ÇAY, KİTAP ve RADYO
11 Ağustos 2021, Çarşamba 08:41Yaz günleri Konya’da hiç arabayla dışarı çıkmak istemem.
Artan trafik sorunu yetmezmiş gibi bir de düğün konvoyları ekleniyor, çekilmez bir hal!
İki şeritli yolun ikisini de işgal edip, datt datt kornaya basarak başkasını rahatsız ederek keyif alabilen bir güruh.
Nerede saygı, nerede kul hakkı?
Tamam, bunlar kişisel gelişmemişliğin işaretleri, ama buna müsaade eden, cezalandırmayan sorumlular nerede?
Havaya ateş eden cahil sürülerinin ölüme yol açabildiği defalarca görülse de niye bunlara caydırıcı biz ceza yok!
İnsanlar zaten son dönemde ruhsal olarak çok yoruldu, dinleneceğimiz zamanda bunlar.
Pandemi, yangınlar, cinayetler…
Eskiden de vardı ama artık her olan kötü şeyden haberdar olma gibi bir durum var.
Üstüne provakatif yanlış bilgiler de eklenince sıkıntı daha da arttı.
Kaygı, daha çok dış dünyanın güvensiz ve risklerle dolu, baş etme yetilerinin de düşük olarak algılandığı durumlarda artar.
Bakıyorsunuz gündeme: pandemi, yangınlar, tecavüzler, ne olduğu belirsiz göçmenler…
Nasıl dış dünya güvenli olarak değerlendirilecek?
Öz yeterliliğimizi yüksek tutalım, baş ederiz, yeter ki birlik olalım diyoruz ama ayrıştırıcı olmayı seven birileri hep var.
Mesela olimpiyatlardan gelen madalyalarla kenetleniyoruz derken bir şahıs çıkıyor ‘yok filenin sultanı olmayın, evin sultanı olun’ gibi açıklamalarla başarıyı küçültmeye, toplumu ayrıştırmaya devam ediyor.
Bilmiyor ki; tarihte Türk kadınları hep sultandır. Evin de sultanı olur, okulun da, filenin de…
Anadolu Müslümanlığını bedevi Müslümanlığına döndürmeye çalışmayın.
Ben Bozkır’ın Aslantaş köyündenim.
Anadolu’da olduğu gibi bizim köyde de kadınlar tarlada, hayvan gütmede, evde hep hayatın içindedir.
Komşular birlikte otururken kadın erkek ayrı oturmaz. Birbirine güvenir, sohbet edebilir.
Bir zihniyet hâsıl oldu şimdi; kadınları her yönüyle kapatmak istiyor
Kadını her an erkeklerin uyarılabileceği cinsel bir obje gibi görüp, hayatın her alanında var olmalarından rahatsız.
Dinin temelinin kendi dürtülerini, isteklerini olgunlaşmış nefisle düzenleyebilmeyi öğrettiğini görmezden gelerek dışarısıyla uğraşır durur bunlar..
Sosyolojik olarak ayrışmayı körükleyen açıklamalar bitmeli artık!
Herkes, inancı doğrultusunda yaşasın, giyinsin, sana ne?
Vakit birbirimize ümit aşılamamızın gerektiği, birlik oma vakti.
Biliyoruz ki bitmeyen kış yok,
Biliyoruz ki bu da geçer,
Biliyoruz ki umut her daim inancımızda olması gereken bir duygu,
Biliyoruz ki Mevla’m bize taşıyamayacağımız yük yüklemez.
Sabırla, metanetler, sağduyu ile…
Birkaç öneri ile bitireyim:
Şu aralar sosyal medya, TV, gazete, internet maruziyetini azaltın.
Bir kitap, radyoda müzik ve çay/kahve yeter size.
Günde yarım saat yürüyün açık havada.
Çok daraldığınızda bir dost sohbeti de iyi gelir…
Güzel günler gelecek inşallah, umutla kalın.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Prof. Dr. Selim Kutlu
11-08-2021 16:13Bu düşüncelere yüzde yüz katılıyorum. Etkin ve yetkin bir kalemden benzer duyguları hissetmek, bana daha fazla özgüven verdi. Selam ve dua ile.
Murtican
11-08-2021 12:30Mehmet Hocam tespitleriniz cidden dikkate değer.Hele SM (Sosyal Medya)'ya bağlanıp da orayı gerçek sananlar, yalanlar, algılar insanın modunu düşürüp korkusunu arttırdığı gibi, özgüveni, hayata olan umudunu da köreltiyor.Çünkü bir yaptırım olmadığı gibi, akılla değil de nefsin o anki algıları neyse onu resmen kusuyorlar.Onun için mecbur kalmadıkça kullanmamaya özen gösteriyorum.Hatırlarsanız geçtiğimiz Ramazan Ayı'nda hiç davul çalınmadı, ve sahura kalkmayan, kalkamayan da olmadı, ben duymadım.Şimdi kapı pencere açık, yaşlısı, çocuklusu, öğrencisi olan var, ne olur sokak düğünlerinde (tamam maddi olanak olmayabilir anlaşılır) davulu çalmayın, cidden zor değil. Danda da da danda da da gerçekten çok gereksiz ve rahatsız edici bir durum.Tam kakule uykusuna dalacağım DAN DANNN, yok böyle bir durum ya, kendi mutluluklarının temelini başkasının haklarının üzerine inşa etmek, hele ki kul haklarını ihlal etmek ne kadar doğru takdiri sizlere bırakıyorum.İnşaallah bir gün imanın, dinin, inançın sadece 5 ibadet ile olmadığını, dilimize, nefsimize, belimize hakim olup, karşı cinse farklı bakmadan dostluklar kurabileceğimiz ve kimseyi rahatsız etmeden eğlenip mutlu olabileceğimiz zamanları da göreceğiz...Açıyorum TSM ağırlıklı radyomu, kafa işte, gönül şevkte, kalp Hu'da.
Mehmet demircan
11-08-2021 09:43Hocam tebrik ediyorum, bu kadar iyi yorumlanamaz şu an ki realite, kaleminize kuvvet