Dün saat 14 sularında gazeteye ikinci kez gelince sabah yazdığım köşe yazısını düşünmeden silip çöpe atıverdim.
Sabahki emeğimi hiç düşünmedim.
O kadar yazdığım cümleyi, fotoğrafları öfke ile sildim,
NEDEN?
NEDEN?
Çünkü 40 küsur yıllık bir basın çalışanı olarak bir kez daha kendimden nefret ettiğim için,
Kendime olan öfkem bir kat daha artarak içimde büyüdüğü için.
Beni bu hale getirenlere vallahi de billahi de sövüyorum.
Önce şu anda niye böyle bir psikoloji içerisindeyim açalım ve ardından devam edelim.
…………
Dün öğle saatlerinde ulusal ve bizim haber ajanslarına şöyle bir haber düştü.
Resmi haber.
Resmi açıklama
“UEFA'DAN SKANDAL KARAR:
MERİH DEMİRAL'A İKİ MAÇ CEZA
UEFA, gol sevincinde Bozkurt işareti yapan Merih Demiral'a iki maç men cezası verdi.
EURO 2024 Son 16 maçında Avusturya'yı 2-1 yendiğimiz maçta iki golümüzü atan Merih Demiral, ikinci golden sonraki 'bozkurt' işaretiyle tartışmaların odak noktası olmuştu. Milli futbolcunun gol sevinci sırasında elleriyle 'bozkurt' işareti yapması, UEFA tarafından 'siyasi' olarak algılandı ve Merih Demiral için soruşturma başlatıldı.
Soruşturma sonrasında TFF, 30 sayfalık bir savunma yaptı. Ancak UEFA, savunmanın verilmesinden kısa bir süre sonra Merih Demiral için 2 maç men cezası verdi.
Merih, yarın akşam EURO 2024 çeyrek finalinde Hollanda ile oynayacağımız karşılaşmada forma giyemeyecek. Millilerimiz yarı finale yükselmesi halinde yine Merih'ten yoksun kalacak.
UEFA'NIN CEZA AÇIKLAMASI
UEFA resmi siteden yaptığı açıklamada, "Türkiye Futbol Federasyonu oyuncusu Merih Demiral'ın, genel davranış ilkelerine uymadığı, temel nezaket kurallarını ihlal ettiği, spor etkinliklerini sportif olmayan nitelikteki gösteriler için kullandığı ve futbol sporunun itibarını zedelediği gerekçesiyle, katılabileceği toplam iki (2) UEFA milli takım müsabakasından men edilmesine karar vermiştir" ifadelerine yer verildi.”
………….
Bu haber dün öğlen Dünyaya ve Türkiye’ye duyuruldu yaa.
Bugünün akşamında ise ne olmuştu?
Gelin birlikte hatırlayalım.
Bild Gazetesi resmi sitesinden milli futbolcumuz Merih Demiral’a iki maç cezasının verildiğini yazdı
……..
Bunun üzerine başta bizim resmi tüm Türk makamları başta da Türkiye Futbol Federasyonu olmak üzere ALMAN BİLD GAZETESİNİ YALANLADI.
Biz de KONYA POSTASI Gazetesi olarak bu haberleri yalanladık.
Yani genel anlamda tüm Türkiye gibi Bild gazetesine SKANDAL YALAN HABER dedik.
Bu satırları yazarken Türkiye Türk Milli takıma ve Merih adına inanılmaz üzüntülüyüm
Ama benim dikkatinizi çekmek istediğim konu başka
Ne olur onu anlayın ve empati yapın
Hani biz koca TÜRKİYE olarak Bild’i yalanladık yaaa
Aradan 14 saat geçti BİLD gazetesinin yazdığı verdiği haber ne acıdır ki doğru çıktı.
…………..
Bild, tabloid formatta günlük çıkan bir Alman gazetesidir.
1952 yılında kurulmuştur.
Bugünkü günlük tirajı ortalama 1 milyon 200 bindir.
Bu gazetenin nasıl bir dağıtım sistemi olduğunu da birebir biliyorum.
Çünkü vakti zamanında Avrupa’daki yerel basın konusunda bizzat Almanya’da bunun eğitimini almıştım.
………..
Bizde 100 yıllık gazeteler var
Konya’da bile 60-70 yıllık gazeteler var
Bizim KONYA POSTASI Gazetesi benim 1977’de gazeteciliğe başladığım KONYA POSTASI gazetesi bile 50 yıllık gazete.
Peki mesela biz KONYA BASINI olarak bu BİLD’den daha eski olmamıza rağmen en az onun kadar tarihi olmamıza rağmen niye onlar gibi başarılı değiliz?
Biz neden okunmuyoruz?
Biz neden izlenmiyoruz?
Biz neden takipte değiliz?
Biz yaptığımız haberler ile niye Dünya gündemi olamıyoruz?
………..
Cevap çok açık ve net.
Yılmaz Özdil’in dediği gibi bizler basın ve basın mensupları olarak maalesef bugün “ÇAPSIZLARIN BEKÇİ KÖPEĞİ HALİNE GETİRİLDİĞİMİZ İÇİN” yerlerde sürünüyoruz.
Peki Konya basını
Türk basını neden, nasıl, niye böyle devşirildi
Tek bir gerekçesi var.
GERÇEKLER YAZILMASIN
GERÇEKLER GÖSTERİLMESİN diye.
…………
Aferin vallahi de başardınız billahi de başardınız.
YENİ TÜRKİYE’ nin YENİ TÜRK BASINI olarak biz sürünelim Allah’ın Almanların gazetesi de Dünya’yı yönetsin
Aferin eserlerinizle gurur duyun artık.
Bir basın çalışanı olarak BİLD’in saatlerce önce UEFA’nın haberine ulaşması ve yayınlaması GAZETECİLİK OLAYIDIR.
BİR HABERCİLİKTİR
Bu haber bizi yüreğimizden vurmuştur.
Ama adamlar işte GAZETECİ
Ama adamlar işte HABERCİ
……………………..
Bu konuyu şimdilik şöyle noktalamak istiyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Kazakistan dönüşü uçakta gazetecilere anlatırken
“Kimse Almanların formalarında kartal var diyor mu?
Orada Merih heyecanını bu görüntüyle verdi.”
………….
Ahhh Cumhurbaşkanım ah
Dün sabah arayanlardan birisi bir Alman idi.
Yanındaki Türk dostum da onun bana ilettiklerini tercüme ediyordu.
Alman vatandaş diyordu ki,
“Bizim büyükelçiliklerimizde bayrağımızdaki kartal vardır.
Bizim büyükelçiliklerde kartal sembolü vardır
Ama sizin Türk büyükelçiliğinde hiç BOZKURT görmedim
Atatürk ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı gördüm.
Bozkurt sizin simgeniz ise niye Büyükelçiliklerde bu sembol yok?”
……………..
Vallahi bize tercümanlık yapan Almanya’daki eski ülkücü şimdi AK Partili dostum size aynı şeyi anlatmaya hazırdır bence.
ALAADDİN’DEKİ
ÇAY OCAKLARI
NİYE KAPALI?
Dün öğle ve Cuma namazını Alaaddin Camiinde kılınan bir okurumuz hukukçu dostumuz bize aşağıdakilerden üç beş fotoğraf karesini gönderiyor
Ve altına da şunları söylüyordu
“Alaaddin tepesindeki çay ocakları niye kapalı?
Vallahi çok yazık”
…..
Vallahi biz yıllardır Alaaddin tepesine çıkmıyoruz ki buralardan haberdar olalım.
Neyse niye böyle imiş yazdık ve yetkililere iletiyoruz.
MANİSA TARZANI
MEVLANA TÜRBESİNDE(!) İMİŞ
Bugün hafta sonu o yüzden de sıkıntılı konulara girmeden yazımıza devam ediyoruz.
Şehrin değerli bürokratlarından Ömer abim dün öğle saatlerinde bize şu fotoğraf karesini gönderdi
Bir zamanlar Konya
Manisa Tarzan’ı Konya'da
Mevlana türbesinde
Yıl 1955-60 arası”
…………
Kimdir bu Manisa Tarzan’ı derseniz kısaca
“Türk Ordusu'nda hem I. Dünya Savaşı, ardından hem de Türk Kurtuluş Savaşı'na katılır. Ancak Türk Kurtuluş Savaşı'ndan hemen önce, Kafkas Cephesi'nde Kâzım Karabekir Paşa'nın komutası altında er olarak görev alır.
Kurtuluş Savaşı'nın ardından Türkiye Büyük Millet Meclisince kırmızı şeritli (kurdeleli) İstiklal Madalyası ile şereflendirilir. Her resmi kutlamada göğsüne bağladığı bir palmiye yaprağının üzerine bu madalyayı takar ve tören alanına büyük bir gurur içinde katılır.
Kurtuluş Savaşı sonlarında İtilaf Devletleri Ordularını geri çekilişleri esnasında Batı Anadolu'daki her yeri ateşe verir. Alevler öyle kuvvetlidir ki Manisa'nın yemyeşil manzarası katran karasına dönüşür.
Tutkulu bir doğa sevdalısı olarak bu durumu üzüntüyle gören Bedevi, savaş sonrasında Manisa'nın manzarasını tekrar yeşile dönüştürmek üzere burada kalmaya karar verir. Askerlik bitmiştir, ancak ona göre bu vatan için ağaç dikmek yeni bir kutsal görevdir. Azimle mücadele ederek birkaç senede mutlu sona ulaşır.
Yoksul ve yalnız bir yaşam geçirir. 1 Haziran 1933'te 30 lira aylıkla bahçıvan yardımcısı olarak Manisa Belediyesi'nin kadrosuna alınır.
Bir gün başrolünde Johnny Weissmuller' in oynadığı 1934 yapımı Tarzan filmi Manisa sinemalarında gösterime girdiğinde halk, Ahmet Bedevi'nin yaşamını bu filmle özdeşleştirerek onu "Manisa Tarzanı" olarak anmaya başlar.
Kendisi de yoksul olduğu halde Belediye'den aldığı aylığı fakirlere yiyecek ve giyecek almak için harcayacak kadar yardımseverdir.
Yaz-kış şortla ve lastik pabuçlarla dolaşır. Sadece üzerine eski gazete sererek kullandığı ahşap bir sedirinin bulunduğu Spil Dağı'ndaki küçük kulübesinde yorgansız, yataksız ve yastıksız uyur.
Tek malvarlığı bunlardır. Yaşamında fazla masrafı olmadığından paraya ihtiyaç duymaz, kazancını fakirler için harcar.
Bir süre sonra saçını ve sakalını uzatmaya karar verir ve görünümünden ötürü halk ona "hacı" demeye başlar.
Başkalarının 25-30 dakikada çıkabildiği Spil Dağı'ndaki Topkale Tepesine o, lastik pabuçlarıyla birkaç dakikada çıkar, kendi saatine göre saat 12:00 olunca muhtemelen askeriyeden kalma eski bir top arabasından 1 el top atışı yaparak saatin 12:00 olduğunu halka da bildirir. Bu yüzden halktan bazıları ona "topçu hacı" da der.
Demokrat Parti yetkilileri Ahmet Bedevi'ye seçimleri kazandırdıkları takdirde Manisa'da tek bir ağaç bile kesilmeyeceğinin sözünü verdi. Ahmet Bedevi, çocuklarını can tehlikesinden kurtarmış bir baba coşkusuyla Demokrat Parti yetkililerine yardım etti. Demokrat Parti seçimi kazandığında Ahmet Bedevi kandırıldığını anladı. İnsanların acımasız dünyasından kaçan, dağlarda nefes aldığını anlayan, evlatlarım dediği ağaçların gölgesinde soluklanan Ahmet Bedevi kandırılmasına kandırılmıştı ama hiç yılmadı. "Başka yerde yaşayamam" dediği Türkiye'nin her karışını görmek için Manisa Dağcılık Kulübü'ne üye oldu.
1950 genel seçimlerinde bayan bir öğretmenle birlikte Demokrat Parti (DP) (ki aynı adlı filmde bu parti "Ulusal Parti" olarak değiştirilmiş şekilde geçer) lehinde şehirde büyük bir kampanyaya girişir. Tüm şehir onun arkasında DP'ye destek için bir arı sürüsü gibi çalışır. Kampanyaya tüm şehir halkı katılır. Sonuçta DP kazanır.
Tarzan yeni arkadaşlarıyla beraber Toroslar'a, Cilo Dağı'nın, Munzur Dağı'nın tepesine çıktı. Buralara dalgalanması için Türk bayrağı dikti. Anadolu'yu şehir şehir gezdi. Gittiği her yerde dikkat çeken Tarzan, insanların ilgileri karşısında hem utanıyor hem de bundan mutluluk duyuyordu.”
………..
Mevlana Türbesinden Manisa Tarzan’ına derken kısa bir de bilgi turu yapmış olduk
ŞEFİKCAN
İÇİN BİR
RİCAMIZ VAR
Sıkı okurumuz zaman zaman da kulağımızı çeken Fikret abimiz bakın dün çektiği fotoğraf ve dikkat çektiği dönemece bir kez daha dikkati çekiyor.
Ve bu konuda Belediyeden yardım istiyordu
Konunun ciddiyetini de yine fotoğrafla ispatlıyordu
“KİPRİTÇİ CAMİ DEN ŞEFİK CAN CAD. ÇIKIŞ.
SAĞA DÖNÜŞ ÖNDEKİ ARAÇLAR IŞIK BEKLEDİĞİNDE YOL DARALMASINDAN ARAÇLAR SAĞA DÖNEMİYOR. KALDIRIMI 1.5 METRE SAĞA DOĞRU DARALTSALAR
ORADA TRAFİK YIĞILIP SIKIŞMA OLMAYACAK.
BİRKEZ DAHA HATIRLATAYIM DEDİM.”
…………
Tatil yapan okurlarımıza iyi tatiller diliyorum.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Dünyanın en pahalı sıvısı göz yaşıdır. Yüzde 1’i su yüzde 99’u duygudur. Birini incitmeden bunu hatırlayın.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Nalçacı Caddesi Kule kavşağında yayalar kırmızı ışıkta geçmediği zaman daha iyi ADAM oluruz.
Yorumlar
Suat K.
07-07-2024 09:32Dünyada enflasyon rekorları kıran enflasyonumuz ve en yüksek sığınmacı oranımızla kara kara düşünmemiz gerekirken lüzumsuz şeylerle gündem oluşturuyoruz. Bu arada 2024 Emekliler Yılı ne oldu?
Gazyagcı
06-07-2024 16:31Şemsettin Beştav bey uğur ozteke size bu konuda cevap yazacağıni sanmam dün bir arkadaş yazmış yazamaz korkar çekinir herkese mavi boncuk dağıtır ne şiş yansın ne kebap bırakıvirin Konyasporü herkes kendi menfaatine geldiği gibi konuşur siz üzüldügünuzle kalırsıniz iyi gunler
kenan usta
06-07-2024 12:17abi almanya basını ile bizim basını karşılaştırman çok enteresan olmuş yav biri at arabası diğeri aırbus a380 gibi bir şey bence bu mukayese hiç olmamış.
ŞEMSEDDİN BEŞTAV
06-07-2024 12:10SEVGİLİ UĞUR KARDEŞİM DÜN FATİH BAŞKANLA İLGİLİ BAZI SORULAR SORUP CEVAP BEKLEMİŞTİM.AMA O CEVAPLARI SAHTE RUMUZLU FATİH BAŞKAN YANLILARI VERDİ.ESKİ BİR SPOR YAZARI OLARAK HELE HELE HAYATTA KİMSEYE EYVALLAHI OLMAYAN KAREKTERLİ DÜRÜST ÖRNEK SPOR MÜDÜRÜ RAHMETLİ GALİP YENİKAYNAKIN ÖĞRENCİSİ OLARAK CEVAP VERİRSEN DAHA ÇOK MEMNUN OLACAĞIM.BANA BU KONUDA KARŞI CEVAP VERMEK İSTEYEN KONYASPORLULARDA 0 542 7275696 TELEFONDAN ULAŞABİLİRLER.KONYASPORUN MENFAATİNE OLAN HER KONUDA TARTIŞMAYA AÇIĞIM.
Emekli vatandaş
06-07-2024 11:26Maç spor bizim derdimiz değil bunlar gündem değiştirme taktikleri bizim bu emekli maaşları ne olacak insanliktan çıktık bu nasıl bir adalet bu nasıl bir vicdan 12 bin liraya bir aile nasıl geçinir Allah Korkusu yok kalmamış Allaha hergün dua ediyoruz Allahim ilahi adaletinı tecelli ettir yarabbim ya bizim canımızı al ya bu bu insanlarin kalplerine adalet duygusunu ihsan et artık bittik bittik insanlar niye cinnet geçiriyor diye sorardım gecen gün ev sahibi gene kirayı artıracaz dedi inler çinler tepeme bindi ya sabr ya sabr Adalet yarabbi Adalet senden başka bize yardım edecek kimse kalmadi