Azınlıklar Ermeniler Rumlar (1)
04 Mayıs 2021, Salı 09:04Osmanlı idaresinin bozulduğu, Batılıların da pençelerini azınlıklar üzerine attığı son zamanlara kadar bu insanlar içimizde gayet mutlu, müreffeh yaşamışlar, Türk nesli savaşlarla, seferlerle, hudutlarda uğraşırken onlar memleketin ticaretini ve maliyesini ellerine almışlar, her dönemde devletin kaymağını ve kremasını yemişlerdir. Birçok defalar içinde yaşadıkları İmparatorluğa borç verecek kadar zenginleşmişler, idari mekanizmadan da dışlanmayıp, biraz sonra vereceğimiz misallerden de anlaşılacağı üzere en üst düzey görevlere gelmişlerdir. Ama ne zaman Osmanlı zayıfladı, idarede bazı aksaklıklar başladı, Avrupalılar da gayelerine ulaşmak, yani ezeli ve ebedi düşmanları Osmanlıyı izale etmek için onları kullanmaya başladı, o andan itibaren her şey değişti ve tersine döndü.
Ermeniler; M.Ö. 5. Yüzyıldan itibaren kendi dillerini kullanmaya başlayan bir ırktır. M.S. 301 yılında Aziz Grigor vesilesiyle Hıristiyanlığı kabul etmişlerdir. Yani Bizanslılardan önce Hıristiyan olmuşlardır. M.S. 451 yılından sonra Bizans Hıristiyanlığı ile bazı hususlarda ihtilafa düşmüşler, onlardan ayrılıp Gregoryen’lik diye bir mezhep oluşturmuşlardır. 1071 yılına kadar Romalıların, Bizanslıların, Arapların egemenlikleri altında yaşamışlar ve bu tarihten itibaren Türklerin himayesine girmişlerdir. Türkleri kendileri davet etmiş, onların yanında savaşlara girmiş, Bizanslılarla muharebe etmişlerdir.(1) Mezhep farklılıkları yüzünden dindaşları Hıristiyanlar tarafından daima horlanmış, eza, cefa ve zulümlere maruz kalmışlardır. Batıya göç etmelerine fırsat verilmemiş, doğuda yaşamaya mecbur edilmiş, İstanbul’a ise katiyen sokulmamışlar, ancak Fatih Sultan Mehmet’in müsaadesinden sonra bu yasaklar kalkmıştır. Türklerin adil idaresini görünce asırlarca gayet huzurlu bir hayat sürmüşler ve her dönemde Anadolu’nun en zengin halkı olmuşlardır.(2)
Ermenilerle Osmanlılar asırlarca huzur içinde beraber yaşamışlar(3) Yıldırım ile Timur arasındaki savaşta, Timur Sivas’a girmiş ve esir düşen 4000 bin Ermeni süvariyi kendi saflarına geçmeleri kaydıyla bağışlayacağını söylemiş, ama onlar bunu kabul etmeyip Osmanlı saflarında kalmayı diri diri toprağa gömülmeye tercih etmişlerdir...(4)
Millî karakterleri olan ticaretle zengin olanlardan başka, devlet hizmetine girip en üst rütbelere gelenler, sanatkârlar, müzisyenler, hâlâ eserleri dinlediğimiz bestekârlar yetiştirmişlerdir.
Osmanlının Son Dönemlerinde Nazırlık (Bakanlık) Yapan Ermeniler:
Agop Kazazyan Maliye Bakanı
Mareşal Garabet Artin Davut Paşa Ulaştırma “
Andon Tıngır Yaver Paşa Ulaştırma “
Oskan Mardikyan Ulaştırma “
Berdos Hallacyan Bayındırlık “
Mareşal Garabet Artin Davut Paşa Bayındırlık “
Avukat Krikor Sinapyan Bayındırlık “
Krikor Agaton Bayındırlık “
Gabriel Noradunkyan Bayındırlık “
Gabriel Noradunkyan Dışişleri “
Mikael Portakalyan Hazine-i Hassa
Agop kazakyan
Ohannes Sakızyan
Ayan Azalığı (Senatörlük) Yapan Ermeniler:
Maraşal Ohannet Kuyumcuyan
Abraham Eranyam
Manuk Azaryan
Gabriel Noradunkyan
1914 Meclisinde Mebus Olanlar:
İstepan Çıraçıyan Ergani Mebusu
Onnik İhsan İzmir
Bedros Hallaçyan İstanbul
Kirkor Zöhrap İstanbul
Agop Hırlakyan Maraş
Kegam Dergarabedyan Maraş
Ortin Boşgezenyan Halep
Dikran Barsamyan Sivas
Matyos Nalbatyan Kozan
Karabet Tomayan Kayseri
Sasun Bağdat
Varteks Serengülyan Erzurum(5)
Balkan Savaşı esnasında, yani en kritik günlerimizde bile Osmanlı Dışişleri Bakanı Ermeni Noradunkyan Efendidir.
Dipnotlar:
1- Mehmet Şeker, “Fetihlerle Anadolunun Türkleşmesi”, DİB yay.
6. Baskı, Ank. 2007, s.25 ; Tar. Düş. Der. 2001/2 s. 25, 29.
2- Mehmet Şeker, a. g. e. s. 36
3- La Baronne Durand De Fontmagne, “Kırım Harbi Sonrasında
İstanbul” Tercüman 1001 Temel Eser, 1977, s. 229.
4- 17 Asır Ortalarında Türkiye Üzerinden İran’a Seyahat, J. B. Tavarnire,
Tercüman 1001 Temel Eser, İst. 19980, s. 29.
5- Tarih ve Düşünce Der. Temmuz 2002, Sayı 30, s. 25.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.