BİLDİĞİM TEK ŞEY, HİÇBİR ŞEY BİLMEDİĞİMDİR
05 Nisan 2023, Çarşamba 00:08Sokrates, kendisi hakkında “en bilge adam” yakıştırılması yapıldığı zaman, bu yakıştırmanın yanlış olduğunu söylemiş ve "Bildiğim tek şey, hiçbir şey bilmediğimdir" demişti.
Peki, hiçbir kitabı tam anlamıyla okumamış veya okumuş olsa bile kitabı yorumlamaktan aciz, sığ bilgileriyle her şeyi bildiğini zanneden insanlara karşı nasıl olur da hiçbir şey bilmediğini söyler Sokrates?
Şöyle ki; “ben bir şey bilmem” demek, yeni fikirlere, yeni bilgilere açık olmak, değişen zamanda öğrenilecek daha çok şeyin olduğunu kabullenmek, zamanın şartlarına göre yeni gelişmeler veya gelişen olaylar karşısında bildiklerinin eksik kalacağından, güncellenmesiyle yeni bilgilere açık olabileceğini kabullenmek, herkesten ve her şeyden yeni bir şeyler öğrenmeye ihtiyacı olduğunu hissetmektir.
İnsan tek başına hiçbir şeydir. Tek başına, hayatın içine karışmadan, hayatı ve hayat için gerekli olan şeyleri kısa sürede, hızlı bir şekilde öğrenmesi mümkün değildir. Eğer bu mümkün olsa bile deneyimlemeden ve deneyimlerden yararlanmazsa bu öğrendiklerini unutması da bir o kadar hızlı olur.
Dolayısıyla insanın öğrendikleri yanında bazı şeyleri de birilerinden dinlemesiyle eksiklerini gidermeye ihtiyacı vardır. Ne kadar bilirseniz bilin, her yeni bilgi, bilmediğinizdir.
Hadi haddim olmadan ben de size bir iki kelam söz edeyim. Aslında benimde bildiğim tek şey bir şey bilmediğimdir ama bana da bugüne kadar söylenenleri aktarayam sizlere. Ne kadar bilirseniz bilin, eğer bilmediğinizi bilir ve bilgiye açsanız, okursunuz ve dinlersiniz. İşte bu yüzden ben bu sözü çok seviyorum, “dinlemesini bilirseniz en cahilinden bile bir şeyler öğrenirsiniz.”
Muhakkak zorda kaldığınız, yollarınızın çıkmazlarla buluştuğu “artık dayanamıyorum” diyerek şikâyet etme pozisyonuna geldiğiniz zaman, yeni bir bilgi veya biri çıkıp sizin bilmediğiniz bir bilgiyi vererek çözüm sunmuş ve size “mücadele etme hırsını bırakmamanız gerektiğini” söylemiştir.
Dayanamıyorum deme, şikâyet etme ve çözüm üret. Çünkü dayanamıyorum demek, acizliğin göstergesi olmakla birlikte sizi şikâyete yönlendirir, bu da boşa zaman kaybıdır.
Farkında değilsiniz ama hep size söylenen bir şey vardı. Ne diyorlardı? “Başarılı ve mutlu olmak istiyorsanız, sevdiğiniz insanlarla zaman geçirin.” Bu genellikle arkadaş ve ailedir. Eğer zaman geçirecek bir aileniz yoksa arkadaşlarınızı seçebilirsiniz. Eğer aileniz varsa kesinlikle önceliğiniz aileniz olmalıdır. Çünkü arkadaş geçici, aile kalıcıdır.
Size verilen öğüt ve destekler konusunda minnettar olmayı ve teşekkür etmeyi unutmayın. Teşekkür etmek; size destek olan insana karşı saygınızın ve nankör olmadığınızın ifadesidir. Ama sakın minnet duygusunu köleleşme noktasına getirmeyin. Ama teşekkürünüzü biat kültürüne yönlendirecek iyilik düşüncesinde olanlardan da uzak durun, sizi düzlüğe çıkaracak olsalar bile. Bu bir verip iki alma düşüncesini doğurur, sizin devamlı kullanılmanıza sebep olur.
İnsanın düşüncelerini ve bilgisini eyleme dönüştüreceği zaman, eyleme geçmesini engelleyen ve başarısızlığa iten en büyük faktörse “kendi yapacağı eylemler hakkında insanların ne düşüneceklerini düşünmesidir.” Bir düşünün, başarı ve başarısızlık size ait. İnsanların sizin düşünceleriniz hakkındaki düşünceleri sizi mutsuz ederken, sizin bu mutsuzluğunuz onların umurunda mı olacak? O yüzden dışarıdan gelecek sözlere kulak asmadan ve hiç kimseden korkmadan cesaretinizi toplayıp eyleme geçmeyi geciktirmeyin.
İnsanların ne dediklerine kulak asmadan eyleme geçtiğiniz zaman, başarı aşamalarında egonuza mağlup olmayın, paylaşımcı olun, size destek olan insanlara karşı nazik olmayı da unutmayın. Nezaket ve incelik, eyleme geçirdiğiniz düşüncelerinizi kolaylaştıracak ve size destek olan insanlar tarafından özverili desteğin devamını getirecektir.
Yeter ki siz, at gözlüğü takarak güncellenmemiş bildiğinizle ilerlemeyin, yeni gelişmelere, yeni bilgilere kapınızı kapatmayın. Yoksa başarısız olmaya mahkûm olursunuz. Eğer yeni bilgilere kapalı olmazsanız ve etrafınızdaki insanların size vereceği veya bilimde yenilenmeleri okuyup kendinizi güncelleyerek başarı yolundaki engelleri aşmanız daha kolaylaşacaktır. Yeni bilgilerle eksikliklerinizi tamamlayacak, bu bilgilerle belki de hatalarınızdan ders alacak, nerede hata yaptığınızı fark edeceksiniz. Öğrendiklerinizi değerli bir bilgi olarak kabul edin, eyleme geçirmeseniz bile aklınızın bir yerinde dursun. Belki o an ihtiyacınız olmayabilir ama zamanla ihtiyaç duyabilirsiniz.
Unutmayın, hayatın bir gerçeği vardır. O da “çok şey biliyor gibi olsak da aslında hiçbir şey bilmediğimiz gün gibi aşikâr.” Çünkü hiçbir şey olduğu gibi kalmıyor, her şey, her geçen gün değişiyor. O yüzden hayatı yaşanır yapmak ve kendimizi geliştirmek için yeni bilgilere, bilgilerimizi güncellenmeye ihtiyacımız vardır.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.