AYMAZLIK KÖR ETMİŞ GÖZLERİ (1)

Öyle hırsla saldırıyorlar ki gerçekten aymazlık kör etmiş muhalefetin gözlerini. Dışardan kuşatmaya çalışmalar, her gün yeni yeni ekonomik siyasi kültürel atraksiyonlar, hile ve desiseler gırla giderken bir de buna Keçeci zade Fuat Paşa misali içeriden abuk subuk oyunlarla, yalan düzmece kurgulu haber ve yorumlarla bu kirli işlere destek verenler var ki; onları anlamak mümkün değil. Bu kadar mı vatan düşmanlığı yapılır, bu kadar mı aymazlık derecesinde pişkinlik kol gezer.

Fetönün aymaz jandarmaları öyle üstlenmişler ki rollerini bir bir danışıklı pencereden birer birer kafalarını göstermeye başladılar. Ard arda gündem oluşturmaya ve mağduriyet edebiyatıyla kamuoyunu yönlendirmeye, güya halkı düşünüyormuş gibi masumiyet pozlarına büründüler. Bakanlara alakasız sorular, demagoji üretmeler, sansasyonel dramatize mağduriyet çabaları ve daha neler neler: Kendilerini bugüne kadar gizleyen bayraksızlar/vatansızlar aldıkları emir gereği neden birden bire ortaya çıkmaya başladılar. AA muhabirinin alakasız soruları, savcının beyanları, Yeraltı dünyasının karanlık adamı ki bugüne kadar hep vatan/millet sevdalısı imiş gibi, milliyetçi ayağından geçindi bunlar ki; Sayın İçişleri Bakanımız hakkındaki yalan ve iftiraları ile İyi Partili Meral’in bile isteye gidip Sayın Cumhurbaşkanımızın memleketinde parti gezisi sevdalılığına tutulmasıyla yapılan tahrik kokan hamleleri ve esnafa kalkan elleri ile adeta aldıkları emir gereği hep birlikte teyakkuza kalktıkları gün gibi ortadadır.

Aklı başında hiçbir politikacı illaki düz mantıkla da olsa bu Ülkenin Cumhurbaşkanı’nı katil bir Siyonist olan Netenyahu’ya benzetmez. Bunu aklından bile geçirmemesi gerekir. Politika insanın gözünü bu kadar kör edebilir mi? Lakin Türkiye’de bu yapılır ve hatta Abdülhamit Han’ın düşmanlarında olduğu gibi gâvurla bile işbirliği/ağızbirliği yapmaktan geri durmazlar.

Şimdi düşünün bilerek Sayın Cumhurbaşkanımızı Filistin katili/çocuk katili ve iktidarda kalabilmek için ve hiç yapacak işi olmadığında özellikle de ramazan ayında bir an bile saldırmaktan, kan dökmekten geri durmayan bu kan içici siyonist politikacıya benzetmesi ile beraber akabinde Rize’ye geziye gitmesi tahrik değil de nedir? Bu danışıklı, önceden hazırlanmış bir senaryonun uygulanması değil midir? Sadece Sayın Cumhurbaşkanımız odaklı siyaset üretmeyi, yapıcılıktan ziyade yıkıcı olmayı ve olan biten yapılan hiçbir işi beğenmemeyi adet edinen, bugüne kadar millet hayrına olumlu bir çaba harcamayan üstelik mecliste PKK yanlısı bir parti ile de dirsek temasında olup onların oylarıyla vekil seçilip milliyetçi söylemlerde bulunanların halleri sizce gerçekten dedikleri gibi “iyi”siyaset midir? Eli kanlıların/vatan hainlerinin ve onların oyları ile bugün mecliste caka satanlar bilmiyorlar mı ki; bu hdp/pkk’nın tek isteği Türkiye’yi bölmek ve yıkılmasına zemin hazırlamak, sen bunları görmezden geleceksin bu hainlerin oyları ile mecliste maaş alıp gevezelik yapacaksın sonra milliyetçi söylemlerle siyaset yapacaksın ve hükümete dil uzatacaksın. Yok, öyle yağma? Üç kuruşa beş köfte! Siz milleti aptal mı sanıyorsunuz? Belki yanınızdaki menfaatçi grup bu söylemleri ve eylemleri hoş karşılar hatta karşıtlı gruplar nezdinde karşılıklı alkışlar alabilirsiniz, fakaaaat unutmayın ki halkımız bilhassa 15 Temmuz 2016’dan beri artık bunlara prim vermiyor bunu bilesiniz.

Sadece kendi ülkemizde değil tüm İslam dünyası için de bir umut ışığı haline gelen ve halkın kahir ekseriyetinin ziyadesiyle desteklediği ve gittiği her ülke de büyük destek alan Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı bu kadar kin ve nefret söylemleri ile politika yapmanız sizin için bir istikbal bir gelecek midir? Yabancıların düşmanlık ağızlarıyla ürettiği gargara yapmak/konuşmak ne kadar ucuz politik hamleler değil mi? Sizler onların bizim ülkemizdeki vasisi gibi konuşurken, kendi ülkemizin gerçeklerinden ne kadar uzakta kaldığınızı niçin anlamazsınız?