Berat gecesi -2
31 Mayıs 2015, Pazar 00:00Istılahta ise: Mübarek Şaban ayının 15. gecesi Berat gecesi olarak ihya edilir. Bazı rivayetlerde Kadir gecesinden sonra en kudsî, en değerli, en bereketli gecedir.
Affı, merhameti, şefkati, kullarına olan sevgisi sonsuz olan Yüce Rabbimiz bu mübarek gecelerde o kadar cömert ve sahavetli davranıyor, bu gecelere hürmet eden, ihya etmeye çalışan insanlara o kadar farklı muamele ediyor ki, müminler günahlarından, borçlarından, dolayısıyla çekecekleri azaplardan kurtulup, berat ediyorlar.
Günahsız ve hatasız olmak sadece ve sadece Allah’a mahsustur. Hiç günah işlemeyen kul olmaz, Peygamberler bile küçük günahlar işlemişlerdir ki, Allah’ın bu sıfatına ortak olmasınlar. Allah hiç günah işlemeyen kuldan ziyade, işlediği az günahtan pişman olup kendisine samimiyetle tövbe eden kullarını sever. Cenâb-ı Hak, sonsuz rahmet ve merhamet sahibi olduğu için, günahkâr kullarının günahlarını, isyanlarını ve cürümlerini affettirebilmelerine fırsat olması bakımından, onlara mübarek günler ve geceler ihsan etmiştir. Bu sözlerin delili, Allah Resûlü’nün şu hadis-i şerifidir:
“Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, eğer siz hiç günah işlememiş olsanız, Allah sizi toptan öldürür, günah işleyen, arkasından da tövbe ve istiğfar den bir kavim yaratır ve onları mağfiret ederdi”. ([1])
Kullar, içten ve samimi duygularla tövbe eder, bu kutsi ve mübarek geceleri değerlendirip ihya ederse, az zamanda çok sevap kazanarak, geçmişteki günahlarını Allah’a affettirip kurtuluşa erebilirler.
Berat gecesi de bu fırsatlardan birisidir. Adından da anlaşılacağı üzere; suçlardan berat etme, günahlardan kurtulma, huzur ve saadete kavuşma gecesi manalarına gelen bu gece hakkında Cenâb-ı Allah şöyle buyurur:
"Andolsun o Kitab-ı Mübine ki, biz onu mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz uyarıcıyızdır. O gecede her hikmetli buyruk ayrılır ve katımızdan bir emirle, ilgilisine yollanır. Çünkü biz Rabbin katından bir rahmet olarak peygamberler göndericiyizdir. Gerçek şu ki, tam olarak işiten ve bilen ancak odur. . . "([2])
Bu geceye atıfta bulunulan ayetlerden de anlaşılacağı üzere; Kur'an-ı Kerim bu gecede Nezd-i İlâhî’den melekût âlemine, yani Allah’ın yüce katından melekler âlemine indirilmiş, Kadir gecesinde de, melekler âleminden dünyaya inmeye başlamıştır.
Yine kulların bir senelik amellerinin incelenip muhasebesinin yapılması da bu gecede olduğu için, müminlerin yılbaşısı veya ikinci Kadir gecesi mesabesindedir.([3])
Bu sebeple kâmil mümin, Hıristiyanları taklit ederek, yılbaşı kutlarız diye, geçmiş senenin son, gelecek senenin de ilk gecesini Allah'ın nehyettiği amellerle geçiren insanlar gibi yapamaz. Bu gece her geceden daha sakin, daha vakur, daha hassas ve duygulu olması gerekir.
Cenâb-ı Hakk'ın "Düşününüz", "Tefekkür ediniz", “tezekkür ediniz-hatırlayınız…” ayetlerinin muhatabı olduğunun idraki ile bir seneyi nasıl geçirmiş, Allah ve ahiret için neler yapabilmiş, dünya ve dünyalıklara fazla mı meyletmiş? Yoksa Peygamberimiz (s.a.v.) in "Bugün ölecekmiş gibi ahiret, hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için çalışın"([4]) hadisindeki inceliği kavrayıp, iki dünyası içinde müsavi çalışabilmiş mi? Zararda mı, kârda mı?
Rabbinin lütfettiği bu yeni yılda nasıl bir hayat yaşamalı, neler yapmalı ki, "zarar edenlerden, sapıtanlardan..."([5])olmasın. Bunların tefekkürü ile tövbe ve istiğfar ederek, ibadet ve taatlar da bulunarak, gelecek sene ile ilgili plân ve projeler yaparak gecesini ihya eder.
Dipnotlar:
1-Müslim, Tövbe 9, (2748). İbrahim Canan, “Hadis Ansiklopedisi”, c. 11, s. 286.
2 -Duhan Sûresi, 3-5.
3-İbrahim Canan, “Hadis Ansiklopedisi”, Akçağ-Zaman Yay. c. 3, s. 286.
4-Heysemî,“Mecmeu’z-Zevâid”, (2143-6659).
5-Fatiha Sûresi, 7.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.