BÜYÜKŞEHİR ÇALIŞANLARI YİNE BİZE KIZACAKLAR AMA …

Siz değerli okurlarımız, dostlarımız iyi ki varsınız.

İyi ki bizi takip ediyorsunuz.

Samimi gönül dostlarımızla sağ ve sağlıklı olarak her gün Konya’da olsak da olmasak da, Türkiye’de olsak da olmasak da şehrimiz adına bu şehirde yaşayan güzel insanlar adına bir şeyler yazmaya gündeme getirmeye çalışıyoruz.   

Ve yıllardır hep şunu iddia ediyorum bizim okurlarımız şehir sevdalısıdır.

Ülke sevdalısıdır.

Asla art niyetli değildirler.

Ve aynı zamanda ADAM gibi adamdırlar.

İşte gerçekten de yıllardır gönül dostumuz olan duruşu birikimi eğitimi ufku ile örnek insan sıkı okurumuz

Abdurrahman Özkaynak Bey şöyle bir yorum yapıyordu;

“Saray Bosna ya gitmişken çok iyi bildiğiniz gibi Saraybosna’da, şehir merkezinde Başçarşı’da bir çeşme var.

Kardeşlik çeşmesi de denilen bu İki musluklu çeşmenin ilginç özelliği ise şu;

Bir musluğundan içerseniz bir Boşnak ile evleniyormuşsunuz, diğerinden içince ise Bosna’ya tekrar geliyormuşsunuz.

Bu güzel bilgi dışında esas söylemek istediğim Kültürpark otobüs bekleme alanının hemen yanında çeşmeleri kırık, çeşmelerinden su akmayan bu çeşmenin bir an önce çeşmelerinden su akar hale getirilmesidir.

Sayın Belediye yetkilileri ya hiç yapmayın ya da yapıyorsanız devamında da gereğini yapın”

……………..

Hadi gelin şimdi bu cümlelere tek olumsuz bir yorum yapın.

Özellikle Belediye yetkilileri yapamazlar.

Niye?

İşte şunun için;

Hadi gelin bir fotoğrafa bakın.

Bize inanmayın okurumuza inanmayın gidin şuracıkta şehrin göbeğinde her gün önünden yanından binlerce insanın Konya dışından gelen öğrencilerin geçtiği çeşmeyi bir kontrol edin bakalım.

Abdurrahman Bey aynı konuyu kendi sosyal medyasından Konya Büyükşehir Belediyesini, Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ı da ekleyerek paylaşmıştı.

İşte Başkanın ekibi Başkanın dahi etiketlendiği bu tür yerel bilgilere dönüp bakmazlarsa, sade vatandaştan gelen mesajları kulak arkası ederlerse aradan aylar geçer akıllı dikkatli ve konuların takipçisi, “balık hafızalı” olmayan insanlarımız bekler bekler bizim Bosna’da ki çeşmeyi burada bize böyle hatırlatır.

Hep söylüyorum, hep hatırlatıyorum ve de her zaman tekrarlıyorum.

Bırakın Uğur Başkan uçsun.

Uçsun kardeşim Dünya Şehirlerinin Başkanı olarak tüm kıtalara hükmetsin.

Ama Başkanın ekibi uçmasın.

Başkanın ekibi yerel olsun.

Başkanın ekibinin ayakları yere bassın.

Hazreti Mevlana bile ne demiş;

“Bizim bir ayağımız şeriatta sabittir, diğer ayağımız ise bir pergel misali yetmiş iki milleti dolaşmaktadır, sizler o yetmiş iki milletin sırrını bizden dinleyin…”

“Ben bir pergele benzerim. Sol ayağım pergelin dikmesini andırır, sağ ayağım ile …”

Dünyayı dolaşalım hatta uçalım.

Ama ayağımızı yerden kesmeyelim.

Hele hele şehrin göbeğindeki suları kesmeyelim.

Ne dersiniz?

MEZAR TAŞI İÇİN

BİLE DUA TEŞEKKÜR

ALIYORUZ NE MUTLU

BİZE DEĞİL Mİ?

Biliyorsunuz bu sütunlarda yakın zamanda iki kere mezar taşlarımız ile ilgili bir yazı yazmıştık.

Büyükşehir’in yaptığı doğru olabilir.

Ama eskiyi bırakın yakın zamanda olan Büyükşehir’in yasasına (!) göre kötü olanlara göz yumarken çok eskilere gidip mezar taşı yıkmanın da bir anlamı yok diye düşünmüştüm. 

İşte bu konuda gelen Türkiye dışından bir okur teşekkürü;

“Yazınızı okudum yalnız olmadığıma çok sevindim.

2019 yılından beri Cimere defalarca yazdım.

Konya'dan şikâyetçi olan sadece benmişim, Uğur İbrahim Altay Bey bana selam gönderdi mezarlıklar müdürü aracılığı ile şikâyet etmemin faydası olmayacağını, kararının kati olduğunu söylemiş.

Savcı tanıdıklara durumu izah ettik, Ticaret Odası ve İnşaatçılar odasına rica ettik, Başkan Uğur İbrahim Altay beyin akrabalarına söyledik.

Muhalefet partilerinden başkan adaylarına söyledik.

Kimse sizin şu yaptığınızı yapmadı teşekkürler size”

………….

Estağfurullah biz sizlere siz değerli okurlarımıza teşekkür ederiz.

İyi ki varsınız.

KÖPEK KONUSUNDA

BİR YERLERE GELMEYE

BAŞLADIK GİBİ

Yine bizi mümkün oldukça günlük okumaya çalışan gönül dostlarımızdan birisi de hukukçu abimiz Tevfik Buğdaycı idi.

Köpek barınağı ile ilgili olarak İstanbul Barosundan gelen başkan ve ekibinin de barınağı gezdikten sonra güzellikleri gördüklerini ve bunu açıkladıklarını hatırlatıyordu Tevfik abi.

Zaten kimse barınak kötü demiyordu ki.

Sadece insanlar yaşanılanları paylaşıyorlar ve bu çirkin izlenmesi dahi güç görüntülere yorumlar yapıyorlardı.

Sonuçta bir çuval incirin içine etmiş miydik?

Evet, maalesef etmiştik.

Bosna’da yağmurun altında akşamın bir vakti çarşıda dolaşırken Hataylı Kocaelili Türklerle karşılaştık.

Ben geriye çekildim.

Türkiye’den gelen insanlar Konya ekibi ile karşılaştıklarında tek sordukları konuştukları köpek meselesi idi.     

Hani diyorlar ya bu saatten sonra “Sür eşeğini Niğde’ye”

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İyi dostlar yıldızlar gibidir. Her zaman göremezsiniz ama orada olduklarını bilirsiniz

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Nalçacı Bölgesinde Perşembe pazarının trafiği bu kadar engellemesine tıkamasına engel olduğumuz zaman daha iyi ADAM oluruz.