Biraz Özgüven Ödünç Verir misiniz?
29 Ocak 2021, Cuma 08:48“Siz kendinize inanın, başkaları size inanacaktır.” Tacitus
Özgüven; yaşamla baş etmemizi ve sorunlarla gerçekçi bir şekilde mücadele etmemizi sağlayan ve zorluklara dayanmamızı kolaylaştıran en temel olgulardan biridir. Özgüven kazanma süreci, yaşamın önemli zorlukları ile başa çıkma gücüne sahip ve mutlu olmaya layık bir kişi olma deneyimidir. Bu deneyim ise hata yapmaktan korkmadan adım atmakla ilgili bir durumdur. Korkularımızın gücü; hayallerimizin, isteklerimizin gücünü gölgelemeye başlamışsa kırılma noktasına ihtiyacınız var demektir. İşte tam bu sırada “özgüven” duygunuz devreye girmelidir.
Bu marketten alabileceğiniz herhangi bir şey değildir. Bir başkasının da öyle size verebileceği bir şey değildir elbette. Yani bir arkadaşa veya bir yabancıya usulca sokulup “ biraz özgüveniniz varsa verir misin?” diyemezsiniz.
Sizde var olan bu duyguyu tetikleyecek hamlelere ihtiyacınız vardır sadece. Mesela, birinin size “hadi yapabilirsin” demesi ya da tam tersi “sen kim yapmak kim” demesi gibi… Bazen de bir hayaline ramak kalmışken sen son bir hamle ile adım atmışsındır ve böylece potansiyelindeki cesaretle yeniden alevlendirmişsindir özgüvenini.
“Başarının büyüklüğünü inancınızın büyüklüğü belirler.” Seneca
Özgüven insana güç verir, enerjisini artırır. Kişiyi daha fazla çaba göstermeye özendirir. Başarısı ve mutluluğu için ilham kaynağı olur. Başarılarımızla gurur duymamızı ve onlardan keyif almamızı sağlar.
Öncelikle kendimizi bir gözden geçirelim. Mesela korkularımızı sıralayalım. Sonra hayallerimizi listeleyelim. Sonrasında ise hangi korkumuzun hangi başarımızı engellediğine bakalım ve sorunun nereden kaynaklandığını görmeye ve bulmaya çalışalım.
Örnek verecek olursak eğer; hayattan pek tat alamayan ve hayalleri de olmayan bir kişi olduğunuzu varsayalım. Size tavsiyem şu olacaktır: En yakın hastaneye gidin ve oturup sadece izleyin. İmkânınız varsa Sami Ulus hastanesinde tedavi gören kanserli çocuklarımızı görün ve onların ailelerini…
Mutluluktan herkesin beklentisi elbette ki başkadır ama temelde olması gereken sağlıklı şekilde yaşıyor olmamız değil mi? Eğer sağlığımız yerinde ise -bedensel bir sakatlığımız olsa bile- bizim başarmamızı engelleyen şey düşünce kalıplarımızdan başkası olmayacaktır. Dua mantığında olduğu gibi pozitif düşünmek ve ona paralel adımlar atmak yeterli olacaktır.
Sana özgüven veremem ama sendeki özgüvene çağrı yapabilirim:
“Ben yaptım, sen de yapabilirsin. Hadi gülümseyerek at ilk adımını ve ilerle hayallerine doğru pes etmeden…”
“Kendini okyanusta bir damla sanma. Bir damlanın içinde kocaman bir okyanussun.” Mevlana,
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.