BİZ REİSİ SEVERİZ AMA PARAYI DAHA ÇOK SEVERİZ

Dün yine çok şükür bizim için çok hareketli dolayısıyla bereketli bir gün idi.

Evden çıktım.

Bir abimizi ziyaret edip iki bardak çay içtikten sonra gazeteye geldim.

Dün gece kendisine dönüş yapamadığım bir büyüğümü aradım.

Kendisi ile tam 37 dakika görüşmüşüz.

Ardından MEHİR Vakfı’nın Genel Müdürü babası bu şehrin efsane ismi terzisi olan rahmetli Celal Güneş abimin kızı Güler Pekkendir Hanımı konuk ettik.

Derken iki aynı genç iş adamını ağırladık uğurladık ve saate baktım ki 11.10 olmuş.

O zaman haber merkezindeki arkadaşları kızdırmamak için hemen klavyeyi dövmeye başladık(!)

…………

OĞUZ OĞUZ Bey daha önceki yorumlarında bizi eleştirdikten sonra şöyle diyordu;

“Geçen sene çalışanlarına 25 maaş ikramiye veren bu sene de 25 maaş ve daha fazlasını vereceğini açıklayan Skoda Türkiye distribütörünü firmayı tebrik ederim. Herkese örnek olmalı. Şirketin 37’sine sahip sandığını üyesi tüm çalışanlarına 13 maaş ikramiye dağıtan İş Bankası büyük bir alkışı hak etti. Bize böyle akıllar lazım”

…………..

Ahhhh OĞUZ OĞUZ abim ahhhhh.

Siz bana dünyadan Skoda Türkiye’den İş Bankası’nı örnek veriyorsunuz.

Bakın ben size o zaman Konya’dan bir örnek vereyim;

Gördünüz mü Konyalı aslan gibi firma.

Ve personeline işçisine böyle yardımlar yapacağına da açık beyan açıklıyor.

Aklınıza bir şey gelmesin.

Beni alırlar mı bilmiyorum ama müracaatımı yaptım(!)

Çünkü bu kadar desteği babası oğluna vermez değil mi?

SELAMİ ABİ DAHA

DUR HELE GÖZÜNÜ SEVEYİM

DAHA DA ARTIRACAĞIZ İNŞALLAH

Sıkı okurlarımızdan SELAMİ Bey’de Reis gibi ‘Nas’cı galiba.

İllaki faizlerini sıfırlayalım der.

Bakın dün de şöyle yazıyordu abimiz;

“Abi bizim kurtuluşumuz ihracat büyüme istihdamdan geçiyor.

Bunun içinde sıfır faiz lazım güzel abim. Amma dün hiç de iyi olmadı.

Faizi artırdılar. Lobilere boyun eğdiler. Olmaz abim. Böyle kalkınamayız”

…………..

Ah abim ah.

Daha dur dünkü ne idi ki.

Sıpanın büyüğü daha ahırda.

………………

CAN İLE PATLICAN

ARASINDAKİ FARK

BU İŞTE … HELAL OLSUN

Genç bir kardeşim akşam bana şunu gönderiyordu;

“Adam, bulduğu bir azı dişin 50 bin yıl önce yaşamış bir insana ait olduğunu keşfediyor.

Merak edip DNA kodları yardımı ile yüzünün neye benzediğini ortaya çıkarıyor.

Sen ne yapıyorsun?

İtalyan mafyasının çaycısı kılığında Tik Tok çekip, aleme şarkılar eşliğinde ayar veriyorsun.

Adam, damarların içinden kablo geçirerek insan beynini Windows 10 işletim sistemli bilgisayara bağlamayı başarıyor.

Sen?

Aynı bilgisayar ile akşama kadar kim ne yemiş ne giymiş, kim kiminle birlikte olmuş onu kovalıyorsun.

Adam, bir kara deliğin yakından neye benzediğini merak ediyor ve çabalayıp fotoğrafını çekmeyi başarıyor.

Peki sen?

Daha gözündeki çapağı yıkamayı beklemeden, kargalar ilk kahvaltısını etmeden önüne çıkan ilk kadına “Selam tanışalım mı?” yazıyorsun.

Adam, bir mantar türünün bir beyine ihtiyacı olmadan hafızası olduğunu keşfedip bunu Alzheimer tedavisi için kullanabileceğinin yolları arıyor.

Ya sen?

Akşama kadar bir beyine sahip olup olmadığını düşündürtecek kadar makyaj videoları izleyip, “çantanda neler var göster n’ooluuur

Ece ablaaağ” diye yorum yazıp, üstelik buna da erinmiyorsun.

,,,,,,,,,,,,,

Yoo, kınamıyorum.

Kızmıyorum da…

Dur bakim acıyor muyum, yoo acımamışım da..

Anlamaya çalışıyorum sadece, NEDEN?

İnternet ile buluşunca basit bir bileklik akıllı oluyor, sade bir ev internet devreye girince akıllı ev oluyor, Çok sıradan bir saate internet entegre edince akıllı saat oluyor da; bazı (!) insanlar internet ile buluşturunca neden böyle (!) oluyor anlamıyorum.

Neden yapıyorsunuz bunu kendinize?

Çok samimi soruyorum?

Bu kadar mı sevmiyorsunuz kendinizi, aldığınız nefesler bu kadar mı kıymetsiz?

Hiç mi değeri yok aynada gördüğünüz yüzün?

Can ile patlıcan arasındaki o ince çizgide siz hep mi patlıcan olmak istiyorsunuz?

Şu hayatta kendinize katmaya çalıştığınız anlamın hepsi bu kadar mı?

Gerçekten anlamıyorum…

…………….

Bir iki de yerel konulara değinelim mi?

MERAMLININ SU İSTEĞİ

Bir okurumuz bizden şöyle bir istekte bulunuyordu.

“İyi günler Uğur Bey

Size Meram Durunday Lalebahçe Yorgancı mahalle sakinlerinin bir sorunu iletmek ve bu durumu köşenizde dile getirirseniz memnun olurum.

Bu mahalleler Meram yeşil dokusunun yoğun olduğu bölgelerdir.

Ağaçlarımız önceki senelerde yağış yetersizliğinden dolayı özelikle büyük ağaçlarımız kurumaya eğimine girmiştir.

KOSKİ sağ olsun şebeke sularından maddi olarak kolaylık sağlıyor belli bir metre küpe kadar ama hortumla sulanan ağaçlar köklerinden su alamadıkları için (özelikle büyük ağaçlar) kuruma eğilimine geçen senelerde yönelmiştir.

Bu durum geçen senelerde yağış azlığından kaynaklı mahalle sakinleri olarak anlayışla karşılamaktadır.

Ama bu sene yağışlar güzel Allaha şükür ve Meram da büyük ırmakta gürül gürül su akmaktadır. Mahalle muhtarlarımız ve biz sakinler olarak da KOSKİ ve DSİ desek de buradan akan suyu küçük ırmaklara yönlerinde bizde ağaçlarımızı köklerine varınca sulayalım ki akan suda nere gitti belli değil boşa gitmesin. Ama bu çabalarımız yetersiz Uğur bey

KOSKİ diyor ırmak kirli DSİ diyor biz baraja bakarız KOSKİ ye gidin.

Şimdi nasıl olacak yeşil Meram böyle böyle kuruyacak mı?.

İnanın yazık Meram büyük çayda akan suyu görün çok mu şey istiyoruz akan su boşa gitmesin verin ağaçlarımızı sulayalım diyoruz.

Lütfen bu konuyu köşenize taşırsanız çok seviniriz.

Hayırlı günler dilerim.

……………….

GÖDENE MAHALLESİ

SAKİNLERİNİN BİR

KÜÇÜK RİCASI VAR

“Gödene Mahallesi 17308. Sokakta trafonun karşısındaki elektrik direğinden sürekli ses geliyor

Daha önce birkaç sefer MEDAŞ'ı aradık.

Yapacak bir şey yok dediler.

Lütfen bu konuyla ilgili bir çözüm bulunmasını rica ediyoruz.”

PARA BİZİM

HERŞEYİMİZ

Dün çok sevdiğim saydığım bir abimiz ile dertleşiyoruz.

Abimiz insanların çok zengin olsa da kiracılarına karşı hem kanunsuz hem de vicdansız olduklarını söylüyordu.

Ve lafı döndürüp dolaştırıp

“Konyalı çok zengin.

Ve bu zengin Konyalı Reise yüzde70-80 oy verir.

Ama reisin dediklerini yapmaz.

Reis dolar almayın der Konyalı gider alır.

Reis bankadaki dolarınızı TL’ye çevirin der.

Konyalı çevirmez.

Ama Konyalı Reisi sevse de oyunu verse de dediğini yapmaz.

Reis kiraları artırmayın diyor ama zengin Konyalı artırıyor.

130 metrekarelik 20 yıllık bir dairenin kirası 860 TL iken şimdi 6 bin TL istiyor.

Niye diyoruz?

Asgari ücret arttı diyor.” 

…………

Yani ne demek istiyorsun abi? diyorum

Abimiz Konyalı ama demek ki daha Reisçi Konyalıya kızıyor.

(Haaa bu ev sahibinin ev dükkan olmak üzere 40 gayri menkulü varmış.)

Abi biz Reisi çok severiz.

Allah’ı da en çok biz severiz.

Ama bizim para sevgimizi test etme Allah aşkına.

…………….

Yapmayın etmeyin Allah aşkına.

Abim bu ev için verdiği örnekte olabilir ama bir de tek evi olan ev sahiplerini de düşünün

Kamuoyu ile yasaları öyle bir hale getirdik ki

İŞVEREN İŞÇİSİ KARŞISINDA HÜKMEN HEP 1-0 MAĞLUP.

KADIN KOCASI KARŞISINDA HEP 1-0 MAĞLUP.

EV SAHİBİ KİRACISI KARŞISINDA HEP 1-0 MAĞLUP.

………..

Benim anlamadığım tek bir şey dahası anlıyorum da siz inanmıyorsunuz.
Ben inanıyorum.

Gelin imamın dediğini yapalım ama yaptığını YAPMAYALIM.

O zaman doğru yolu bulabilir miyiz?

………….

İyi tatiller.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Birine akıl vermeden önce o aklın geri kalan kısmının sana yetip yetmeyeceğini iyi hesapla

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Ev ya da iş yerlerinin asansörlerinden ağır kaba eşya taşıma alışkanlığımızdan vazgeçtiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.