AYDINLAR OCAĞI KURULUŞ
02 Şubat 2024, Cuma 00:01Türkiye’de Aydınlar Ocağı 1970 yılında ülkede batılılaşma gayretleri karşısında kurulan önemli bir dernek.
Siyasetin sağ kanadına mensup Aydınlar Ocağı, Türk-İslam sentezini hedefleyen muhafazakar ama asla radikal olmayan bir dernek olarak kuruldu. Aydınlar ve aydınlık hareketi kimlikli dernek uzun yıllar ülkede fikir, kültür ve sanat hayatına yaptığı faaliyetlerle hizmette bulundu. Farklı ideolojiler karşısında üstünlük kuran dernek o dönem genç kuşakların zararlı faaliyetlere ilgi göstermesinin de önünü kapattı.
Aydınlar Ocağı hareketi kısa sayılabilecek bir zaman içerisinde üniversitelerde, siyaset ve bürokraside boy gösterdi ve güç kazandı. Dernek karşılık görürken aynı zamanda çekim merkezide oldu. Yurdun bir çok yerinde yeni dernekler kurulurken Türk-İslam sentezi ülküsü karşı görüşte olanları incitmeden ve ötekileştirmeden kitlelere anlatıldı, destek de gördü.
Türk-İslam sentezinin kurucu ideologlarından Aydınlar Ocağının ilk başkanı Prof.Dr. İbrahim Kafesoğlu ‘nun temelini attığı dernek, ondan sonra gelen Prof.Dr. Süleyman Yalçın, Prof.Dr. Ayhan Songar, Prof.Dr. Nevzat Yalçıntaş, Prof.Dr. Mustafa Erkal , Prof.Dr. Şaban Karataş’ın ellerinde bayraklaşmıştı.
80-90’lı yıllarda Aydınlar Ocağı ve mensupları artık her yerde vardı. Derneğin yayınları her yere ulaşıyordu. Alanında uzman insanların konuşmacı olarak katıldığı paneller, konferanslar, açık oturumlar ve sempozyumular bilinmezlikleri ortadan kaldırırken, karanlıkları da aydınlatıyordu.
PROF.DR.ŞABAN KARATAŞ
Prof.Dr.Şaban Karataş Türkiye’de Aydınlar Ocağı hareketi içerisinde vefatına kadar yer alan önemli hizmetleri olan bir insan.
Karataş hoca Ereğlili.
Kendisi tam bir bilimi insanı.
İyi bir Türk Milliyetçisi ve dava adamı.
Türkiye Karataş hocayı ilk olarak TRT Genel Müdürlüğü döneminde tanıdı.
Demirel’in TRT Genel Müdürü yaptığı Karataş’ı, Ecevit görevden aldı.
Karataş hoca bir bilim insanı olarak önemli buluşlara da imza attı.
Sonraki yıllarda Adalet Partisi’nden Konya Milletvekilliği, Fazilet Partisinden de Ankara Milletvekili olarak Meclis’te bulundu.
Biz hocayı çok genç yaşlarımızda tanıma fırsatı bulduk. Fikir hayatımızın şekillenmesinde büyük katkıları olan insanlardan biriside Karataş hocadır. Kendisiyle vefatına yakın zamana kadar görüşmelerimiz oldu. Yayınlar ve güncel siyasal-toplumsal olaylar üzerine mütevazılığı elden bırakmadan hoca bizi dinler ve sohbet ederdi.
Şaban hoca, ışıktı.
KONYA AYDINLAR OCAĞI
Konya’da Aydınlar Ocağının kurulmasına Prof.Dr.Şaban Karataş öncülük yaptı. Kendisi o aralar Ankara Aydınlar Ocağı Başkanıydı.
Yıl, 1986.
Ankara’da yaşayan Şaban Hocanın girişimleriyle bir grup işadamı-siyasetçi-akademisyen ve bürokrat Konya Aydınlar Ocağını kurmak üzere harekete geçti. O ekibin arasında gazeteci kimlikli olan tek kişi ise bendim.
Birkaç ay süren değerlendirme ve istişare toplantılarından sonra Aydınlar Ocağı tüzüğünün yazılması aşamasına geçildi. Kuruluş maksadı ve kurucuları belirlenen derneğin tüzüğünü yazma görevi de bize verilmişti. Olivetti marka daktilomuzla önceden hazırlanıp bize verilen tüzüğü yazdık. Arada bir ilaveler ve önceki yazılan metinden çıkarılan bölümler oluyordu. Bu sebepten tüzük yazma işi bayağı bir zaman almıştı.
O aralar Tıp Fakültesi Hastanesi’nde çalışan Ürolog Doç.Dr.Mehmet Arslan, Yrd.Doç.Dr.Abdurahman Kutlu ve fakülte sekreteri Orhan Aydın, Aydınlar Ocağı tüzüğünün hazırlayan ekibin önde olan isimleriydi. Biz bu üç insanla sık aralıklarla bir araya gelerek tüzüğe son şeklini vermeye çalışıyorduk. Büyük emekleri oldu bu insanların. Aydınlar Ocağının kurulmasında önemli emeği olan bir başka isimde Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Halil Cin oldu. Cin’in izin vermemesi halinde adı geçen üniversite personeli insanlar Aydınlar Ocağının kuruluşunda yer alamayacaktı. Ayrıca dernek kurulduktan sonra da Cin hoca, derneğin faaliyetlerine önemli katkıda bulunmuştu.
Konya Aydınlar Ocağı kuruldu böyle kuruldu. Konya Aydınlar Ocağı kurulduğunda Zafer Meydanı’nda, Ferah İş Hanı’ndaydı.
Şimdi dernek binası nerde bilmiyorum.
Konya Aydınlar Ocağı kuruluşundan itibaren uzun yıllar önemli faaliyetlerde bulundu. Dernek yönetiminin gayretleriyle yapılan seminer ,açık oturum ve konferanslara kültür-bilim-sanat ve siyaset alanında iyi yetişmiş, ün-unvan sahibi insanlar konuşmacı olarak katıldı. Ötekileştirmediler, kapsayıcı oldular, ışık oldular ve ışık saçtılar.
Etkinliklerin yapıldığı salonlarda o aralar yüzlerce kimi zamanda binlerce katılımcı olurdu.
Bilmiyorum şimdi nasıl?
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.