BAŞKANLARA KİMSE GÜL, LAVANTA, LALE DİYE LAF ETMESİN ÇÜNKÜ YANLIŞ YAPIYORSUNUZ
19 Temmuz 2023, Çarşamba 00:00Bugün yine sizlerle şehrimiz adına küçük küçük, kısa kısa ama farklı konulara değinmeye çalışacağız.
Yalnız öncelikle şu benzine, mazota gelen köklü zammın ardından kendimiz ile ilgili birkaç kelam etmek isterim.
Evet sağ olsunlar, Allah yokluklarını göstermesin mevcut güçlü desteklediğimiz millet olarak yanında ve arkasında olduğumuz siyasi güç tarihinin belki de en acı en fazla zammını zengin, fakir, genç, yaşlı, emekli, çalışan demeden geçirdi.
Pazar günü gün doğumu ile birlikte sanıyordum ki, millet de yanacak.
Bu millet o köklü zam haberi ile üzülecek düşünecek yarına bu zamlarla birlikte her şeye zam gelecek, işçi ise aldığım asgari ücret uçtu gitti, memur ise param pul oldu, benim gibi emekli ise yan ağla dön ağla donunu bağla misali kararacak sandım.
Ama vallahi de billahi de yanılmışım.
Pazar sabahından pazar akşamı saat 22’ye kadar gördüklerim ile bir kez daha kabul ettim ki bu şehirde salak, geri zekalı, karamsar, mal, beyinsiz tek bir kişi var.
O da BENİM.
……………..
Mesela pazar günü sabah düşünmüştüm.
Gazeteye araba ile gitmemeyim yazıktır günahtır.
Evin beş dakika mesafe önünden Belediye otobüsü geçiyor. Dolmuş da geçiyor.
Tek başıma araba ile gidip geleceğime toplu taşımadan istifa edeyim.
Kahvaltı sonrası bu görüşümü hatuna açtım.
Yaşlandım ya.
Artık atacağım adımı içeceğim suyu hatuna soruyorum.
Birde son yıllarda günah çıkartıyorum.
Her sabah hatunla helalleşiyorum.
Hatun ne isterse yapmaya çalışıyorum büyük ölçüde de bunu başarıyorum.
………….
Neyse “Hatun yazıktır günahtır.
Bundan böyle acil olmadıkça arabaya binmeyeceğim.
Vallahi benzin parasının hakkından gelemeyiz.
Bu zamlar daha bir şey değil.
Kimse başına ne geleceğinin farkında değil.
Bu yaştan sonra kimse muhtaç olmayalım.
Benim huyum kötü.
Gel yeni bir tasarruf dönemini başlatalım”
…………..
Anam… Anam. Sen misin böyle konuşan?
Bizim ki açtı mübarek ağızını yumdu gözünü;
“Yeter yahu yeter.
Amma karamsar adamsın sen.
Bıktım senin kara senaryolarından.
60 yaşına geldin hala kendini düşünmüyorsun geleceğini, çocuğunu, torunlarını düşünüyorsun.
Bak onlara.
Kimin umurundasın?
Herkes gülüp oynayıp hayatını yaşıyor.
Sen hala şunu yapmayalım bunu yapmayalım.
Yeter ya.
Yaşadığımız kadar mı yaşayacağız.
Şu sıcağın altında otobüs bekle dolmuş bekle. Sonra yürü git git.
Başına güneş geçse.
Bir kalp krizi geçirsen.
Kim sana selam verecek?
Çoluk çocuk sana mı bakacak?
Benim tepemi attırma bin git şu araba.
Bir daha da böyle bir şey duymak istemiyorum.
Bıktım vallahi”
………………
Vallahi bizimkinin bir tanedir ama bir tarafı Beyşehirli bir tarafı Seydişehirlidir.
Kızdı mı yapamayacağı yoktur.
İki laf ettik pazar günü o güzelim masanın içine ettik.
Bir şey demesem de bende öfkelenmiştim.
Ama dam alçak değnek kalkmıyordu(!)
…………
“Sende haklısın tatlım.
Yarabbi bizi ve cümlemizi muhannete muhtaç etme.
Gördüklerimizden aşağısını gösterme.
Binmeyenin de yemeyeninde ……. De” dedim ve bir hışımla arabaya atladım çıktım yola.
………….
Aboooooooov.
O da ne?
Sille yoluna çıkmak mümkün değil.
Saat sabah 10’a geliyor.
Şehir yönünden bir araç geliyor ki oluk oluk.
Ana yola çıkamadım.
Kendi kendime “Ülen bu millet kudurmuş.
Pazar sabahı Sille’de ne işiniz var?
Oturup evinizde kırın ayağınızı serilin serpe serpe yaşayın.”
…………..
Abdülhamit Caddesi ile Sille yolunun ışıklarında belediye otobüslerinin garajının bulunduğu kavşakta ışıklarda bir trafik var ki inanamadım.
Neyse gazeteye geldik çalıştık.
İkindin aynı yoldan dönüyorum.
Aman Allah’ım araba yürümüyor.
Kuyrukta bekliyoruz.
İkindin olmuş.
Araç trafiği sabah bıraktığım gibi.
Yürümüyor Allah’ım yürümüyor.
Yahu Konya; Sille’ye, baraja mı akıyor?
Yoksa orada bu millete bedava para mı veriyorlar?
……………….
Hatta bir ara çift sıra yolda beklerken yandaki aracın sürücüsü sordu;
“Abi Sille Barajı’na gideceğim bu yoldan başka yol var mı?”
………………..
Neyse kımıl kımıl sokağımıza vardık.
Sağa döndük ve ana yoldan kurtulduk.
Akşam saat 22:00…
Allah sizi inandırsın Sille’den şehre doğru bir trafik var.
Çift sıra.
Bir tek boşluk yok.
Ve araçların tekerleri dönmüyor.
Demek ki sabahtan bu yana Sille’ye giden binlerce araç saat 22 sularında bu kez evlerine dönüyorlar.
Allah sizi inandırsın bu trafik boğaz trafiğinde olmaz.
…………..
Bu arada atladım.
Hava kararmamıştı.
Akşam saatlerine doğru şöyle 19.30 sularında Meram Tıp Fakültesi’ne bir uğramam gerekti.
Beyşehir yönünden gelen bir araç yoğunluğu var korktum.
…………….
Akşam gecenin bir yarısı televizyonda belgesel seyrederken aklıma geldi.
Selçuklu Belediyesi şehrin en güzel peyzaj çalışmalarını park bahçe oyun alanlarını yapıyor diye
Karatay Belediyesi lavanta, gül bahçeleri yapıyor diye.
Meram Belediyesi üzüm bağlarından lavanta bahçelerine kadar yeni bir çalışma içerisine girdi diye,
Uğur Başkan Konya’yı lalelerden şelalelere süs ve su havuzları ile donatıyor diye……..
Ağzı olan konuşuyor yaaa.
Sakın ola bir daha bunları böyle anlatmayın.
Hele hele bana hiç anlatmayın.
Sizler kendinizi kandırıyorsunuz.
Beni de kandırmak istiyorsunuz.
Uğur Başkan her yerden sayısal rakamlar alıyor.
Hadi bakalım pazar günü Abdülhamit Caddesi’nden Sille yönüne kaç bin araç, kaç bin insan geçmiş hadi bir açıklasınlar.
Bir pazar bu rakam 40 bin kişi idi.
İnanın bu rakam bu pazar en az 50 bindir.
Bu da demektir ki bu şehrin insanlarının refah seviyesi çok yüksek.
Kimse et tavuk alamıyoruz demesin.
Yeşil alanlarda parklarda mangal yasak levhalarına rağmen her kamelyanın yanından dumanlar yükseliyordu.
Bu insanlar mangalda taş mı pişiriyorlardı?
………………..
Asla gaza gelmem artık.
Bizim insanımızın fakiri fukarası yok.
Bizde yok yok da yok.
O zaman lale devrine sonuna kadar devam.
………………
Bugün başka konulara girmemize fırsat kalmadı.
İnşallah yarın kaldığımız yerden devam.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Mutluluk bilinen en eski, en güçlü, en ucuz ilaçtır. Bazen sonsuz bir "sessizliğe dalıp gitmek", "kendini, iç sesini" duyabilmektir. Dua etmek, şükretmektir.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Akyokuş’tan Meram Tıp Fakültesi’ne gelişteki kavşakta dönmek için bekleyen araçlara yol verdiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Sarp Apak
20-07-2023 08:56Duayen gazeteci uğur bey dediler okuduk 2 milyonluk şehirde yüzde 10 yola ,pikniğe çıksa diye hicmi düşünmen abim sanki gonyanin tamamı yime içme gezme derdinde gibi yazı sana yakıştimi abi saygılar sunarım
tenekecizade rüstem efendi
19-07-2023 17:27apartman aidatı 200 lira arttı diye kıyameti koparanlar sağ ceplerinden 200 lira alıp sol ceplerine 150 lira koydu diye birine minnet duyar teşekkür ederse bilinki başımıza gelenler geleceklere göre az biledir.o bakımdan ya rahmetli erbakanın dediği gibi narkozdan çıkar uyanırsınız yada bu günlerinizi bile mumla ararsınız.
İsmail Hakkı Yaman
19-07-2023 15:56(Müstear İsim adlı yorumcu arkadaşa katılıyorum) Uğur Bey merhaba, öncelikle yazınızda geçen "Ülen bu millet kudurmuş" ifadesini hiç hoş bulmadığımı ifade etmek istiyorum. Silleye en son gittiğim süre üzerinden 1,5 sene geçti. Diğer park yerleri de benzer şekilde. Ama ne olursa olsun gidenler için bu tabir size yakışmadı. Ana konuya gelecek olursak, belirttiğiniz rakamlar bütün piknik ve dinlenme yerleri ile varsın olsun 100.000 diyelim abartarak. Konya il merkezi nüfusunun 15'de biri demektir. Lütfen artık markette, yolda, kafede gördüğünüz insanlar sizi bu şekilde yorum yapmaya sevk etmesin. Zaten sıkıntı burada. Halkın imkanı olan kısmı çok cüz'i bir miktarda. Bu veri herkesin çok güzel yaşadığını veya sizin tabirle "kudurduğunu" göstermez. Maalesef başta kendim gibi, hafta sonunu evinde geçiren, neredeyse 3-4 yıldır kafeye gitmemiş, bayramda çocuklar dahil evine bir (rakamla 1) giysi almamış insanlar var. Zaruri ihtiyaçları alarak evi çeviren anne babalar var. Ve gidişat hiç de iyi değil. Sözün özü, siz kalabalığa değil, içi yanan sessiz çığlığa bakın. Aslında siz değil de yukarı zatlar baksınlar. Yük, garibanın omzunda. Vergi, garibanın sırtında. O kalabalığın affedilen borçları garibanın cebinden ödeniyor. Lütfen bunları yazın.Kalın sağlıcakla..
Müstear İsim
19-07-2023 15:13Uğur Bey merhaba, öncelikle yazınızda geçen "Ülen bu millet kudurmuş" ifadesini hiç hoş bulmadığımı ifade etmek istiyorum. Silleye en son gittiğim süre üzerinden 1,5 sene geçti. Diğer park yerleri de benzer şekilde. Ama ne olursa olsun gidenler için bu tabir size yakışmadı. Ana konuya gelecek olursak, belirttiğiniz rakamlar bütün piknik ve dinlenme yerleri ile varsın olsun 100.000 diyelim abartarak. Konya il merkezi nüfusunun 15'de biri demektir. Lütfen artık markette, yolda, kafede gördüğünüz insanlar sizi bu şekilde yorum yapmaya sevk etmesin. Zaten sıkıntı burada. Halkın imkanı olan kısmı çok cüz'i bir miktarda. Bu veri herkesin çok güzel yaşadığını veya sizin tabirle "kudurduğunu" göstermez. Maalesef başta kendim gibi, hafta sonunu evinde geçiren, neredeyse 3-4 yıldır kafeye gitmemiş, bayramda çocuklar dahil evine bir (rakamla 1) giysi almamış insanlar var. Zaruri ihtiyaçları alarak evi çeviren anne babalar var. Ve gidişat hiç de iyi değil. Sözün özü, siz kalabalığa değil, içi yanan sessiz çığlığa bakın. Aslında siz değil de yukarı zatlar baksınlar. Yük, garibanın omzunda. Vergi, garibanın sırtında. O kalabalığın affedilen borçları garibanın cebinden ödeniyor. Lütfen bunları yazın.Kalın sağlıcakla...
Karalı Yorum
19-07-2023 14:16Kamu malı ile kişisel mal aynı kefede değerlendirilmez... Bir çok kamusal ihtiyaç varken, lale, lavanta, çiçek böcek işleri israftır... Vebali büyüktür... Hesabı ağırdır.. Bu arada trafikteki araç sayısı ülkenin mali gündemi ile ilgili bir kanaat vermede yetersizdir... Bu yaklaşım yanlıştır...
Oguz Oguz
19-07-2023 12:43Konya da trafik kalabalığı yapanlar,evlerinden alınan,akşam bırakılan daire baskanları, şefler falandır. Konya'nın zenginleri Konya'ya ugramaz bu dönemde.. Ekonomik olarak ta giren girmiş, daha ne kadar gireceğin hesabı yapılıyor, anlık açısını ayarlamaya bakın. Dolar bazında enflasyon yaratan tek ulkeyiz şu anda.. Kuru yukseltip yabancı cekeceğiz derken, dolar bazında her seyin yükseldiği, en acımasız, en pahalı ulke olduk...gidişat iyi değil. Kimse yüz vermiyor. Açık, net....
Vatandaş
19-07-2023 11:53Konyasporu unuttun duayen, devam edeceklerdide neye kongre kararı aldılar laf ebeliği yapma yönetime bunu sor
Dağlı
19-07-2023 08:03Hayırlı sabahlar Ugur kardeşim yaptığınız tespitler araç yoğunluğu herkes hayatından memnun gibi bir tablo ortaya koymuşsunuz ama kesinlikle yanliş bu halkın yüzde 20/30 kısmı ferah içinde yaşayabilir fakat büyük bir bölümü su an psıkolojisi bozuk dengesi kaçmış bir vaziyette toplum huzursuz hadi bizler 60 yaşını aştık yengehanım hernekadar çocukları düşünme desede iki evladı üniversite mezunu bir baba olarak bu çocukların geleceği nasıl olacak diye uykularım kaçıyor huzursuzum mutsuzum Allah sonumuzu hayr etsin bu vekillerin vebali çok ağır İlahi huzurda bunların hesabı çok zor yav 35 sene çaliştım 12 ay Komando gönüllü Asteğmen olarak Güneydoğuda bu bayrak için gururla şerefle görev yaptım aldığım emekli maaşını yazmaya utanıyorum
Dağlı
19-07-2023 08:03Hayırlı sabahlar Ugur kardeşim yaptığınız tespitler araç yoğunluğu herkes hayatından memnun gibi bir tablo ortaya koymuşsunuz ama kesinlikle yanliş bu halkın yüzde 20/30 kısmı ferah içinde yaşayabilir fakat büyük bir bölümü su an psıkolojisi bozuk dengesi kaçmış bir vaziyette toplum huzursuz hadi bizler 60 yaşını aştık yengehanım hernekadar çocukları düşünme desede iki evladı üniversite mezunu bir baba olarak bu çocukların geleceği nasıl olacak diye uykularım kaçıyor huzursuzum mutsuzum Allah sonumuzu hayr etsin bu vekillerin vebali çok ağır İlahi huzurda bunların hesabı çok zor yav 35 sene çaliştım 12 ay Komando gönüllü Asteğmen olarak Güneydoğuda bu bayrak için gururla şerefle görev yaptım aldığım emekli maaşını yazmaya utanıyorum
GONYALI
19-07-2023 07:05Dayı hiç korkma senin gibi 60, 70 yaşında ne adamlar belediye otobüsüne, dolmuşa iniyor biniyor bir şey olmuyor : ) Sen de bin : )