BAŞARMAK İÇİN GÜVEN GEREKİR

Kazanmakta kaybetmekte aslında bir alışkanlıktır.İyilik yapmak,muhtaç insanlara yardımda bulunmak,aklımızdan ve gönlümüzden güzel dileklerimizi referans olarak iletmek,veren el alan elden üstündür düstüruyla vermeyi alışkanlık haline getirmek,olaylara doğru bir pencereden ve doğru bir mantıkla yaklaşımda bulunmak ve böyle bir bakış açısı oluşturmak vs.bunların hepsi insan için müthiş bir farklılıktır.

Alışkanlık olarak düşünce dünyamıza yığdığımız güzellikler aslında bizim davranış biçimlerimizede etki eden durumlardır.Yani insan hayatın her sahnesinde kendine özgü davranış biçimleriyle vardır ve yaşantısınız bunlar süsler.

Gününü verimli kullanmak isteyen bir birey işi rüzgarın esişine göre değil hayatını disiplin altına aldığı planlamalarla geçirmelidir.Plansız ve yol haritasız insanın başarıyı yakalaması zor bir kovalamacadır.

Alışkanlıklarımız bizim geleceğimize de yön verirler.Alışkanlıklar bizim ruhumuza sirayet etmiş bir nevi haz haline gelmiş ve bizi yönlendiren iç direktiflerdir.Biz kendimiz için benimsediklerimizi yaşantımızın bir parçası haline getiriyoruz normalde ve bütün bunlar da bizlerden ayrılmaz bir etle tırnak haline gelmiş ögeler oluyor.

Alışkanlıklarımız hayatımıza bir yapısallık ve süreklilik katar.Pencerenin önüne oturup belli saatlerde dışarıyı seyretmek,yürüyüş yapmak,belli saatlerde kitap okumak uyumak ve ya güzel bir işle üretken hale gelmek hem bizi rahatlatır hemde anlamlı kılar.

İnsanın her günü elbette bir olmayabilir.Ruh hali hayatın dinamizmine karşı gel gitleri oynayabilir.Fakat kararlı,sabırlı,donanımlı bir dirençte bu zorlukları hafifletecek sebeplerdir.Yani şöyle ifade edelim ki;HAYAT ASLINDA ÜRETKEN OLAN VEYA OLMAYAN ALIŞKANLIKLARIMIZIN BİLEŞKESİDİR.

Verimli ve üretken olmayı hayatın seçenekleri arasında devamlı tutan birisi her daim mutlu başarılı ve kontrollu olmayı tercih etmiş demektir kanaatimce.Kötü dediğimiz ve insanın önce kendisi sonra toplumsal bazda herkes için zararlı olabilecek nitelikteki tercihler hem hayatın bir kırılma noktasıdır hemde olumsuz sinyallerin yansımasıdır ki;bence gündüzün karanlığı,her anın zindanlığı derecesinde vahim bir gelişmedir.Hele de bunda ısrar gideceğin istikamette kendi tercihin ama bir çokları içinde kötü örnekli olumsuz bir tablodur.

Ohalde bize yansıması hep zararlı olan ve toplumsal literatürde kötü diye lanse edilen alışkanlıklarımız tabiî ki bizim çözmemiz gereken en önemli bir sorundur. Hayatın her anını güzelliklerle ve faydalı şeylerle ritimli hale getirmek elimizde sanırım.Mesela arabanla giderken arabesk müzik dinlemek yerine kişisel gelişim ve başarı örnekleriyle dolu bir hikayeyi  dinleyerek özümsemek daha latif ve daha olumlu fırsatlardır.Yani zaman yönetimi ve değerlendirme konusunda beynimizi ve ruhumuzu olumlu sinyallere alıştırmak ilerde zor ve çetrefilli sorunların izole edilmesinde güçlü bir duvar olarak bizi koruyacaktır.

Basitce bir örnek verelim.Bir öğrenci yada yetişkinin hayatını sürekli TV veya anlamsız dedikodularla geçirmesi verimsiz bir alışkanlık,lakin zihnimizi yüreğimizi gönlümüzü ihya edecek besleyecek bilgi birikimi ve donanımla yeteneklerimizi geliştirecek işlere vakit ayırmak ve bununla meşgul olmak tabiî ki    verimli alışkanlıklardandır.

Biz hayatımız için kendimiz ve geleceğimiz için şöyle bir muhasebe yapma imkanı bulabilsek ve kendimize sorsak,bu hem kendimizi tanıma açısından önemli hem de yol haritamızın durak sinyalidir aynı zamanda ve desek ki;Ben bir liste yapayım hangisi benim ilerlememe hangisi benim tökezlememe vesile.İşte bunları sağlıklı ve nitelikli bir hale getirdiğimizde eminim herkes kendini sorgulama cesareti edinmiş olur.Ve samimice hayaller ve hedefler kendiliğinden de olgunlaşır.

Yine basit bir örnek vereyim.Tüm işleri en son dakikaya erteleyerek yumurtanın kapıya gelmesine izin vermek her zaman olumlu sonuçları olmayabilir bir durumdur ve kişiyi stresli bir yapıya sürükler.Hem neden işi zamanında yapmak dururken en son güne bırakıp tedirgin olmak ve gereksiz endişe kaygı taşımak bünyeye zarar değimli?

Zamanı iyi kullanmak,ekonomik konularda duyarlı olmak bilhassa yardımlaşma ve tasarruf etme konularında titizlik ile her işi zamanında yapmak verimli olmanın en geçerli yoludur.

İşte kazanılan her olumlu tarz bize yaşantımızın bir parçası olarak etki eder.Aynı zamanda kendimizi kontrol etmemizi sağlar.

Bir husus daha var ki o da hep ihmal ettiğimiz durumlardır.Tasarruf konusunda uyumsuzluğumuz maalesef.Halbuki tasarruflu olmak ve israftan kaçınmak gerekir.Nefsin azgın sularında yüzmeye kalkışmak bizi boğabilir unutmamak gerekir.Unutmayalım ki üretken ve çalışkan başarılı insanlar hep verimli alışkanlıkları edinir.

Günde şu kadar TV izleyen birisi diyelim ki 4 saatini bununla harcasın ayda yüzlerce saat boşa giden bir harmandır.

Bir öğrenci verimli alışkanlıklarını çoğaltıp hayatını yönlendirirse azmi ve kararlığı ile sabır ve kanatla akıl ve ileri görüşlü olması ile hep önde olan bir birey statüsünü kazanır.

Unutmayalım ki; Düşünceler kelimelere, kelimeler eyleme,eylemler alışkanlıklara,alışkanlıklar karaktere ve karakterinde kaderine dönüşecektir.

Öyleyse; insan olarak hedefimiz insanca yaşamayı ve hayatımızı anlamlı kılmayı başarmaktır.