BİR STALİNİN TAVUĞUNA BENZEMEMİŞTİK!
28 Aralık 2021, Salı 00:01Cumhurbaşkanımızın ekonomide ki son çıkışı ve restini çekip kartını masaya vurmasının ardından şimdi bu millet kartlara bakıp bakıp kafalarına göre yorumluyorlar.
Herkes bir şeyler diyor ama inanın anlamıyorum.
Dahası bu ekonomik yorumu kime göre neye göre yapıyor? Çözemiyorum.
Birde sanayicinin ekonomiye bakışı ile sabit gelirlinin, emeklinin ekonomiye bakışı ile orta halli bir esnafın bakışı bir değil ki.
Herkes kendi penceresinden aldığı maaştan ve harcadıkları ile ekonomik değerlendirme yapıyor.
Açık ve net söyleyeyim ben sabit gelirli bir insan olarak ki bu taaa anadan babadan gelme böyledir. Aldığım para ile harcaya limitine göre ayağımı yorganıma uzatır üşememeye çalışırım.
Reisin son açıkladığı program iyi imiş.
Hatta daha da iyi olacakmış.
İnandık. İnandım. Ve iyi olmasını da ümit ediyorum.
Kur yükselirken saat 10 dan 12 ye beni ilgilendiren ürünler fırlayıp gidiyordu.
Şimdi bunlar burunlarının üzerine çakıldı.
Eeeeee bende bakıyorum.
Elektrik faturasına, doğal gaz faturasına benzine verdiğim paraya bakarım.
Hatunun alışverişten sonra anlattıklarını dinliyorum.
Hiçbir şey değişmiyor ki!
Yahu kur 20 TL iken yumurtanın kolisi 36 TL imiş.
Şimdi olmuş kur 11TL.
Yumurtanın kolisi olmuş 44 TL.
Ekonominin uzmanları Allah aşkına bu durumu bana benim anlayacağım bir şekilde anlatın.
…………..
Ha işte böyle herkese her sohbette dertleşmede soruyorum ya.
“Bu nedir? Bana bir anlatın” diyorum.
Dün sabah yine ekonomiyi ve gidişatı sorduğum şehrin çok iyi bildiği tanıdığı hatta kadını erkeği, iş adamı işsizi yüzbinlerin oy verdiği bir dost, AK Partili gönül dostum “Ya Uğur abi yapma Allah aşkına.
Sen Stalin’in tavuklarını bilmez misin?” Demez mi?
Bilmiyordum.
Ve kibarca “Hayır bilmiyorum” dedi.
Benim cahilliğime güldü tamam ben sana bunu göndereyim dedi.
Konuştuk sohbet ettik vedalaştık.
Sonra tecrübeli siyasetçimizden Stalin’in tavuk hikayesi geldi.
Belki içinizde benim gibi bilmeyen okurlarımız vardır diye bu hikayeyi sizlerle paylaşmak istiyorum;
…………….
1917’de, Sovyet Devrimi’ni yapan Lenin’in ölümünden sonra iktidarı ele geçiren Sovyetler Birliği diktatörü Stalin, en katı uygulamaları planladığı çalışma odasına, yakın çalışma arkadaşlarını toplamış sohbet ederken, bir ara ayağa kalkıp ellerini havaya kaldırarak herkesi susturur ve söze başlar:
"Saçını ihtilalde, halk içinde, devlet yönetiminde, bürokraside ağartmış dostlarım...
Söyleyin bakalım, halkın yönetime baş eğmesi, kayıtsız şartsız itaat etmesi için yöneticiler ne yapmalı? Böyle güçlü bir idare tesis etmek için nasıl davranmak gerekir?"
Her kafadan bir ses çıkar. Kimisi adaletten, haktan, hukuktan söz eder.
Kimisi demokrasiden, insan haklarından bahseder. Kimisi sertlikten yana tavır alır.
Kimisi sürgünden, sehpadan, hapisten dem vurur.
* * *
Kitlesel baskı ve korku yaratmanın deha çapındaki diktatörü Stalin, adamlarının açıklamalarının hiçbirini beğenmez.
Masadaki votka şişesi yarı yarıya boşalmıştır...
Bir kadeh daha içki yuvarlayıp soğuk ve ürpertici bir sesle şöyle der:
"Yönetimi ele geçiren hükümdarın ya da o güçteki bir liderin Tanrı’dan pek farkı yoktur.
Halk onu öyle görür. Önce bunu bilin...
Sonra, insanların karşınızda baş eğip durması için ne yapmanız gerektiğini bırakın da ben, şu beyinsiz kafalarınıza çivi gibi çakayım!"
Hakaret ağır olmasına rağmen herkes memnun memnun sırıtır.
Stalin’den hakaret işitmek bile onlar için önemli bir iltifat gibidir.
Stalin, hizmetkârlardan birini çağırıp emreder:
"Çabuk bana bir tavuk getirin!"
* * *
Aceleyle bir tavuk kapıp getirir uşaklar...
Stalin, adamlarının gözleri önünde tavuğun tüylerini canlı canlı yolmaya başlar.
Diktatör, bütün tüyleri yolunup cascavlak kalan tavuğu odanın ortasına salıverir:
"Şimdi izleyin bakalım nereye gidecek bu şaşkın tavuk?"
Zavallı tavuk içine düştüğü azaptan kaçıp kurtulayım diye aralık kapıdan dışarı kaçar, soğuktan tir tir titrer, dönüp masaların altına girer, köşeli masa ayakları canını yakar, duvar diplerine koşar, tüysüz kanatları yara bere içinde kalır, şömineye yaklaşır, tüysüz derisi kavrulur...
Sonunda çaresiz, tüylerini yolan Stalin’in bacakları arasına sığınıp saklanır.
O zaman Stalin, cebinden bir avuç yem çıkarıp yolunmuş tavuğun önüne tane tane atar.
Yemlenen tavuk bundan sonra, Stalin nereye yönelse peşinden koşar!
Ağızları bir karış açık kalan dostlarına bakan Stalin, alaycı bir gülüşle şöyle der:
"Gördünüz mü? Halk dediğiniz topluluk bir tavuk gibidir.
Tüylerini yolup aldıktan sonra onu serbest bırak. O zaman yönetmek o kadar kolay olur ki..."
……………….
Hikayeyi bir okudum.
Sonra bir daha okudum.
Sonra bir daha okurken ben bu hikayenin neresindeyim diye daha sakin okudum.
Bu hikayede bana biçilen rol tabii ki kuşkusuz tüyleri yolunmuş TAVUK oluyordu.
Aldım kabul ettim.
Bu halimize de şükür.
Yani yolunmuş tavuk olarak o yanan şöminede de masaya yemek olsak ne olacaktı?
Yine bir de işin o tarafını düşünüp halime şükrettim.
…………………
TAVUK DEMİŞKEN
Hani Sayın Cumhurbaşkanımız Ankara’da Belediye Başkanlarına verdiği talimatın ardından Pazar günü de İstanbul’da AK Parti kademeleri ile bir araya geldiği toplantıda bir kez daha sokak hayvanlarının özelikle de sokak köpeklerine barınak konusunda ki isteğini en üst perdeden yeniledi.
Ama Külliye’nin ve Cumhurbaşkanımızın çok büyük destek verdiği o STK’ nın doktor Başkanı tam da bunların üzerine “Barınakta neymiş bütün sokak hayvanları öldürülmeli uyutulmalı” demişti.
Bizde bunu bu sütunlarda dile getirmiştik.
Şimdi ekonomide kurun düşmesine rağmen yumurta fiyatları hala yükseliyor yaaa.
O zaman bu durumda bu fiyat artışlarından tavuklar sorumlu olmuyor mu?
Hadi Doktor Başkan söyle yaz da bu tavukların da hepsi öldürülsün!
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Dert gelince boynu bükük tevazu sahibi, dert gidince nankör kibirlidir insanoğlu
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Fatih Caddesinde Başkent Hastanesi önünde sağ ve sol şeride geçmek isteyen araç sürücüleri hiç değilse böylesine karışık geçişlerde sinyal kolunu kullandıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
meczubun biri
28-12-2021 11:36tavuğamı üzülüyüm staline mi bilemedim abi.
Oğuz Oğuz
28-12-2021 10:04aç bırak itaat etsin, cahil bırak biat etsin.onlarca çalışanı, yüzlerce sporcusu olan Selçuklu spor merkezi ( stadın yanındaki spor merkezi ) içinde kapalı alanda !!! merdivenler buz tutmuş. Bina dökülüyor. ilgilenen yok mu ?