BAYRAK (HİLÂL) SEVGİSİ-3
30 Kasım -1, Pazartesi 00:00
Kahraman ordumuzun Kıbrıs’a çıkarma yaptığı günler. İsviçre’ de bir kahve de Yunanlılar Türk bayrağını yakmak isterler. Bir delikanlı buna şiddetle karşı kor ve Yunanlıları iyi bir benzetir. Olay mahkemeye intikal eder. Hâkim delikanlıya: “Niye bu adamları dövüp bu hale getirdin?” diye sorar. Genç: “Efendim! Bayrağımı yakmak istediler” deyince Hâkim: “Senin pasaportunda Çeçen olduğun yazılı. Halbuki yakılmak istenen Türk bayrağı, sana ne” deyince Çeçen yiğidi: “Hâkim bey! Ben Kafkasyalıyım. Çeçenim. Şeyh Şamillerin, Hacı Muratların torunuyum. Osmanlı ahfadındanım. Kısacası öz be öz Türküm. Ben o bayrak için gözümü kırpmadan canımı veririm...”
Hey delikanlı! Keşke bizlerde senin gibi düşünebilsek. O gaye ve idealde olabilsek. Dünya devletleri sizin için göstermelikte olsa bir şeyler söyler ve yaparken, keşke biz size Çeçen teröristler demesek. Agit’te senin kavganı Clinton yerine biz yapabilsek. Ona gücümüz yetmiyorsa Akif Merhumun:
Irzımızdır çiğnenen, evladımızdır doğranan
Hey utanmaz ağlamazsan, bari gülmekten utan
dediği gibi, senin gibi yapamayız, bizde o ruh ve ideal kalmadı ama, hiç olmazsa gülmesek, tepinmesek, ağzımızı doldura-doldura: “Bu mesele Rusya’nın toprak bütünlüğünü ilgilendiren bir iç meseledir” deme basiretsizliğini göstermesek. Seni can evinden yaralamasak. Sizi Moskof’un uçakları, topları, tonluk bombaları güçlü zannedilen orduları öldüremez ama, dost zannettiğiniz bizlerin bu sözleri öldürür mü bilmem? Gövdemiz değil ama, gönlümüz ve dualarımız sizinle beraber. Her şeyden önemlisi Allah sizinle beraber. Gazanız mübarek olsun.
Türk orduları Filistin’den çekilirken, hep Arapların kalleşlik yaptıklarından, dedelerimizi soyduklarından, onlara yardım etmediklerinden bahsederler ama, askerlerimizin yakalarından tutup “…Ey Türkler, bizi kimlere bırakıp gidiyorsunuz, biz bu bayrağın hasretine nasıl dayanacağız” diye feryat eden Araplardan çok az bahsedilir.([2])
İki ibretli olay arz edip makalemi bitireceğim:
Nisan 2009 da Antalya’da 4 ayrı lisede TÜBİTAK’ın yaptığı bir araştırmada öğrencilerin yarısından fazlası İstiklal Marşının yazarı Mehmet Akif’i tanımıyor ama % 92 si “50 Cent” lakaplı ABD’li bir rapçı’yı tanıyor.([3])
2-İsviçreli Michael Sauser isimli bir genç, Alman ZDF televizyonunun açtığı bir yarışmada 188 ülkenin milli marşlarını notasıyla birlikte okuyabileceğini söylemiş, Kura çekmişler, Çin, Mısır, Tayland, Bosna Hersek ve Türkiye olmak üzere beş devlet çıkmış. İlk dördünün millî marşlarını notaları ile beraber okumuş, Jüri: “kanaat getirdik beşinciyi okumaya gerek yok” demelerine rağmen delikanlı kabul etmemiş, madem kurada çıktı okuyacağım hem de: “Türk Millî marşı ayakta dinlenir ve okunur kalkın bakalım” demiş ve bütün milleti ayağa kaldırarak Millî marşımızı okumuş.([4])
Gençlerimize inşallah ibret olur. Arif Nihat Asya merhumu rahmetle yâd ederek sözlerimizi bitirelim:
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.
Dipnotlar:
1- Aydın Taneri, “Türk Devlet Geleneği”,MEB Yay. İstanbul 1997 s. 128.
2 - Selahattin Günay, “Suriye ve Filistin Anıları”, “Bizi Kimlere Bırakıp Gidoyorsun”
Türkiye İş Bankası Yay. İst. 2006, s. 116, 118.
3- Bütün Dünya Dergisi, sayı: 2010¬/01, s. 22.
4- Bütün Dünya Dergisi, (Başkent Üniversitesi Kültür Yayını) sayı: 2007¬/07, s. 35.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.