Başarının anahtarı özel okullarda değil!

Bir ülkeyi güçlü kılan en önemli unsur, eğitimli bireyler yetiştirerek dünyaya örnek olan bir medeniyet olabilmektir. Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi: "Bir millet irfan ordusuna sahip olmadıkça, muharebe mekanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuna bağlıdır." 

Ancak güzel ülkemizde, devlet okullarının fiziki ve sosyal donanımsal yetersizlikleri, her veliyi özel okul kapısına yönlendiriyor.

Son yıllarda görülen o ki, özel okul ve özel okula giden öğrenci sayıları tüm zamanların rekorunu kırmış durumda. Özel okullara  artan bu talep, aile bütçesini zorladığı gibi özel eğitim altında açılan okulların kalitesini de düşürüyor. Özel okul patronları için sayısız teşvik, destek ve vergi istisnası uygulaması hayata geçirilirken, bu durumdan olumsuz etkilenen öğretmenler ve veliler oluyor. Özel okullar, öğretmenlerden fazla performans göstermesini isteyip, onları düşük ücretlerle çalıştırmaya devam ediliyor.

Peki neden özel okullara talep bu kadar fazla? Öncelikli nedeninin, sınıf mevcutları olduğunu düşünüyorum. Bazı devlet okullarında sınıf mevcudu 45-50 kişi arasında değişmekteyken, bu sayı özel okullarda 24 kişi ile sınırlandırılmış. Başka bir etken; özel okullarda, yabancı dil ders saatinin fazla olması. Ben, iki çocuğu da özel okulda eğitim alan biri olarak, bu iki etken dışında, özel okul ve devlet okulu arasında fazla bir fark gözlemleyemiyorum. Üstelik özel okullarda eğitim masrafları, okul servisi, yemek ücreti, kitaplar ve kırtasiye giderleri gibi harcamalar her yıl bir önceki yıla nazaran daha fazla. Veliler, kendi ihtiyaçlarını ve isteklerini ikinci plana atarak, çocuklarının en iyi eğitim fırsatlarına sahip olması için ellerinden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyorlar.

Eğitimde eşitsizlik olmamalı ve devlet buna fırsat vermemeli. Yapılması gereken, devlet okullarında, derslik sayısının arttırılması ve derslik başına düşen öğrenci sayısının dünya standartlarına getirilmesi. Okullarda, öğrencilerin fiziksel ve duygusal gelişimine de olanak sağlayacak spor salonu, güzel sanat atölyeleri, müzik odaları, ücretsiz internet ağının olduğu kütüphaneler olmalı.

Tabi ki herkes çocuğunun sınıf mevcut sayısı daha az, ders saati daha fazla bir okula göndermek isteyecektir. Ancak şunun altını çizmek isterim; özel okulun bazı avantajları olmakla beraber, hayatta başarının garantisi değil. Çocuğunuzu göndermek isteyip gönderemiyorsanız, lütfen huzurunuzu kaçırmayın. Özel okulların elinde, başarının dozunu arttıran sihirli bir değnek yok. Ev ortamında ailesiyle birlikte, sevildiğini ve sayıldığını kendini güvende hisseden çocuğun, gelişimi desteklenen, bol bol kitap okuyan, bol bol oyun oynayan, uykusunu iyi alan çocuğun, hangi okulda olursa olsun, başarılı olmaması için hiç bir sebep yok.

Başarının anahtarı, çocuğunuzun %90 öğrenim yeteneğine ve isteğine bağlı olmakla birlikte, nitelikli aile ve nitelikli öğretmenlerdir.