BÜYÜKŞEHİR : 8 KÜLTÜR MD. : 8 TÜRBE ESNAFI: 3

Bugün şehir ile ilgili birbirinden farklı semtlerden bölgelerden insanlarımızdan sizlerden gelenleri ön plana çıkartarak haftanın ilk yazısına başlamak istiyorum.

Yalnız önce bazı yakın dostlarımın dahi anlamak istemedikleri ya da zorlandıkları bir şahsi konu ile küçük bir detay paylaşmak istiyorum.

Bu şehre döndük sonra kendi mesleğimde yasal ve helal olarak yeni yeni bir şeyler yapmak gazetelerde yeni sayfalar çıkartmak yeni dergiler çıkartmak gibi küçük hayallerimi gerçekleştirdim.

Hala da bu yolda karınca gibi ilerlerken çok şükür çok çok mutluyum.

Zaten son 25 yılda hayat felsefem HASTANE ve HAPİSHANE yoksa ben ve ailem yaman dünyanın en mutlu insanlarıyız.

Hiç öyle çok zengin olmak müdür başkan vekil olmak hatta mesleğim olan gazetecilikte patron olmak gibi bir hayalim olmadı.

Haaa büyüklerimin tavsiyesine uysaydım şimdi çoktan bende bir gazete patronu idim.

Bu teklifler hala geçerli(!)

Ama ben mesleğimin amelesi olmaktan keyif alıyorum.

……….

Biliyorsunuz bu sütunda şahsıma ya da Devlet büyüklerine veya birilerine ana, avrat küfür hakaret dışında her türlü yoruma açığım.

Ama yüreği klavye donkişotluğundan öteye gidemeyen ve takıntılı biri de var.

Benimle uğraşarak baş edemeyeceğini anlayan o malum r rumuzlu kalibresiz isim şeyimle uğraşmaya çalışıyor.

Emniyetteki bazı dostlarım sayesinde çapsızın kim olduğunu öğrendim.

Durun bakın bunu bundan sonra daha çok havlatacağım. 

Geçen hafta bu korkak yüreksiz yalancı iftiracı şahsın ahlak dışı çapsız yorumlarına bu sütunlarda yine yer verdim.

Çünkü it ürür kervan yürüyor.

Bu şahıs bildiği ya da bildiğini sandığı iki cümleyi her hafta tekrarlayarak kendini tatmin ettiğini filan sanıyordu.

Yolu açık olsun.

Ama bizi seven dostlar hafta sonu bana yine kızdılar.

“Yahu sen nasıl adamsın?

Niye bu kadar şeffafsın.

Niye bu adamın her yazdığına yer veriyorsun?” diye sordular.

………….

40 küsur yıldır yasal ve helal olmak için direniyorum.

Benimle baş edemeyen(!) artık şeylerimle(!) uğraşıyor.

Ne yapayım altın çamura düşmekle değerini kaybeder mi?

İyi ki sizin gibi beni benden daha çok düşünen yeri geldiği zaman benden daha çok üzülen dostlarım var.

Allah sizlerden bir değil bin kere razı olsun.     

TÜRBE ÖNÜNDE

O SAYISI ÇOK

AZ ESNAF(!)

Hafta sonu Konyalı olmayan ama yaptığı dev hizmetler ile şehir ile bütünleşmiş alanındaki başarısı Türkiye sınırlarını çoktan aşmış bir büyüğüm telefonla bizi iki kez aradı.

Çünkü hafta sonunda şehri türbe önünü bedesteni gezdikçe çıldıran bu yürekli insan Konya adına özellikle de Türbe önünün çok değerli esnafları adına kahroluyordu.

Abimiz durumu şöyle özetliyordu;

“Uğur abi hani birileri bu sene törenler sönük geçiyor.

Esnaf memnun filan diyor ya.

Birde bunları sosyal medyada paylaşıyorlar yaa.

İnan bugün saatlerce Mevlana meydanında türbe önünde bedesten de dolaştım.

Pek çok insan ile birebir görüştüm.

Aleyhte konuşanlar yazanlar ya bu şehirde yaşamıyorlar ya biz yaşamıyoruz.

Bedestende (Cumartesi günü) adım atılmıyor.

Mevlana bölgesi yerli yabancı turist kaynıyor.

Bu sene 10 üzerinden ilk değerlendirmeleri yapacak olursak.

Büyükşehrin çabası organizasyonu 8

Kültür Müdürlüğü 8

Bölge esnafı ise 3

Esnafların yüzde 70 ne 80 nine asla laf diyemeyiz.

Ama en az öyle bir yüzde 20 lik 30 luk kesim var ki bu esnafların kesinlikle öncelikle İNSANI DEĞERLER EĞİTİMİ alması gerekir.

Dükkanına selam vererek adres soran insanı tersleyeni mi ararsın?

Yaşlı amcanın soruna “Parasız cevap yok” diyen genci mi?           

Bu kısa sürede müşteriden bir yerine 5 kazananı mı?

Hiç değilse bu sürece Zabıta denetimlerini çok daha artırmalı.

Evet bölgede polis zabıta var.

Var ama denetim konusunda Konya adına şehri karalayan zihinlerde koskoca kara bulutlar oluşturan o esnaflara fırsat verilmemeli. 

Bu azınlıkta esnaf tipi gerçek Konyalı esnaflara da büyük zarar veriyor”

……………….

Bu esnaflardan benim de bölgede 50 yıldır ticaret yapan dostlarım şikayetçi.

Onlarda bunların kim olduğunu çok iyi biliyorlar.

Ama herkes çaresiz durumda.

Çünkü birde ortada yasalar ya da rekabet ekonomisi denilen bir koca yalan sistem var.

POLİS VE ZABITAYA

BÜYÜK TEŞEKKÜR

Birkaç hafta önce bu sütunlarda bir okurumuzun uyarısı ile şöyle bir sıkıntıya dikkat çekmiştik

“Abi burası daha önce Büyükşehir’in8 düzenleme yaptığı zafer sanayi çimento fabrikası arkası

Yurdun ana yolu

Sanki hurdalık

Bir şerit gitmiş görüntü kirliliği

Kirlilik keşkemeş cabası 

Belki ilgini çeker

Sözüm ona bir de park yasağı var.”

………….

Bu sorunu ve haklı şikayetini bizimle paylaşan abimiz Cuma günü telefon ediyordu;

“Allah senden razı olsun.

Polis zabıta buraya çöktü.

Bir tek yasak işe izin vermiyorlar.

Yol tertemiz oluyor.

Kalemin gücü bu olsa gerek”

…………..

Estağfurullah efendim.

Biz bizi okuyan takip eden büyüklerimize sonsuz teşekkür ve şükranlarımızı sunuyoruz.

Her şey Konya için.

Her şey hepimizin mutluluğu için.

İyi ki varlar.

İyi ki varsınız

BİRAZ DA SİYASET YAPALIM MI?

PROF. DR. MUŞMAL

HOCA SAHAYA İNMİŞ

Konya’da parti içi ya da genel anlamda seçimin en sert ve zorlu geçecek ilçelerinden birisi Beyşehir olacak.

Beyşehirliler çok zeki akıllı insanlar.

Zaten ben bilmem diyen Huğlu’dan Üzümlü’den şöyle bir baksalar kasabaların bu garip kasaba insanlarının neler yaptığını görürler.

Yine İstanbul merkezli Türk tekstilinin en baba isimleri Beyşehir’in köylerinden çıkan isimlerdir.

Bir Ali Akkanat bir Mustafa Akçay Beyşehir’in köyünden çıkmışlar Türkiye’yi kendi alanlarında imza atarak başarıya taşıyorlar.

Binlerce insana iş veriyorlar 

Bu kadar zeki akımlı insanların ilçende Belediye Başkanı olmak Siyasi partilerin temsilcilerini il teşkilatlarını ilçe teşkilatlarını vekillerini bile yoruyor.

Bu yüzden yine Beyşehir’i yönetmek isteyecek olan siyasilerin işi seçim öncesi çok zor olacak.

İşte bilim dünyasının örnek isimlerinden dostumuz Prof. Dr. Hüseyin Muşmal Hoca’da AK Parti’den Başkan aday adayı olmuş.

Dün hocadan haberler ulaştı,

AK Parti Beyşehir Belediye Başkan Aday Adayı Prof Dr Hüseyin Muşmal hoca çocukluğunu geçirdiği Sanayi esnafıyla buluşmuş. Beyşehir Sanayisinde yıllarca ustalık yapan Traktör Tamircisi Ali Rıza Muşmal'ın oğlu olan Prof. Dr. Hüseyin Muşmal hoca babasının arkadaşları olan Sanayi Ustaları ile kucaklaşmış. 

Hatta çıraklığını yaptığı Traktör Tamircisi Rahmetli Babası Ali Rıza Muşmal'ın 35 yılını verdiği Beyşehir Oto Sanayi Ustaları ile dertleşmiş.

Ne diyelim.

Allah herkesin yolunu açık etsin.

Kim için ne hayırlı ise o olsun inşallah.

SEYDİŞEHİR BEYŞEHİR’DEN

AYRI KALIR MI?

Zaman zaman düşündüğüm vakit ticaretten siyasete bu Seydişehir Beyşehir topraklarında neler var ki?

Bölgenin garip ekmek bulamayan yamalı çoraplar ile büyümüş insanları Türk siyasetinden ekonomisine hep damga vurmuşlar.

Merak edenler tarafsız bir gözle Seydişehir tarihinin siyasetini bir okusunlar araştırsınlar.

Seydişehir bu seçimlerde de kendi iç dünyasında çok sert savaşlar verecek.

Yani önce AK Parti ile MHP ne yapacak?

Bunu bilen var mı?

Bence bu hafta sonuna kadar Sayın Cumhurbaşkanımız ile Sayın Bahçeli’nin kurmayları bu işi netleştireceklermiş.

Allah herkesin yolunu açık etsin.

Bize bölgeden gelen son haberde eski Belediye Başkanlarından siyasetçi yönü kadar bürokratlıkta da en üst düzeylerde görev yapmış olan dostumuz Abdülkadir Çat bölgede çok hareketli imiş.

Sayın Çat içinde herkes için bu işin sonu nasıl hayırlı ise öyle olsun diyoruz.

………….

Bugün yine çok uzattık değil mi?

Ama inşallah yarın yine görüşürüz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bir insan net değilse derttir. O zaman salla gitsin

NE ZAMAN ADAM OURUZ?  

Şefik Can caddesinde motor sürücüleri kırmızı ışıkta son hızla karşıdan karşıya geçmedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.