BİR ÜLKE OLARAK BİR MİLLET OLARAK NE KADAR BOŞUZ(!)

Gençliğim ve gazetecilik mesleğimin bir bölümünde özellikle ilk yıllarında milliyetçi, muhafazakar bir yapıya sahip olduğum için yakın zamana kadar her yurt dışı seyahatlerimde yetiştirilmekten gelen bir öfke, bir fesatlık, bir kıskanma ….. farklı gerekçelerle adamların her şeyine bir kulp takar arkalarında bir şeyler arardım.

Ama yaşlandığım için mi yoksa fazla okuyup fazla gezdiğim için mi su kaynatma, kayış koparma moduna geçtikten sonra zaman zaman geçen yıllarıma yanıyorum.

Hep kendimi kandırmışım(!)

Çok acı.

…………….

Böyle bir girişi niye yaptım?

AK Parti’den CHP’ye geçinceye kadar düşüncelerine saygı duyup yakından izlemeye çalıştığım bir siyasetçi vardı.

ABDÜLLATİF ŞENER.

Sonra CHP’ye geçti.

Bir de Konya milletvekili oldu.

Abdüllatif Bey ile daha sık görüşür olduk.

Bunları sizlerle paylaşmadım,

Aslında sizlerle paylaştıklarım gün içerisinde ya da zaman içerisinde yaşadıklarımın inanın yüzde 1’i.

Abdüllatif Beyle sohbetlerimizde kendisini en çok beğendiğim yönü inanılmaz kitap okumasıydı.

Tam bir kitap kurdu idi.

Yani binim için kendisinin Milli görüşçü olması.

AK Partili olması.

Ya da sonradan CHP’li olması ilgilendirmiyordu.

Hassas bir insan idi.

Alt yapısı güçlü idi.

Kul hakkına riayet ediyordu.

……………

Şimdi hangi kanalı açsam herkes Abdullatif Şener diyor.

CHP cenahı kendisini infaz ediyor.

Bence Abdullatif Beyde canlı yayında yaptığı konuşmalar ile kendisini yakından tanıyan içinde hiç de yakışık olmayan lüzumsuz açıklamalar yapıyordu.

En son bombası ise gazeteciler ile “KAFA BULDUM” demesiydi.

………….

Bu cümleyi de kendisine hiç yakıştıramamıştım.

Acaba bende beyefendiyi yanlış mı tanımıştım.

…………….

Bu durum AK Partiyi ilgilendirir.

Çünkü oğlu artık AK Parti saflarında.

Bizim gibi bir millet için bu durum artık son derece doğal ve sıradan.

CHP’lileri ilgilendirir.

Acıyı çeken bilir.

………….

Ama kardeşim kimse kusura bakmasın da bu iki cümle ile Türkiye’de gündem oluyor.

Lüzumlu lüzumsuz kanal kanal dolaşıp bizim millete sakız oluyor.

Yazarım çizerim diyenlerde akıllarınca döşeniyorlar.

Ya biz ne kadar boş bir milletiz.

Hiçbir sorunumuz, derdimiz, sıkıntımız kalmadı da Abdullatif Şener ile yatıyoruz onunla kalkıyoruz.

Ve ne acıdır ki boş insanımızdan sözüm ona koca koca siyasetçilere bu ismi konuşuyoruz.

Ya bir koyun gidin Allah aşkına.

Tamam bu millet körü körüne bugün oraya yarın buraya öbür gün şu tarafa akar gider ama bu milletini bu kadar suistimal etmeyin yahu.

Ben izlemiyorum.

Hemen kanal değiştiriyorum.

Okurken o satıra geldin mi hemen geçiriyorum.

Ancak bu milletin hatta Türkiye’nin gündemi bu ise vallahi yazıklar olsun billahi yazıklar olsun.

BİZİM GÜNDEMİMİZ

ŞENER, GAVUR ALMANYA’NIN

GÜNDEMİ GÜVENLİK

Biz bu isimle yatıp kalkarken Almanya’daki bir dostumdan geçen hafta bugün şu bilgi geliyordu;

Bu gün açıklanan Almanya için Entegre Güvenlik-Ulusal Güvenlik Stratejisi kararı:

“Almanya'nın kendisini silahlandırması için mevcut tehditleri şöyle sıralıyor.

-terörizm ve aşırıcılık,

-organize suçlar

-kritik altyapılara yönelik saldırılar

-siber saldırılara,

-casusluğa, dezenformasyon kampanyaları

-ve yasa dışı mali akışlara

-ve aynı zamanda doğal afetlere ve iklim krizi

Bu adı geçen çoğu dışarı kaynaklı olup onlara karşı koymak gerek.

Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırı savaşı planlanandan bu sürecin daha da hızlanmasını sağlamıştır”

…………….

Biz Abdüllatif Şener diyoruz adamlar savaşın dışında olsalar da “Almanya olası bir savaşın dışında küresel salgın ve açlık için daha önce kolları sıvamış şimdi hızlandırıyor”

……….

Bu da bunun Almanca paylaşımı.

Bunlar gavur ha.

Bunlar bilmem ne dinindeler.

Bunlar Hitlerin torunları.

Bunlar 2. Dünya Savaşı’nın ardından taşın üstünde taşın olmadığı bir ülkeden sanayisinden futboluna dünya markası bir ülke haaa.

Yazıklar olsun bize.

Bizi bu hale getirenlerin yatacak yeri yok.

Bizimle gurur duyduklarını söyleyen yalancıların da yalanına taaaaaa.

………….

Oynayın bizlerle beyler oynayın.

Bizimle bilye boncuk gibi oynayın.

Ve keyif alın.

……………..

BİZDE SİYASET BÖYLE AMA

TSK’DAN EMEKLİ BİR ABİMİZ 

GÖRÜŞÜNÜ BİZİMLE

ŞÖYLE PAYLAŞIYORDU;

Sevdiğim saydığım fikirlerine zaman zaman katılmasam da bunları tartışabildiğimiz bir abimiz bize şöyle yazıyordu

“S.A Uğur Bey.

Malum, YSK Elektronik ortamda rey kullanımının devreye sokulacağını beyan etti.

En fazla üyesi ve vekili olan süper lig partileri aday belirlemede delegeleri tüm parti üyelerine şamil kılıp bu esasa göre seçilmesi.

Elektronik oy sistemi (EOS) ile belirlenmesi hususunu kamuoyunda tartışılması.

Açılımı izahat.

Konya örneğinde partinin üye sayısı diyelim 200 bin olsun.

Elektronik ortamda teyit ve tescil edilmiş bu üyeler bir program dahilinde delege temayül yoklaması (vekil reis encümen) yapılması ile siyasete yeni bir demokratik modernizm gelmesi zamanı geldi.

Seçilecek adayları üye tam sayısının üzerinden çoğunluğun arzu ve isteği ile seçilmesi.

Azınlık birkaç elinin seçkinin işareti ile değil çoğunluğun belirlemesi.

Hani demokrasi diyoruz ya.”

……………

Ah canım abim ahhhhh.

Senin dediğin demokrasi beni sadece güldürdü.

İnşallah sizin dediğiniz gibi olur ama bu denileni yine Allah bilir ama ne siz ne de ben görebilirim.

BEYŞEHİR CADDESİ’NDEN

SİVASLI ALİ KEMAL’E DÖNERKEN

Okurlarımızdan Halil Yavuz Bey çok yerinde bir tespit ile durumu fotoğraflayarak Belediyeden şöyle bir istekte bulunuyordu;

“Uğur Bey merhaba.

Hep dile getirdiğiniz gibi trafik çilesi bitmiyor.

Beyşehir caddesinden gelip sola Sivaslı Ali Kemal’i Caddesi’ne dönüşte tıraşlandı

Cep yapıldı.

Ama bu sefer de bisiklet yolu bırakıldığı için U dönüşü burun uzadığı için yapılanıyor.

Otomobilden büyük araçlar tek hamlede dönemiyor.

Acaba belediyemiz buna bir çözüm üretebilir mi?

Teşekkürler.”

………….

Bizde sizler gibi şehrini seven, duyarlı okurlarımıza çok çok teşekkür ederiz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Dünya değildir bizi aldatan, dünyaya aldanan biziz.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Ankara yolunda hız limitini aşmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.