BELEDİYE BİNASI

Yıkmak, bazı durumlarda gerekli gibi görülse de hüzün veriyor insana.

 Farklı düşünenlerde de bu konuda olabilir illaki.

Her insan aynı pencereden bakamaz yaşanan olaylara.  

Şahsen biz yıkılan her neyse hüznü yaşayan insanlardanız.

Yıkılan bir büyük bina ya da her neyse çıkıp gidiyor şehrin hayatından.

 Gidiyor ve sadece bir resmi kalıyor hatıralar arasında.

Bir de yıkılan bir eseri n hangi şartlar altında kimlerin nasıl yaptığı ve kimlerin yıktığı dikkate değer olmalı.

Sonra bir türlü cevap bulmayan “Zaruret miydi acaba?” sorusu, takılı kalıyor akıllarda.

Yıkmak..!

Yıkmak,  bir hayli riskli ve bir o kadar da vebali olan bir eylem anlayacağınız.

Şehirlerin hayatında yapanlar ve yıkanlar unutulmuyor.

Yıkılan..!

Son gördüğümüzde Büyükşehir Belediye Binasının büyük bir kısmı yıkılmıştı.

Soru: Şu bilgi çağında “Zaruret miydi acaba?”

Ne denebilir ki?

“Demek  zaruretmiş” demekten başka.

Bu yıkma karar ve eylemi  karşısında bir takım gerekçeler  ileri sürülebilir. O gerekçelere hak da verilebilir şayet başka çare kalmamışsa. Tükendi mi çare acaba?

Yine de yineleyelim.

Küçük ya da büyük, önemli ya da önemsiz yıkılan her neyse hüzün veriyor insana. Diyelim ki; o eser, o bina faydalı olma ömrünü tüketmeye ramak kalmış olsa da.

YIKILAN BELEDİYE BİNASI

Türk siyasi hayatının en düzgün ve nitelikli insanlarından birisi olan Mehmet Keçeciler Belediye Başkanıydı.

Ülkeye ve bu şehre her alanda büyük hizmetleri olan Keçeciler yeni belediye binasının fikir babasıydı. Bugünlerde yıkılan belediye binasının arazisi onun belediye başkanlığı döneminde alındı.    

Arazi, şehirde “Köse” lakaplı Eşref Eşrefoğlu’nundu.

Eşrefoğlu’nun Hükümet Meydanı’nın  o yıllarda köşesinde bulunan Kenanlar Pastanesinin  dar sokağın içinde dükkanı vardı. Kendisi  şehrin ilk tüp ticaretini yapan insanlarından birisiydi. Beyaz mutfak eşya ticaretininde öncülerindendi. Eşrefoğlu bir ara Konyaspor’un başkanlığını da yapmıştı. Aileden varlıklıydı. Mal mülk sahibiydi. Konyaspor için çok harcamıştı. Bugün yıkılan belediye binasının arazisini de “şehre yeni bir belediye binası yapılsın” diye, bedelsiz verdiği konuşulurdu.

Keçeciler, ANAP’ın kurucuları arasında yer aldı darbeden sonra.  

Kendisi partinin beyin takımındandı.

Güçlü ve etkiliydi.

Belediye Başkanlığı döneminde yeni belediye binasının yapılmasını kafasına koyan Keçeciler, bu kararlılık ve iradesini Ankara’da da gösterdi.

1984 yılında Ahmet Öksüz’ün ANAP’tan Belediye Başkanı seçilmesiyle birlikte yeni belediye binasının yapımı ivme kazandı. 1986 yılının sonbaharında yeni belediye binasının yapımı tamamlanarak hizmete girdi. Şehir adına o anlamlı ve mutlu günde o gün orada bulunanlardan biriside bizdik.

35 yıl hizmet verdi o belediye binası şehre.

Yıkılan o belediye binasının yerine kütüphane yapılacakmış.

Yeni belediye binası mı?

Yapılacak bir yerlere elbet.

Başkanlık için tarihi rektörlük binası restore ediliyor, bilinen bu şimdilik. Adı da “Taş bina” olacakmış. Bir hayli de görkemli olacak anlaşılan.

Gene de yıkmak hüzün veriyor, yıkılan her neyse insana.

Hüznün dar ve karanlık koridorlarında sıkışıp kaldık, çaresizce.

Hiç değilse bir tesellimiz olsun.

Şehirde başkan olan sensin.

Bir teselli ver başkan..! Sözde kalmayan türden olan.

O tesellinin içinde daha çok 35-40 yıl konuşulan yeni ve geniş yollar olsun, ulaşım olsun. Daha başka şeyler de olsun. Ama bakınca görülebilen ve unutulmayanlar daha çok olsun.

Geçiyor yıllar.