BU RANT İŞİNİN BİR SONU YOKMUŞ

Sizde biliyorsunuz ki oturduğu yerden gazetecilik yapanlardan değiliz.

Hayat felsefelerimizden birisi de “dolaşan tilki yatan aslandan evladır”… sözüdür.

Lüzumlu lüzumsuz sürekli şehri turlar, dostlarla sohbet eder, tanımadıklarımızla tanışırız.

İlk sohbetlerde bile yüreğimizi açar özetle samimi oluruz.

Özellikle mutfaktaki yangından enerjide önlenemeyen fiyat artışlarına kadar son aylarda halkın ortak gündem maddesi olan can yakan pahalılık özünde toplumun psikolojisini bozmakla kalmıyor ahlaki değerlerden tutunda insani özelliklerimizin bile erozyona uğramasına neden oluyor.

Bizim gördüklerimizi belki yerel siyasiler görmüyor.

Ya da görmezden gelmeyi susmayı ortalığın sakinleşmesini bekliyorlar ama şuna inanıyorum ki Sayın Cumhurbaşkanımız ile birkaç gönüllü bu yangını söndürebilmek için çırpınıyorlar.

Aylardın yapılan çabalar, yeni yeni çözüm yolları, çırpınışlar bugün itibari ile bir sonuç verdi mi?

Hayır.

Bu konularda şimdilik bir ışık var mı?

Ona da hayır.

…….

Durun haksızlık yapmayalım.

Bu çabalarda tek başarılmış gibi görünen konu kurun kontrol altında tutulmuş olması.

Kurun bastırılmış olmasına gelecek adına kimsenin de inanmış gibi bir hali yok.

Paralı insanımızdan çulsuzumuza kadar herkes dövizin her an patlamasından endişeliler.

Para işinden anlayanlar ise kurun gerçek rakamını bulmadığını iddia ederek farklı bir bekleyişteler.

‘Tam bu satırları yazıyordum ki telefonuma düşen son dakika haberinde dolar psikolojik 16 TL sınırını aşıyordu)

…….

Ancak Konya bazlı sıkıntılı bir gelişme var.

Dün biraz ucunu kanatmak istedik ama adam gibi yazamıyoruz ki.

Özetle üreten imal eden sanayici parayı arsa almakta daire dükkan fabrika yapmakta gördüğü için parasını buraya akıtmaya başlamış.

Yani para toprağa gömülüyormuş.

Artık Konya’nın deve dişi gibi sanayicilerinin evlatları büyük arsa ihalelerini kovalıyorlarmış.

Önceki gün büyük sanayicilerimizle bazı önemli STK ların başkanları ile saatlerce derin şehir analizleri yaptık.

İnsanoğlunun bu kadar para dahası dünya hırsını kimse çözebilmiş değildi.

Elbette herkesin parası olsun değil çok, çok daha olsun.  

(Helalini ve yasalını arayan yok zaten)  

Her tanıdığımızın çok parası olursa biz rahat oluruz biz sıkıntı çekmeyiz değil mi?

Kibarca söylemek gerekirse para kazanma işinin biraz şeklini ve dozunu kaçırmışız.

Öyle bir kaçırmışız ki bundan sonra toplanabilir mi?

Aklı selim insanların kaygısı bu işte.

Konuyu fert fert, kurum kurumdan genele yayıp ülkenin haline baktığımız zamanda bu acı gerçek ile karşılaşıyoruz.

Gelinen noktada rant işinin dibi ve sonu yokmuş.

Bunu da bilenler söylüyor.

O zaman siz biz ne yapacağız?

Çok basit “keyif alma moduna” geçeceğiz.

Bu moda geçebilirsek mutsuz olmayız, huzursuz olmayız dahası hasta olmayız değil mi?

RANT İŞİNİN BELEDİYE AYAĞI

Paralı insanlarımız Belediyelerin son yıllarda kooperatif işine girmelerinden ziyade yönteminden şikayetçiler.

Şöyle örnek veriyorlar.

Hani belediyelerimizin 300 dairelik kooperatiflerine on binler müracaat ediyor ya.

Bu iş şöyle oluyormuş.

500 TL kuraya giriş aidatı var ya.

Parası çok olan hatta çok büyük bir emlak şirketimizin de ismini verdiler farklı isimlerden yüzlerce isimle kuraya giriyorlarmış.

Garip 500 TL ile bana bir daire çıkar mı diye hayal kurarken yüzlerce 500 TL ile kaç daire kazanırım hesabı aynı olmaz değil mi?

Biliyorsunuz üniversitede 4 yıl matematik okuduk.

Buna bizim zamanımızda “ihtimaller hesabı” ya da “olasılık” denirdi.

Bu dersin hocası da kulakları çınlasın Allah ömür versin biricik hocamız Oya Ulusoy hoca idi.

Bu olasılık ya da ihtimaller hesabında torpile ya da partili olmaya veya belediyede encümen üyesi filan olmaya da gerek kalmaz değil mi?

Bu durumu zaten Belediye Başkanları ya da kooperatif yöneticileri de biliyor.

Yasal olarak yapabilecekleri bir şey de yok.

Tek duyduğum şey o 500 TL lik müracaat parası yeni dönemde 5 bin TL olacakmış.

Olsun bu işte yine olan garibana olur değil mi?

Bu iş bana kalırsa zenginlerin işine daha çok gelir.

Belki belediyeler müracaatlarda üzerinde dairesi olmayanlar şartını getirebilirler.

Bunda da aklıma şu geliyor ya bu yasal değildir.

Ya da böyle bir şart olursa belediyeler daire satacak insan bulamazlar.

………….

Sonuç bu parasızlığın gözü kör olsun e mi(!)

…………..

HASAN KAYA BEYE

ACİL ŞİFALAR DİLERİZ

Önceki gün duydum.

Bir dönem MHP’nin şehir adına cevval vekillerinden beyefendi kibar isim Hasan Kaya Bey ciddi bir rahatsızlık ve operasyon geçirmiş.

Bunu duyar duymaz Hasan Bey’i aradım.

Telefonun öbür ucundan sesi iyi geliyordu.

“İyiyim” de dedi.

Hatta “ilk fırsatta seni ziyarete geleceğim Uğurcum” da dedi.

Bu vesile ile benim gibi bu durumdan haberi olmayan okurlarımıza bilgilendirelim istedim.

Hem de Hasan Bey’e bir kez daha Allah’tan acil şifalar dileyelim.

Hasan Bey ve hastanelerde evlerinde yataklarında şifa bekleyen tüm hastalarımıza Cenab-ı Allah şifalar versin.

SIRRI DEMİREL ABİNİN HATIRI

Şehir için spor desem spor adamıdır.

Yerel siyaset desem siyasetçidir.

Eğitimden tutunda Kırım Tatar dernekleri desem hepsinde mütevazi bir şekilde madden manen yüreği ile varlığı ile olan bir insandır.

Mali Müşavir abimiz geçtiğimiz yıl korona belasından 32 yaşındaki biricik kızını kendi elleri ile toprağa verdi.

O güne kadar Sırrı Bey abimdi ama evladını kaybettikten sonra benim için candır.

Cenab-ı Allah’ım kimseye evlat acısı vermesin.

Bu böyle ağızdan dille söylenen bir şey değildir.

Yakınlarımdan da evladını kaybeden bir annenin bir babanın nasıl akıl sağlığını bile kaybettiğinin şahidiyimdir.

O acıdan sonra Sırrı abim benim her şeyimdir.

Önceki dostları ile gazetemize ziyarete gelen Sırrı abim ile epey bir dertleştik.

Sırrı abi ve eşi olmak üzere evlatlarınız kaybeden tüm anne babalara Allah bol ecir sabır ve dayanma gücü versin. 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Niceleri geldi neler istediler. Sonunda dünyayı bırakıp gittiler. Sen hiç gitmeyecekmiş gibisin değil mi? O gidenlerde senin gibiydiler.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Her kavşakta aile boyu dilenen mendil satan su satan şebekeyi biraz olsun azaltabildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz