Balıkçı
22 Mayıs 2021, Cumartesi 09:49
Amerikalı bir iş adamı Meksika’nın küçük bir kıyı kasabasında iskeleye oturmuş denizi seyretmektedir. Bu sırada bir balıkçı teknesi kıyıya yaklaşır. Teknenin içinde bir balıkçı ile birkaç tane de ton balığı vardır. Amerikalı, balıkların kalitesini övdükten sonra bu balıkları tutmanın ne kadar sürdüğünü sorar.
Meksikalı “çok az sürdü.” diye yanıtlar.
Bunun üzerine Amerikalı “o zaman niçin denizde daha uzun kalıp daha fazla balık tutmuyorsun? ” diye sorar. “Peki geriye kalan zamanda ne yapıyorsun?” diye sorularını sürdürür.
Balıkçı ailesinin ihtiyacı kadar balık tuttuğunu anlatmaya çalışır.
Amerikalı sormaya devam eder “peki geriye kalan zamanlarda ne yapıyorsun?”
Balıkçı yanıtlar:
-Geç yatarım. Çocuklarımla oynarım. Karım maria ile öğle uykusuna yatarım. Her akşam kasabanın merkezine inerim. Dostlarımla şarap içerim. Biraz gitar çalarım. Dolu ve meşgul bir hayatım var bayım.
Amerikalı balıkçıyı alaylı bir tavırla süzdükten sonra konuşmaya başlar. ”Harvard’dan derecem var. Sana yardımda bulunabilirim. Bunun için balık tutmaya zaman ayırmalısın. Kazandıklarınla daha büyük bir tekne almalısın. Bu büyük tekneyle kazanacağın paralarla, daha başka tekneler alabilirsin. Böylece bir balıkçı filosu kurabilirsin.”
Balıkçının dikkatle dinlediğini gören Amerikalı konuşmasını tam gaz sürdürür.
“Tuttuğun balıkları bir aracıya satacağına doğrudan onları işleyenlere satarsın. Sonunda kendi fabrikanı açarsın sonra da bu küçük kasabadan ayrılır önce Mexico City’e ardından Los Angeles’e oradan da New York’a taşınıp kendine ait bir firma açıp onun başına geçersin.”
Balıkçı sorar “peki bayım tüm bunlar ne kadar sürede olur?”
“15 veya 20 yıl.” diye yanıtlar Amerikalı.
Balıkçı sorar “sonra ne olacak bayım?”
Amerikalı gülerek konuşmaya başlar “Hikayenin en güzel kısmı da bu ya.” der ve konuşmasını sürdürür “zamanı geldiğinde şirket hisselerini halka satar, milyon dolarların olur. Çok zengin olursun.”
Balıkçı “sonra ne olacak bayım?” dedikten sonra Amerikalı yanıtlar “sonra emekli olursun. Geç yatacağın, akşamları bir şarap evinde, dostlarınla şarap yudumlayacağın, gitar çalacağın, küçük bir sahil kasabasına taşınırsın.”
Kıssadan hisse. Fazla söze lafa ne hacet. Hayatınızın planlarını yaparken bir sonraki adımı düşünmek yerine hayatınızın geri kalanını düşünmek belki de en mantıklı olanıdır. Çünkü yaptığınız planlar size çok para kazandırırken çok çalışma ve çok zaman kaybetmede getirecektir. Adım adım bu meşakkatli yolda yürüyüp başardım diye düşünürken son adımda kendinizi başladığınız noktada bulmak da mümkün. Yada bu kadar zaman ve çabanın aslında baştaki noktanıza geri gelmek için olduğunu anladığınızda ki hissettikleriniz. Size ne düşündürür bir düşünün. Tabi bunu baştan düşünün. Yoksa size de ”Harvard’dan derecesi olan birisi gelip deli gibi çalıştırıp son olarak mükafatınızın bir kasabada balık tutmak olduğunu söyleyebilir. Yani bugün olduğunuz noktaya geri gelmeniz için on beş yirmi yıl kadar çabalanmanızı önerebilir. Aklın yolu birdir. Hayatınızdan memnun olduktan sonra ve asıl istediğiniz bu günkü hayatınızın devamlılığı ise yukarılara da çok bakmaya gerek yok. İnsanın asıl istediği her zaman mutlu bir hayat olmalıdır. Çok çalışılarak elden kaybedilen ve mutluluğu yine küçük şeylerde arayan bir gelecek planlamak ne kadar mantıklı? Bence hayatı yaşa ve mutluluğu yakaladığın anda sabitle. Zamanını da enerjini de mutlu olmak için harca, mutluluğun zenginlikle geldiğine inanarak değil. Hayat yaşayarak yaşanır, çok çalışarak asla…
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.