BAŞ YAĞCI (!)

Yazımızın bugünkü başlığını çok sevdim.

Allah sizi inandırsın hem yazıyorum hem gülüyorum.

Düne kadar yağcı, yalaka dendiği zaman günümüzde bizler yani gazeteciler kastedilirdi.

Hatta birileri de bana “Baş yağcı”, “Baş yalaka” filan diye terbiyesizce sallardı.

İnsanoğlu biraz sabreder biraz samimi dua etmeyi bir becerebilse Yüce rabbimin o tartışılmaz adaletini toprağın altına bırakmadan bu fani dünyada hepimize gösteriyor.

Ya hala gülüyorum vallahi şaka gibi.

Bize YAĞCI diyenler şimdi YAĞ meselesinde bir bardak yağın içinde vıcık vıcık yağ oluyorlar ya.

Tahmin ettiğiniz gibi bugün vıcık vıcık yağ yazacağız.

Cenab-ı Allah’ıma şükürler olsun ki bu yağcılıkta bizim üzerimize elimize ağzımıza bir gram yağ değmeyecek.

Hadi o zaman sıvayın kolları başlayalım.

……………..

Bizim geleneksel en önemli ata sporlarımızdan birisidir güreş.

Güreşin birde yağlı en keyifli bölümü var o da yağlı güreşler.  

Ben beni bildim bileli bizim millet gibi bu yağlı güreşleri bende pek severim.

Saatlerce ekrana kitlenir kırmızı dipli mumdan cazgırına, bezcisinden yağcısına gelenekleri pür dikkat izlerim.

Çünkü bunlar böyle sıradan işler değildir.

Hepsinin aynı ayrı anlamlar taşıyan ritüelleri vardır.

Türk insanın gündemi YAĞ olduğuna göre yağlı güreşlerdeki YAĞCI konusunu biraz açalım.

Yağcı, Kırkpınar güreşlerini diğer güreşlerinden ayıran, pehlivanların yağlanarak güreş yapıyor olmasıdır. Yağsız Kırkpınar düşünülemez.

Yağlı güreşte rakibi tutmak ve kavramak için daha fazla güç sarf etmek gerekir.

Dolayısıyla Yağlı güreşte başlıca unsur kaba kuvvet olmaktan çıkar, ustalık ve motivasyon önemli unsurlar olarak ön plana çıkar.

Kırkpınar'da pehlivanların yağlanma işi, onlara yağ veren Yağcılar aracılığıyla yapılır.

Yağcıların başı da BAŞ YAĞCI’dır…

……………..

Kırkpınar’da ıbrık ıbrık güreşçilerimizi yağladığımız yağın şimdi gramı MEMLEKET MLESELESİ oldu yahu.

Bence bu sene Yağlı güreşler iptal edilmeli.

Allah muhafazada bir ıbrık için tribünler er meydanına iner dünyaya rezil oluruz(!).

……………..

Cuma’dan bu yana Türkiye’nin bir numaralı gündem maddesi olan YAĞ meselesi nereden çıktı?

Bana göre Türkiye’nin tiyatro oyununda YAĞ perdesi açıldı ve birileri PERDE diye haykırdı.

Birileri Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil Beyin;

“Yağlı tohum ihtiyacımız 3 milyon ton civarındadır.

Bunun da yüzde 55'ini Rusya'dan, yüzde 15'ini de Ukrayna'dan ithal ediyorduk.

Savaş nedeniyle bu aksadı. Halen limanlarda bekleyen gemilerimiz var'' cümleleri savaşı bahane ederek köşeye sinen sermayenin bir kolunu harekete geçirdi.

Dinamitin fitili ateşleniverdi.

…………….

Ve dünyanın güçlü silahı paranın sahibi yani sermaye bu cümleye balıklama atladı çaktırmadan etiket ve stok mesaisi başladı.

Bunu gören bizim saf temiz sütten ağzı yanmış milletimiz birden marketlere akın etti.

Burada garip vatandaşın ne kabahati var ki?

……………..

Her gün her şeye zam gelmiyor mu?

Ekmek kuyrukları ile başladık benzin kuyrukları ile hayatımıza yeni zamlar ve kuyruklar girmedi mi?

Vatandaşın canına dokun cebine dokunma.

Genlerimizle oynaya oynaya bugünkü Müslüman Türk milleti oluşturulmadı mı?

Bir marketlerde bir teneke yağı 10 TL ucuz alacağız diye birbirlerinin üzerine çıkan insanıma bakıyorum.

Bir de Rusya’nın bombaları altında inim inim inleyen Ukrayna vatandaşları arasında tek tük de olsa çıkan market yağmacılarının ağaçlara çırılçıplak bağlanarak kadınlar erkekler tarafından kemerle dövülmesine.

Vallahi bu tabloya inanmak istemiyorum.

Billahi gördüklerime duyduklarıma inanmak istemiyorum.

………………

Fırsatçı, stokçu ve vatandaş arasındaki beş litre yağ kavgası MEMLEKET meselesi halini alırken bu kez çiçeği burnundaki TARIM Bakanımız Sayın Vahit Kirişçi Bey Ayçiçek yağı ile ilgili resmi açıklama yapıyor ve kısaca bizim anlayacağımız dille bize

“Rahat olun basın yayın kuruluşları sosyal medya yaygaracıları savaşı bahane ederek ay çiçek yağı çığırtkanlığı yapıyorlar.

Böyle bir şey yok.

Stok filan da yok.

Piyasalarda fiyatların arttığına yönelik gerçekçi olmayan yalan dolan spekülasyonlar yapılıyor.

Türkiye’de ay çiçek üretiminde çok iyi işler yapılıyor.” Demeye getiriyordu.

…………..

Vallahi Sayın Bakanı o oturduğunuz koltukta bir sıkıntı mı var bilmem.

Dün bir bugün iki.

Üreticisinden, bu işi yapıp para kazanan yani sektörün sermayenin en güçlü temsilcilerini temsil eden Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkan ve yöneticilerine kadar yapılan açıklama ortada, stokçulara devletin yaptığı denetim ortada.

Sayın Bakanım acaba siz hangi yağı kullanıyorsunuz?

Bize de söyleseniz de bizde o yağdan kullanıp, böyle kafa yapabilsek.

……………

Oysa Sayın Kirişçi’yi de nasıl güvenmiştim.

Niye mi güvenmiştim.

Çok net.

Çünkü son 20 yılda Tarımda Türk tarımını yönlendiren bakanlarımıza şöyle bir bakmıştım.

Osman Pepe, Makine Mühendisi.

Veysel Eroğlu, İnşaat Mühendisi.

Sami Güçlü, istikasçı

Mehdi Eker, Veteriner

Kutbettin Arzu, Mimar

Faruk Çelik, İlahiyatçı

Ahmet Eşref Fakıbaba, dokor

Bekir Pakdemirli iktisatçı

…………

Ve en nihayetinde Sayın Kirişçi Ziraat Mühendisi.  

……..

Tam da şimdi oldu derken Sayın Bakanda kusura bakmasın ama koltuğa oturur oturmaz bu yağda ne oluyor? Neden oluyor? Demeden işi siyasetle süslüyordu.

Sayın Bakanım birazdan yine değineceğiz yağ var yok bilemeyiz?

O devletin bileceği iş.

Stokçu var yok bizim işimiz değil.

Elbette bunu en iyi devlet bilir ve yasa dışı işlem yapanın kafasına iner.

Vatandaş markete yağ için saldırırken ZAM gelecek ZAMMMM diye saldırıyor.

Siz bakan oldunuz artık.

Markete filan girmezsiniz çünkü sizi bozar.

Ama lütfen bürokratlarınızı marketlere bin gönderin ne olur.

…………..

Şimdi buraya kadar özellikle gözü bantlı, kulakları tıkalı, ağızları dualı bazı iktidar YAĞCILARI bize kızdılar.

……………

O zaman diğer bir başka siyasi moda geçelim.

Buyurun o zaman bugüne kadar yaptığı konuşmalar, attığı twitler, AK Partili Bakanlardan Belediye Başkanlarına, Vekillerden bürokratlara kadar AK partili bu isimleri yerden yere vuran ama Sayın Cumhurbaşkanımızın da kendisinden vazgeçmediği Sayın Şamil Tayyar bu yağ konusunda en son ne demişti?

“"Zincir marketlerle ilgili bu kaçıncı fahiş fiyat, stok tartışması?

Vatandaşın ne kusuru var?

Neyi, niye boykot etsin?

Önce biz üzerimize düşeni yapalım sonra vatandaştan destek isteyelim.

Bunca rezilliğe rağmen kalıcı çözüm üretemiyorsak, bunun siyasi faturası ağır olur."

……………

Hani ne oldu zincir marketleri etiket etiket hatta kasa etiketine kadar denetleniyordu?

Pardon yine hata bende. Yağcılık (!) ta atladım.

Tiyatro oyunun o perdesi bitti. Perde inmişti.

…………….

Evet 10 TL için marketlere saldırıp bir yerine yani ihtiyacı kadar yağ almak yerine 10 tane almak insanlık değil.

Evet bir depoda ortalama 50 TL kar edeceğim diye yarım saat 50 dakika petrol istasyonlarında kuyruklarda beklemek insani değil.

Değil… İnsanlık bu değil… Müslümanlık bu değil… Türklük bu değil…

Peki bu insanlar niye bu hale geldi?

Biz niye bu hale getirildik?

Bizi kim bu hale getirdi?

Sizce dış güçler mi?

………….

Ah YAĞICILAR AHHHHH.

Size yine bir şey olmaz.

Siz yine yağ gibi suyun üzerinize çıkarsınız.

Çünkü yağın suyun üzerinde kalması bile bilimsel bir durum değil mi?

O zaman yaşasın YAĞCILIK ….

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Dervişe sormuşlar “Yanında olan mı değerli, yürekte kalan mı?

Derviş demiş ki ” Yanında olan yüreğinde olamamışsa yürekte olan her zaman değerlidir”

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

 Direksiyonda mesajlaşırken akışı engellemediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.