BU ŞEHRİN FAKİRİ VAR MI?
18 Ekim 2021, Pazartesi 08:15Biliyorum haftanın ilk yazısında belli bir kesim yine bana kızacak.
Hatta bazı okurlarımız klasik (!) olarak öçlerini alabilme ve bel altından vurma adına bizi yine yalakalıktan tutunda aklınıza ne gelirse döşenecekler.
Hatta bazıları sopayı gösterip “Dur bakalım 2023 de ne yazabileceksin?” diye akılları sıra tarihe not düşecekler.
Hatta, hatta “Gerçek samimiyet Allah adir” rumuzlu okurumuz gibi şöyle de yazacaksınız
“Evet uğur bey samimi olmak önemli ama bir hemşerin olarak asla sana hakkımı helal etmiyorum”
……………..
Olsun hakaret küfür ve açık tehdit dışında herkese açığız.
Maalesef ülke olarak bizi yönetenler ülke insanını karpuz gibi ikiye böldüler.
Empati, sempati, saygı, sevgi, Allah korkusu, kul hakkı gibi bizleri çin hayati önem taşı4yan varlığımız olan değerler yok olunca durum böyle olur.
Bu millete de bir şey denilmez ki.
Yönetenler ortada.
Yönetenlerin birbirlerine karşı saygısı sevgisi ortada.
O zaman?
O zaman böyle işte.
…………..
Birde bu işler oturduğunuz yerden baktığınız pencereden görüldüğü gibi olmuyor.
Çünkü her evin bacasından bir duman tüter de nasıl tüter onu kimse bunu bilemez.
………..
Bu sütunlarda ki farklı bir gerçek ise hiç kimsenin anlayamayacağı kadar da vahimdir.
Sosyal medyadan falanca rumuz, falanca feyk hesaplar ile iyi ya da kötü yazmak o kadar kolaydır ki.
Sıkıyorsa adınızı soyadınızı fotoğrafınızı koyacaksınız.
Yasal mecrada her harfin, her cümlenin günlük olarak noktasına kadar Cumhuriyet Savcılarınca didik didik edildiği şekilde yazında boyunuz kaç metre, kilonuz kaç okka millet bir görsün.
…………………..
Neyse Mevla’m neyse güzel eyler deyip biz yolumuza devam edelim.
Cumartesi Pazar yine sabah akşam hatta gece yarısına muhteşem bir tempo içerisinde idik.
Öyle farklı gelişmelere şahitlik ediyorduk ki anlayabilene aşk olsun.
Konuya isterseniz bize DERTLİ rumuzu ile yorum yapan okurumuz ile başlayalım;
“Olayı, kuralların ve yolların yeterliliği veya yetersizliği açısından değil, insanların ve toplumların sosyoekonomik yapısıyla değerlendirmek gerekir.
Sosyal yapı çökünce ekonomik yapı da çöker.
Ekonomik yapının çökmesi de insanları mutsuz ve tedirgin eder, köşe kapmacalar, mutsuz ve tedirgin olan insanlarda inanç sistemi zayıflar, hak yemeler ve kuralsızlıklar baş gösterir.
Mutsuz ve tatminsiz insanlar ülkesiyiz.
Mutsuz insanlar sanıldığı gibi içine kapanık, asude yaşayan, insanlar değillerdir, kurallar umurlarında olmaz, isyankârdırlar ve sınırları zorlarlar.
O yüzden, hayatı tek düze ve kuralsız yaşamayı isterler, kurallara uymak onlara göre değildir, mutsuzluklarından dolayı intikam duygusuna hâkimdirler.
Tatminsiz insanların da bunlardan farkı yoktur. Çünkü tatminsizlik mutsuzluğu tetikler.
İsterseniz beş şerit yol yapın, yol kenarlarına cepler koyun, yine de orada durmaz, en olmadık yerde durur ve gideceği yönü önceden tayin etmeden, en sağdan en sola dönmeye çalışırlar.
Bu devletin, kuralların veya belediyelerin çözebileceği bir iş değil.
İnsanın insana saygısının kalmadığı bir toplumda yazılı kuralların hiçbir önemi yoktur.
İnsanın vicdanında sorgulayacağı, hak, hukuk ve adaletle ilişkilidir.
Toplumsal birliktelik ve yaşanırlılık için sabır, hakka hukuka riayet, saygı ve naiflik gerektirir.
Bunları insanlar taşımıyorsa, konuşmanın ve tartışmanın da bir anlamı yok.
Haa, bir de Romen Diyojen’in, “GÜNDÜZ VAKTİ ELİNDE FENERLE ADAM ARADIĞI” gibi sen de Konya’da “BABAYİĞİT ARAMAYA KALKARSAN, SANA DA DELİ” derler, demedi deme, fazla yorma kendini, bulamazsın.”
………………….
Bakın okurumuz toplumu ne güzel özetlemiş değil mi?
Hangi cümlesine yanlış diyebilirsiniz.
Eksiği var fazlası yok.
Biz buyuz işte.
……………
Cumartesi günü eskiyen telefonumun kabını yenilemek için meşhur bir elektronikçiye girdim.
Size yemin ediyorum.
Sadece bir kat da 7-8 görevli var.
Görevliler son derece pratik ve müşteri ile ilgileniyorlar.
Ama beni etkileyen her görevlinin karşısında benim gibi en az iki ya da üç müşteri bekliyor.
Yahu Allah aşkına dolar tarihi rekorlarını kırıyor.
Sanayici ağlıyor “Perişan olduk. Aldığımız malın yerine yenisini koyamıyoruz” diyor.
Memur işçi ağlıyor “Aldığımız para pul oldu” diyor.
Emekli ağlıyor “Bu maaşla faturaları dahi ödeyemiyoruz. Ne olacak halimiz?”
Söyleyin Konya’da 2.5 milyonluk Konya’da sizce ağlayamayan nüfus yüzde kaç?
Peki o görünen tablo ne?
Orada yeni telefon ya da kabı jars aleti için bekleyen sanayici iş adamı değildi.
Belediye başkanı, milletvekili ya da falanca yerin müdürü de değildi.
Hepsi ama hepsi benim gibi amele takımından idi.
Gerçekten aileleri şahısları anne babaları gençleri hatta üzerinde çalıştığı kurumun montu olan işçi kardeşimizi bile dakikalarca izledim.
Vallahi hepimiz üç aşağı beş yukarı benim gibi amele takımı idi.
Ve hepimiz yeni bir şeyler alabilmek için hem de Çin işi değil yasalını almak üstüne de para vermek için kuyrukta bekliyorduk.
Sonra kasaya geçiyorsunuz yine kuyruk.
Sakın ola yanlış anlaşılmasın ben millete kızmıyorum ben kendime kızıyorum kendime.
…………….
Sonra bir grup iş adamı birde benim gibi amele beş kişi yemek yiyoruz.
Üç iş adamı ağlıyor.
Gelecekten endişe ediyorlar.
Masada gülen iki kişi var biri ben biri karşımdaki emekli amele.
Sadece biz ağlamıyoruz. Çünkü artık kaybedecek bir şeyimiz kalmadı.
Anlayabilen var mı?
Ben kendi dostlarımı tanıyamıyorum.
Ben yemek yediğim iş yerlerine gidip çayını kahvesini içtiğim insanları anlayamıyorum.
Ben benim gibi hatta benden daha zor durumda olan arkadaşlarımı çözemiyorum.
Bu günlük benden bu kadar.
Yazmak istediklerimi yazamıyorum.
Yazamadıkça da kafayı yiyorum.
Allah beterinden saklasın diyoruz ve noktayı koyuyoruz.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Problemleri onları üreten insanlarla çözemeyiz.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bisikletinin arka selesinde evladı, bisikletinin direksiyonunda da iki ayrı poşet olan sürücü kırmızı ışıkta bekleyen araçların arasında ilerleyeceğim diye şansını zorlamadığı zaman daha iyi ADAM oluruz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
meczubun biri
18-10-2021 17:28bu şehrin fakiride var zenginide iyiside var kötüsüde helal dairesine dikkat edenide var etmeyenide lakin bu şehirin en temel sorunu sahibi yok sesi yok dinleyeni yok vekili yok siyasetcisi yok oda borsa başkanı yok Allah için çıkıpta yav arkadaşlar noluyor bu ne hal diyeni yok.
Hüseyin Çetin
18-10-2021 10:12Bu millet zengin ise bir araştırma yapalım, senede 10 veya 15 günlük tatil yapan yüzde kaçtır ?