BİLGE KRAL ALİYA
19 Kasım 2016, Cumartesi 08:55Şu Boşnaklara nedendir ama ilgi duyarım.
Belki de, Aliya İzzetbegoviç’den olsa gerek.
Kendi halkının diliyle bilge Kral
Avrupa’nın ortasında Osmanlı torunları olarak batının tüm pişkinlikle seyrettiği zülüm işkence ve tecavüzlerine göğüs gerdiler.
İspanya’da Endülüs Müslümanlarının bir nevi uğradığı zulme uğradılar
Batı yine seyirci kaldı.
Halkının önünde olan Liderleri, Rahmetli İnsan, Aliya, iman gücünün ve Allah’ın yardımıyla halkına zehir olan hayattan sulhe uzanan dikenli hayatın zorluklarına karşı göğüs germelerinde en önde oldu. Güzel ahlak ve terbiye sistemiyle halkına can kattı.
Bir gün askerlerden biri gelip kendisine 'onlar bizim kadınlarımıza tecavüz ediyorlar, onlar bizim kadınlarımızı, yaşlılarımızı ve çocuklarımızı öldürüyorlar. Buna bigâne kalmamalıyız' dediğinde, Aliya çok veciz bir şey söylüyor 'Sırplar bizim öğretmenimiz değiller.'
İnançlı bir Müslüman olan Aliya her daim dindar mütedeyyin bir portre çizmiştir.
Kur'an edebiyat değil, hayattır; dolayısıyla O'na bir düşünce tarzı değil, bir yaşama tarzı olarak bakılmalıdır. Diyende;
Ey teslimiyet, senin adın İslam'dır! Diyende, Aliya’dır.
Rabbim bizlere de böyle inançlı, hakkaniyet ölçülerine bağlı liderler nasip etsin ve sayılarını artırsın. Ne diyelim, başka. Nur içinde yat Aliya.
Şimdi sizlere Bilge Kral’ın söylediklerinden yaptığım derlemeleri paylaşıyor, düşünmeye davet ediyor ve Allah’a emanet olun diyorum.
1-Kabile ve ulusun dar sınırlarından kurtulmak için kendinizi Müslüman olarak düşünmeye başlayın.
2-Kur'an edebiyat değil, hayattır; dolayısıyla O'na bir düşünce tarzı değil, bir yaşama tarzı olarak bakılmalıdır.
3-Ey teslimiyet, senin adın İslam'dır!
4-Her şeye kadir olan Allah'a andolsun ki köle olmayacağız.
5-Savaşta büyük zulme uğradınız. Zalimleri affedip affetmemekte serbestsiniz. Ne yaparsanız yapın, ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.
6-Bir kelimeyi hiç aklınızdan çıkarmayın: Devlet. Devletin ne kadar önemli olduğunu hepimiz idrak etmeliyiz. Devletsiz bir millet boşluğa düşer, rüzgârda savrulup gider.
7-Nefrete nefretle cevap vermeyin. Bosna için nefret çıkmaz sokaktır. Nefret sadece bizim ruhlarımızı zedelemiyor, Bosna'nın özünü de zedeliyor.
8-Ben Avrupa’ya giderken kafam önümde eğik gitmiyorum. Çünkü çocuk, kadın ve ihtiyar öldürmedik. Çünkü hiçbir kutsal yere saldırmadık. Oysa onlar bunların tamamını yaptılar. Hem de Batı’nın gözü önünde; Batı medeniyeti adına.
9-Sanat için soyunana alkış tutanlar Allah için giyinene neden zulmeder?
10-Müslümanların hızla artan büyük nüfusuyla övünmemiz, bana şişmanlığıyla övünen ve aldığı yeni kilolardan haz duyan bir adamı hatırlatıyor. Ruhumuza, akılımıza ve başarılarımıza vurgu yapmaya ne zaman başlayacağız? Küçük ve kırılgan bir insanda bile insanlığa katkıda bulunabilecek büyük bir ruh bulunabilir. Gücümüz, bilimimiz, edebiyatımız nerede? Nerede buluşlarımız, küllî iyiliğe katkılarımız?
11-İnsan şahsiyetini alçaltan, onu eşyayla bir tutan her şey gayri insanidir.
12-Ben dindarlığımı annemin dindarlığına borçluyum.
13-Balığın suda yaşaması gibi dünyanın içinde yaşadığı çevre Kur'an ve İslâm'dır.
14-Bizi yok etmeye çalışıyorlar ama bilsinler ki Müslümanlar yok olmayacaklardır
15-Ölmeye hazır olan insanlar, ölmeye hazır olmayanlara karşı galip gelirler.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.