BAKAN KURUMDAN KAŞIK HAVASI

Bugünkü yazımız için klavyenin başına geçerken kesinlikle sizleri üzecek kıracak sinirlendirecek konuları yazmayı düşünmüyorum.

Onun için bugün rahat olun.

Güzel şeyler yazalım.

Biraz hayal kuralım.

Haftanın stresini atayım.

Ne dersiniz?

…………

O zaman Sayın Bakan Kurumun Konyalım türküsü eşliğinde kaşık havası oyunundan başlayalım.

Perşembe günü İstanbul’da çok güzel bir Konya çıkartması vardı.

Yenikapı Yeşil-Beyaz olmuştu.

Başta son dönemde Konya’nın her şeyi olan Bakan Murat Kurum orada idi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta Hanımefendi her zamanki gibi yine orada idi.

Büyükşehir Belediyesi ve merkez ilçe belediyelerimiz Başkanlarıyla orada idi.

Sayın Valimiz Vahdettin Özkan Bey ve diğer bürokratlarımız.

Yani Konya’yı temsil edenler Konya’nın kahrını çekenler orada idiler.

Biz bu artık geleneksel hale gelen KONSİAD’ın organize ettiği bu Konya çıkartmasının renkli yönleri için hazırlık yaparken protokol konuşmalarının ardından Bakan Murat Kurum’un bugüne kadar hiç görülmemiş bir kaşık havasını şakır şakır oynamasının görüntüleri düşüverdi.

Vallahi Sayın Bakan Konyalım Yürüüüüüü türküsünü öyle güzel öyle ritimli oynuyordu ki görüntüleri defalarca izledim.

İzlerken de içimden “İşte tam bir klasik Karapınarlı helal olsun kıpır kıpır” diyordum.

Bu Karapınarlıların genlerinde var genlerinde.

Sayın Bakan Beyi bu samimiyeti ve içtenliği nedeni ile bir kez daha yürekten kutluyorum.

Haaa bir de muziplik yapayım mı?

Bakan Beyin görüntülerinden sonra bizim Belediye Başkanlarının da kaşıklar ellerinde pistte ki hünerleri düşer mi diye epey bir merakla bekledim.

Demek ki bizim Bakanlar türkünün ve Bakan Beyin gazına gelip kaşıkları ellerine almaya daha cesaret edememişlerdi.

ZİYA ÖZBOYACI’YA MUTLU YILLAR

Madem Bakan Beyin kaşık havası ile yazımıza başladık o zaman şehrin son yıllarının değil en az 40 yılının derin siyasetinin güler yüzlü ismi Ziya Özboyacı Beye de mutlu yıllar dileklerimizi ileterek devam edelim.

Ziya Bey şu yalan dünyada kader birliği yaptığı iş adamı, derin siyasetçi, güler yüzlü, bilgi küpü Hasan Hüseyin Karapınar abimiz ve gazeteci Lokman Koyuncuoğlu ile birlikte yeni yaşına böyle mutlu yaş pastalı ve yanan mumları üfleyerek girmiş.

Bizde Ziya abimize ve dostlarımıza daha nice sağlıklı mutlu yıllar dileklerimizi iletiyoruz.

HALİT BÜYÜKBAYRAKTAR ADAMDIR

Allah’ıma şükürler olsun ki sevdiğim ve inandığım insanları hiçbir zaman menfaat ya da o günkü o ortamda ki güçlerine ya da makamlarına göre sevmedim.

Mesela bir dönemler bu şehirde bir iş adamı bir spor adamı olarak parası ile pulu ile gövdesi ile şehir için çırpınan Halit Büyükbayraktar vardı.

Yemin ederim pek çok dostu dost sandığı insanlar kendisinden maddi manevi çok nasiplendiler.

Birlikte yediğimiz yelek gittiğimiz yolun dışında kendisinden hiçbir şekilde çıkarım olmadı.

Aradan yıllar geçti.

Biliyor musunuz yukarıdaki üst satırları yazarken Halit abimiz arıyordu.

Halit abi artık İstanbul’da.

“Uğur abi nasılsın? Konya nasıl? Yeni yılın kutlu olsun. İstanbul’a gelip gidiyorsun haberim var. Ama bana uğramıyorsun” diyordu.

İşte telefonun ucunda ki bu samimiyet bile bugün benim çok çok mutlu olmam için yetip de artıyordu.

Allah bizi gerçek samimi dostlarımızdan eksik etmesin.

Güzel insanlarında ayaklarına taş değmesin.

ÇARŞININ ORTASINI B…. GÖTÜRÜYOR!

Bir de yerel bir konuya değinelim mi?

Bu kadar güzel hayat yeter mi diyorsunuz?

Birde Konya gerçeklerine dön diyorsanız hemen “peki” diyoruz

Bir abimiz vilayetin oradaki vakıfların oradaki su havuzunun fotoğrafını ve etrafındaki pisliklerin görüntüsünü gönderiyor.

Ardından da şöyle diyordu;

“Çarşının ortasını bok götürüyor.

Yaptığınız işin içine ederim der gibi güvercinler.

Yaya yürüyüş alanının ortasına bu suluk yapılamaz mı?

Suluk işini bir kenarına yapın ya da parkın içine.

Çarşının ortasına değil.

Buradan geçerken paçalarını sıvada geç.

Aman dikkat et kayıp da düşme dikkat.

Arabaya tekrar bineceğinde ayakkabını çıkar bin.

Arabanın içini de batırma. İçine etme.

Yandaki parka suluk yap hayvanlara tamam.

Orayı ya yükselt yada değiştir olay çözülür su olmazsa hayvan oraya niye gelsin?.

Hayvan akıllı.

Otobüs ilk durağı birde orası.

Millet o ayakkabılar otobüse güvercin gübresi taşıyor taze taze ıslak ıslak.

İyi gübreye para vermezler çok zamlandı.

Zaten otobüslerde domatesler iyi yetişir!

Mis gibide kokar esans parfüm parası da vermezler otobüstekiler.”

…………..

Vallahi abimiz inceden inceye bir güzel giydiriyordu.

Ama çok da doğru tespitler yapıyordu.

Zafer meydanında ki saat gibi buraya da bir el atmanın zamanı geldi gibi.

Ama tabii ki buraya çok alışan güvercinlerimizi ihmal etmeden.

Onlara zarar vermeden.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Geçinemeyecek ne varmış, ya o akıllanır, ya sen çıldırırsın.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Eski Fenni Fırın kavşağında sağ şeritten sola dönme ısrarı yapmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.