Bayramlar Fırsat Günleridir
11 Haziran 2018, Pazartesi 08:02Yüce dinimiz İslâm’da iki büyük bayram vardır. Bunlar, Ramazan ve Kurban Bayramlarıdır. Sevgili Peygamberimiz Medine’ye hicret ettiklerinde, Medine’lilerin eğlendikleri iki günleri vardı. Hz. Peygamber (s.a.v.): “Bu günler nedir? diye sorduğunda Medine’liler: “Biz câhiliye döneminden beri bu günlerde eğleniriz.” dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.): “Allah size, o iki gün yerine daha hayırlı iki bayram vermiştir. Bunlar Ramazan ve Kurban Bayramlarıdır.” buyurmuştur.
Ramazan ve Kurban Bayramları hicretin ikinci yılından itibaren kutlanmaya başlanmıştır. Bilindiği gibi bayram, sevinç ve neşe günü demektir. Barış, huzur ve esenlik dini olarak İslam’ı bize gönderen Cenâb-ı Hakk, buna paralel olarak hayatımıza güzellikler katsın diye bayramları lütfetmiştir.
Bayramlar, aynı dinin, aynı inancın neşesinde bizleri birleştiren ilâhî armağandır. Bu bayram, barışın, esenliğin, yani İslam’ın bayramıdır.
Bayramlar, inananlar üzerinde çok müspet tesirler meydana getirir, dinî şuur ve duygularını kuvvetlendirir. Ramazanla yaşadığımız manevi değişimin, rahmetle kuşatılmanın, mağfiretle arınmanın, cehennemden kurtuluşa erme müjdesine ermektir bayram.
Bayramlar, sosyal dayanışma ve barış şuurunun fertlere kuvvetle hâkim olduğu günlerdir. Kadir gecesinde beşeriyetten insanlığa yükselmenin, Kur’an’ın nüzulüne tanık olmanın sevinciyle buluşmaktır bayram.
Gerçekten dinî bayramlar, insanlar arasında kaynaşmanın, dostlukları ve ahbaplıkları ilerletmenin bir yolu olarak belli bir öneme sahip oldukları gibi, dinî his ve şuurun sosyal hayatta tazelenmesinin de bir vesilesidir.
Bayram, kimsesizlere kimse, çaresizlere çare, gariplere hemhal, mazlumlara yoldaş, yalnızlara arkadaş olmanın fırsatıdır. Bayramlar vesilesiyle unutulmaya yüz tutmuş bir çok güzel ibadet ve adetimizi hatırlar ve yaşarız.
Bayram günleri, sevinç günleridir. Bu günlerde sevinçli ve güler yüzlü olmak tavsiye edilmiştir. Bayram günleri toplum şuuru bütünleşir. Toplum fertleri birbirleriyle sevişip kaynaşır. Bayramlar, bizlere İslamiyet’in bir sevgi medeniyeti olduğunu gösteren zaman dilimleridir.
Müminler bayramlardan aldığı ilhamla bütün yılı aynı duygularla geçirirler. Peygamberimizin ‘‘Nefsim yedi kudretinde olan Allah’a yemin olsun ki, iman etmedikçe Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız.’’(Et-Tac, c.5, s. 244.) hadisinin sırrına mazhar olmaya çalışırlar.
Bu bayrama nice günlerden, nice iftarlardan, nice sahurlardan geçerek geldik. Sayısız nimetlerini bizlere ihsan eden Rabbimiz, mübarek ramazan ayında oruç tutarak açlığa karşı verdiğimiz mücadelenin ve yaptığımız diğer ibadetlerin bir hediyesi olarak günlerin en güzelini bayram olarak bize hediye olarak lutfetmiştir.
Ramazan bayramı fırsat günüdür. Ramazan bayramı sevinç günüdür. Bu huzur ve sevincin kaynağı Allahın rahmetidir. Bayram sabahı camilerimizi dolduran Müslümanların hep birlikte ve içtenlikle Yüce Allah’a yönelmeleri, O’ndan af ve bağış dilemeleri ayrı bir önem taşır.
Bayram günlerinde annemizin-babamızın ellerini öpüp hayır dualarını almalıyız. Dinimizde Allah’a ibadetten sonra anne ve babaya saygı ve iyilik emredilmiş, onlara karşı “öf” bile demek yasaklanmıştır.
Yetimlerin ihtiyaçları giderilir. Fakirler ve kimsesizlere zekât ve fıtır sadakası verilir. Küçükler sevindirilir. Büyüklerin hatırı sorulur. Kopmaya yüz tutmuş dostluk bağları kuvvetlendirilir.
Bayram günleri barış ve sevinç günleridir. Dargınlık dinen yasaktır. Hz. Peygamber (s.a.v.), müminlerin üç günden fazla dargın durmalarının uygun olmadığını belirterek şöyle buyurmuşlardır:
“Bir Müslüman’ın diğer Müslüman’a üç günden fazla dargın durması helâl olmaz.”
Akraba ve komşularla tebrikleşerek, karşılıklı sevgi ve saygı duyguları aktarılmalı, karşılaştığımız herkesle selâmlaşarak tebrikleşmeliyiz. Bayram, hastane köşelerinde şifa bekleyenlerin gönüllerini almanın fırsatıdır. Yüreklerin en ağır yükü olan dargınlıklara son vermenin kırgınlıkları tamir etmenin, kardeşliğimizi pekiştirmenin, dostluklarımızı güçlendirmenin fırsatıdır.
Ya Rab! İslam coğrafyasında, Filistin’de, Gazze’de, Kudüs’de, Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da, Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Myanmar’da akan kan ve gözyaşının durmasını ve bütün kardeşlerimizin bayram sevinci yaşayabilmelerini nasip eyle! Şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza acil şifalar ihsan eyle. Ümmet olarak bir an önce huzur ve sükûn içindeki bayramlara bizleri kavuştur.
Bu duygularla hepinizin Ramazan Bayramını tebrik ediyor, daha nice bayramlara sağlıkla, huzurla erişmenizi Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum. Mübarek bayramın, ülkemize, İslâm âlemine ve bütün insanlığa iyilik ve hayırlar getirmesini diliyorum.
Gönülden Muhabbetlerimle…
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.