güçlü hale gelmiş ki aradan epey bir süre geçmesi ve bu eski komplolardan ve kötülüklerden kendimizi kurtarmamız için daha çok fırın ekmek yememiz lazım. Bunun için sil baştan milli ruhumuza uygun, çağın dilinden anlayan lakin temelleri sağlam değerlerimizden ve köklerimizden kopmadan ayakları yere sağlam basan kültürümüzü özümseyerek ve çağa yeni bir bakış açısı ile yaklaşıp tüm insanlığı kucaklayacak yeni bir insani medeni ekole ihtiyaç bulunmaktadır. İşte bunu sağlayacak olan bizleriz. Yani biz Türkler. İslam’ın kardeşliğimizi perçinleştirip pekiştirdiği ruhumuza dinamizm kazandırdığı, atalarımızın ilayı kelimetullah uğruna nizamı âlem peşinde koştuğu o kodları yeniden yakalamamız lazım.
Atamız Fatih Sultan Mehmet Hanı zehirlenip genç yaşında bu âlemden göçünce Avrupa günlerce şenlik yapmış, papalık bayram ilan etmiş ve memnun kalmışlardı. Tabi bu arada genç padişah hakkında kullandıkları şu ifade kayda değer en önemli düsturdur. Ne diyordu batılılar ölümü üzerine;”Büyük Kartal Öldü”
Neden büyük kartal diyorlardı? Çünkü büyük düşünüyor ve büyük hayaller kuruyordu. Büyük hayal kuramayanların havsalası büyük sözleri almıyor nedense. Büyük düşünemeyenler, düşünenlerin yanında çırak bile olamaz. İşte bu zinciri kırmamız lazım. Tarihine kültürüne bir bak. İslam tarihine dünya tarihine bir bak. Araştır, incele sor soruştur. Kim büyük devlet? Kim büyük millet? Kim İslam’ın bayraktarı olmuş? Kim gerçekten medeniyet çizgisini yakalayıp insanlığa hizmet sunmuş. Kendini tanımayandan büyük işler yapması beklenemez. Önce bu olumsuzluk halini ruhumuzdan söküp atmak gerekir. Daha biz kendi tarihimizi doğru dürüst tanımıyoruz. Başkalarının dikte ettiği zorlama yazgıları kendi tarihimiz zannediyoruz. Çünkü tarihi yazan ile tarihi yapan ayrı dünyaların temsilcileri hale getirildiler. Bir ülkenin tarihine vurulacak en büyük darbe budur. Bir birini anlamayan bir birinden koparılan insanlar toplumsal paydaşlığı da mümkün olmayacaktı. Yıllardır uyguladıkları bu politika ile maalesef tarihimizde toplumumuzda zarar gördü uzun süre.
Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuyla ilgili şunları söylerken gerçekleri söylüyordu. Lakin önce yapılması gereken bu milletin kodlarına uymayan bu eğitim sisteminden gerçekçi özümüze dönüş yapmamız olacaktır.
“
“Adlarını burada sayamadığım binlerce bilim insanımızın başarılarıyla gurur duyuyoruz. Biz, işte bu âlimleri yetiştiren toprakların evlatlarıyız.“Bu gerçekleri asla unutmayacağız ama şunu da bileceğiz ki bizim daha yapacağımız çok iş var. Bu büyüklerimize layık olmak için yapacağımız çok iş var. Pozitif bilimlerdeki üstünlüğün son yüzyıllarda Batı’ya geçerek onları kalkındırdığını elbette biliyoruz. Coğrafi keşiflerle değişen güç dengelerinin farkına varmada geç kaldık ve bunun bedelini ağır şekilde ödedik. Ama bugün dünya yeni bir değişimin, yeni bir dönüşümün arifesindedir. Yeni dönemde güç dengelerini, uzay keşiflerinin, bu alandaki yeni teknolojilerin belirleyeceği açıkça görülüyor. Milli teknoloji hamlesi vizyonumuzla Türkiye’yi kritik ve özgün teknolojilerin üreticisi yapma hedefimize kilitlenmemizin sebeplerinin en başında bu gerçeği görmemiz geliyor. Şuur, özgüven ve adanmışlığa sahip olduğumuzda erişemeyeceğimiz menzil, aşamayacağımız engel olamaz bunu böyle bilelim.”
Biz kendimize inanırsak her şeyi başarırız. Yeter ki güven duyalım. Yeter ki birlik olalım.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.