Çeşmeler Sebiller ve Su Vakıfları (5)
21 Şubat 2020, Cuma 08:35Bir Alman sosyologun araştırmasına göre Harf İnkılâbından sonra İstanbul’da Süleymaniye ve bazı semtlerde 2000 çeşme kitabesi üzerinde Arapça ayet veya Osmanlıca yazı var diye rejim yalakası ve işgüzarları tarafından kırılıp kazınmıştır.(1) Hâlbuki o kitabelerde nice ayetler, ne güzel şiirler, ibretamiz sözler, tarih düşürmeler gibi sanat dehalarının ürünleri ve eserleri vardı. (2)
Tarih düşürme “Ebced” hesabı ile yapılır şöyle ki: Arap alfabesindeki her harfe bir rakam, bir değer verilmiş. Vezinli, kafiyeli, manalı bir şiirde, bir kelimenin harfleri toplamı ile, özel bir gün, bir tarih, bir düğün, bir ölüm veya önemli bir olayın veya bir eserin yapılış tarihi verilir. Tabi bu herkesin yapacağı bir sanat değildir. Ama tarihimizde çok güzel tarih düşüren insanlar olmuştur. Dedelerimiz büyük insanlar, zevk ve sanat sahibi kişiler, kültür ve edebiyat düşkünü zatlar olduğu için, hem çok güzel eserler yapmışlar, hem onlara şiirler, övgüler yazmışlar, hem de yazılan bu şiirlerin, övgülerin bir kelimesinde geçen harflerin toplamı ile (Ebced hesabına göre) eserin yapılış tarihini yansıtmışlar, ne büyük zevk, ne estetik bir düşünce. Bazen böyle harflerden rakamlar çıkarılmış, bazen de rakamlardan isimler kastedilmiş. Mesela: Halkımız arasında “bu adam işini 66’ya bağlamış” derler. Yani her işi tıkırında gidiyor, olumsuz bir şey olmuyor manasına. Peki, bu ne manaya? Ebced hesabına göre “Allah” kelimesinin harflerinin karşılığı olan rakamların toplamı 66 ediyor. Yani; “bu adamın işini Allah yoluna koymuş, önüne yokuş gelmez” manasına kullanılmış.
Kâinatta Allah’dan başka hiçbir şey sonsuz değildir. Meşhur sosyolog İbni Haldun diyor ki; “Devletlerde aynen insanlar gibidir. Doğarlar, büyürler, gelişirler, ihtiyarlar ve ölürler.” Osmanlının son dönemlerinde bu yaşlanmanın, güçten kuvvetten düşmenin ve ölmenin faturası padişahlara, Cumhuriyet döneminde de onlarla beraber din ve din adamlarına kesildi. Osmanlı neslini ayakta tutan ve ona manevi güç veren bu unsurların zayıflaması hatta yok olması Haçlıların en büyük arzu ve emelleri idi. Onlarda bu hususu menfi yönde körüklediler, Osmanlıyı parçalayacak milliyetçi akımları teşvik ettiler. Bu parçalanmanın gerçekleşmesi için de “ağacı sapı kendi dalından olan baltayla keserler” atasözünde olduğu gibi, içimizdeki beyinsizleri, jön Türkleri, İttihat ve Terakki sergerdelerini, din zafiyeti olan sözde aydın ve entelleri kullandılar.
Hele Cumhuriyetten sonra öyle bir zihniyet oluşturdular ki, aslını inkâr eden, geçmişine küfreden, tarihini reddeden, dedelerine hor bakan, tarih ve mazisine sahip çıkmayı zül telâkki edip utanan, sanki Âdem aleyhisselâm gibi anasız ve babasız dünyaya geldiğini veya UFO’larla gökten indiğini genç nesillerine kabul ettirmeye çalışan köksüz, ruhsuz, gayesiz, hedefsiz, mefkûresiz bir nesil yetiştirmeye çalıştılar. Devletin en zirvesindeki bir yetkilinin de açıkladığı gibi, yeni rejimin oturması için geçmişin reddedilmesi, inkâr edilmesi, maziyi hatırlatacak en ufak bir noktanın bile kalmaması, yani bir tarihten öncesinin tamamen silinmesi, karanlık hale getirilmesi gerekiyordu. Bunu sağlayabilmek içinde dünyada hiçbir yerde ve hiçbir milletin yapmadığı şeyleri yaptılar ve düşmanlarımızın bile yapamadıklarını yapıp, geçmişin izlerini tamamen silmek için ne gerekirse icra ettiler. Bir bakan Millet Meclisi Kürsüsünden; “Bana 30 sene verin, bu memlekette dinin ve tarihin kökünü kazıyayım” diyebilmiştir. (3)
Bu zihniyetin işbaşına gelmesinden sonra bütün tarih ve tarihi değerler, kıymetler hususunda tarifi imkânsız bir kıyım başlamış, Avrupalıların asırlarca uğraşıp yapamadıklarını, onların taşeronu durumunda olan, hatta kraldan fazla kralcı olup onları bile sollayan bu zihniyete istediklerinden çok fazlasını yaptırmışlar ve Osmanlı medeniyetinin köküne kezzap döktürmüşlerdir. Sadece camiler hususundaki bu cinayetleri, tahrip ve talanları Mehmet Şevket Eygi’nin, “Yakın Tarihte Cami Kıyımı” isimli eserindeki başlıklarını yazıp, sayfa numaralarını vermekle yetineceğiz. Kıyım yapılan konular:
1-Mermer kitabe, hatlar ve levhalar kıyımı
2-Tarihi halılar ve seccadeler kıyımı
3-Tarihi evrak ve vesikalar kıyımı, Bulgaristan’a hurda kâğıt olarak satılmış.
4-Tekkeler, türbeler, zaviyeler kıyımı.
5-Cami çinileri, mihrapları, rahleleri, vs. eşyaları kıyımı.
6-Kabristan ve hece taşları, kabir taşları kıyımı,
8-Eski ve tarihi kitapların yağmalanması ve imha edilmesi.
Dipnotlar:
1-Sur Dergisi, sayı 225, s. 29.
2- İskender Pala, “Gözgü”, Kapı Yay. İst. 2004, s. 73.
3-Mehmet Şevket Eygi, “Cami Kıyımı”, Tarih ve İbret Yay. İst. 2003, s. 297.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.